SONA KALANLAR (Düzenleniyor)

FELAKETİN BAŞLANGICI:

Her şey 20 yıl önce başladı dünyada sözde yenilikçi, geleceğin enerji kaynağı olarak gösterilen bor madeni.

başını Türkiye'nin çektiği Rusya ve Çin gibi ülkelerin göz bebeği havayı nükleer enerjiden daha az kirleten bir doğa dostu.

Ama Türkiye'deki Büyük Kubbe tesisinin  patlaması ile bölgeyi bir hafta boyunca kaplayan çok yoğun bir duman kümesi yayıldı.

O patlamada yüzlerce işçide hayatını kaybetti yetkililer haber ajanslarına açıklama yapıyorlar ve durum en ince detayına kadar araştıracaklarını belirtiyorlardı.

Patlama o kadar çok şiddetli olmuştu ki, çıkan dumanlar tüm Anadolu'yu sarmaya başladı. Dağlık bölgeler bu duruma dayanmaya çalışsada beş gün süren yağmurlarda tüm bölgeyi etkileyen çamurumsu kül taneleri bitkileri kurutmaya, akarsuları zehirlemeye ve toprağı verimsiz hale getirmeye başladı.

Bilim adamları bu salgına Br-8 adını verdi. Ülkemiz ne doğal afetlerden nede 3. dünya savaşından bu kadar yıpranmamıştı.

Yiyecek ve içicek sıkıntıları artmaya başladı hükümet en üst düzey tedbirler alıyor, çetelere ve yağmacılara karşı kolluk kuvvetleri de ellerinden geleni yapıyorlardı.

Diğer komşu ülkelerimiz Barış Antlaşması imzalamış olmamıza rağmen bizi ötekileştirdiler ve enfeksiyon tehlikesi olduğunu savunarak yardım etmekten çekindiler. Aslında enfeksiyon tehlikesi okadar da önemsenmiyecek bir şey değildi çünki: Bazı hayvanların saldırganlık seviyelerinde artma gözlemlenmişti.

Halkın bu durumlara tepkisi çok şiddetli oldu hükümet düşürüldü, polis kolluk kuvvetleri başıboş kaldı. Bir gurup general Son Umut adında bir özel harekat birliği kurdu.

Bu birliktekiler ne para nede menfaat için buradalardı onların tek istediği bu güzel ülkemizin yeşilliğini, o misk kokan çayırlarını görebilmekti.

İlerleyen yıllarda yağmalar ve insan ölümleri normal sayılmaya başladı. Bor madeninin bulunduğu tesiste sebebi bilinmeyen bir reaksiyondan dolayı tepkime meydana geliyor ve havaya çok yoğun şekilde gaz salımı oluyordu kimse bu madene beşyüz metreden fazla yaklaşamıyordu,

Çare olarak madenin toprak altında kalması için füze ile vurdular bu saçma hareket gaz salımını daha da arttırmaktan öteye gidemedi.

Son Umut Birliğinin üst düzey komutanları ortak bir karar metni hazırladılar bütün birlikler bölgelere yayılacak her türlü sağlık ekipmanları, yiyecek-içicek ve hayatta kalmayı başarmış siviller bulunacak ve  felaketten izole olmuş yerler tespit edilip orada büyük bir koloni kurulacaktı.

Arama çalışmaları aylar sürdü ama başarılı olunamadı, bu salgından dolayı her yer etkilenmişti ortak bir karar alınarak önceden imzalanmış olan Mars'a koloni kurma projesi devreye sokuldu diğer ülkelerden geri kalan resmi insanlar ile görüşme sağlandı.

Bütün ülkelerden hayatta kalanlar bu proje sayesinde Mars'taki yaşayan sisteme gideceklerdi.

Mars'a yolculuk için geliştirdikleri devasa bir uzay gemisi bulunuyordu bu gemi 1000 kişilikti. İnsan ırkının devamı için bütün salgına yakalanmamış siviller toplayıp Mars'ta kolonileşmek gerekiyordu. Böylece dünya çapında felaketten kurtulmuş siviller aranmaya başlandı.