Olamazdı.
Olmamalıydı.
Emir, neden kaybolmuş olabilirdi ki?-Belki.. Belki bir yere gitmiştir.
Selen, başını iki yana salladı.
-Camdan atlayarak mı? Hiç sanmıyorum.
Hızlıca doğrulup elimi Meryem'e uzattım.
Ve Meryem havada asılı kaldı.
Elimi indirmedim.
-Onu nasıl korumazsın?!
O Emir'in sevgilisiydi! Onu nasıl yanlız bırakabilirdi!
-Umut sakinleş, kızı boğuyorsun!
Meryem ellerini boğazına götürdüğünde kafamı iki yana salladım. Ne oluyordu bana?
-Ben çok üzgünüm, ben...
Meryem yere düştüğü an öksürmeye başladı. Ne yapıyordum ben? İçime ne kaçmıştı?
-Uzak tutun onu benden!
Ellerimi açtım ve Rüzgar'a baktım. Korkuyla bana bakıyordu.
-Bitanem sakin ol. Lütfen, hadi.
Ellerimi tutup okşadıktan sonra Meryem'e döndü.
-Sende sakin ol Meryem. Kendini kaybetti.
Meryem artık nefes alıyordu. Onu öldürüyordum.
Kendime gelmesen bir katil olacaktım.
KATİL.
-Umarım tekrar olmaz, Rüzgar! Zaten sevgilimi kaybettim ve yeterince sıkıntı yaşıyorum! Ölmek istemiyorum!
Tam o esnada tahta kapıdan ses geldi.
-Emir mi geldi, o mu?
Rüzgar işaret parmağını dudağına götürdü ve susmamı işaret etti. Tüm kızlar sevgililerine sarıldı, Meryem ise yanıma geldi.
-Sessiz olun.
Rüzgar yavaşça ilerlemeye başladı. Onu da kaybedemezdim. Gitmemeliydi.
-Rüzgar!
Arkasını dönüp tekrar sessiz olmamı işaret etti.
-Rüzgar gitmemelisin. Gel ve otur.
Ece'nin tavsiyesi ile kapıyı kapattı ve nefesini bırakıp yanıma geldi. Meryem ve beni kollarının arasına aldı.
-Sakin olun. Kapı zorlandığı an saklanın.
Hemen gözlerimi karanlık odada gezdirdim. Saklanılabilecek en yakın ve iyi yer koltuğun altıydı. Kapı kolu hareket etmeye başlayınca Rüzgar'ı bileğinden tutup aşağı çektim ve Meryem, ben, Rüzgar üçlüsü koltuğun altına girdik. Ece ve Cem televizyonun arkasına, Selen ve Berk ise dolabın içine girdi. Kapı hafif aralandığında odaya biraz ışık girdi. Ama bu ışık bir el fenerinden geliyordu.
Rüzgar, elini zor da olsa yüzüme getirdi. Ve okşamaya başladı. Sakinleştirmeye çalışıyordu.
Odada gezen kişi topallıyordu. Bu onun Emir olabilme olasılığını arttırıyordu.
Nerden geldi bilmiyorum ama, bir cesaret ile koltuğun altından çıktım ve elimi topallayan kişiye diktim. O da el fenerini bana tuttu. Sadece birbirimize bakmaya başladık.
-Sen.
El fenerini yere düşürdü ve hızlıca bana sarıldı.
Emir.
Ne kadar korkutmuştu beni.
-Lanet olsun, bizi çok korkuttun.
O sırada herkes saklandığı yerlerden çıktı.
-Hem eve girişinle, hem kayboluşunla.
Meryem onu benden alıp dudaklarına yapışınca kıkırdamaya başladık.
Onlar birbirlerini gerçekten seviyorlardı.
-Neler oldu, neden topallıyorsun?
Emir, hızlıca kendini koltuğa attı.
-Gece odama biri girdi. Kim bilmiyorum ama siz olmadığınızı hemen anladım. Tek çarem camdan atlamaktı, yoksa o deli beni öldürecekti.
Düşündüm.
Yaşadığımız yerde bir katil mi vardı?
-Bu olamaz. Buraya gelirken araştırdım bizden başka kimse yok.
Berk telefonunu eline aldı.
-Yanlış bakmışsın, Berk. O adamın elinde bir bıçak vardı.
Sonra Emir kaşlarını çattı.
-Aslında incecik bir bedeni vardı. Erkek olma ihtimali pek düşük.
Kız bir katil mi? Hadi ama. Hangi kız elinde bıçak tutacak kadar cesaretlidir ki?
-Kız bir katil mi?
Rüzgar kıkırdamaya başlayınca Berk kaşlarını kaldırdı.
-Kızlar eğer biriniz şaka yapıyorsa kesin şunu. Hiç de komik olmayacak kadar korkunç gözüküyor.
Gözlerimi Ece'ye diktim. Etrafa bakınıyor, bu sırada kolunu sıvazlıyordu.
-Hangimiz böyle bir şaka yapabiliriz Berk, saçmalama!
Rüzgar camdan dışarı baktı.
-Bence yatmalıyız. Geç oldu ve yarın tırmanmaya gideceğiz, enerjiye ihtiyacımız var.
Emir'in yanına yaklaştım. Bacağı kötü duruyordu.
-Selen, Emir'i iyileştirebilir misin?
Selen'in teyzesi doktordu ve Selen teyzesiyle çok vakit geçirirdi. İllaki birşeyler kapmış olmalıydı.
-Pek bir şey bilmiyorum. Ama kırık mı, çıkık mı olduğunu anlayabilirim.
Emir'in yanına oturup elini dizinde gezdirmeye başladı.
-Çok bir şey olmamış. Hafif bir çatlak. Şuan yapabileceğim tek şey sargı bezini kullanmak. Yarın sabah şehre iner, bir doktora götürürüz.
Emir'in omuzlarından tutan Cem ve Rüzgar yukarıya götürürken biz kızlar birbirimize bakıyorduk.
-Hadi ama, yukarı çıkmaya mı korkuyorsunuz?
Herkes Berk'e bakınca Berk gözlerini kapadı.
-Gelin bakalım. Herkes kol kola girsin, tren kalkıyor.
Bu durumda bile güldürüyordu bizi.
Üst kata gelince sırayla herkes odalarına girdi. Korkmamamızın sebebi ışığın açık olmasıydı.
-Dikkatli olun. Kapılarınızı ve camlarınızı kitleyin. Bir şey olursa telefondan size en yakın kişiyi arayın.
Yaptığım yorumla herkes içleri rahat bir şekilde odalarına girdi. Ben ise Rüzgar'a yaklaştım.
-Rüzgar, bu gece benle yatar mısın?--Bölüm Sonu--
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut
Mystery / ThrillerElde kalan tek umutlarını korumak için ölüyorlardı... Bir grup liseli, sömestr tatilinde bir dağ evinde kalmaya karar verirler. ama olaylar, pek istenilen şekilde gitmez. Her gün birinin öldüğünü bilmek, hem de katilin en yakın arkadaşının bile olab...