Umut-4

11 10 0
                                    


Umut'un ağzından..
Yaklaşık 10-15 dakika sonra herkes arabaya gelmişti. Emir'in ayağı iyileşmiş, hatta eskisinden daha iyi olmuştu.
Hep beraber arabada geyik yaparak gidiyorduk. Tabii Cem araba sürdüğü için muhabbete fazla katılamasa da bir şekilde konuşmaya özen gösteriyordu.
Uykucu ben yine durmamış, ve kendimi uykuya bırakmıştım bile.

2:30 saat sonra

Dağ evine ulaşmıştık. Şu an kar fırtınası ya da onun gibi bir şey yoktu. Ancak hava hafif karanlıktı. Neden hiç sabahı geçiremiyoruz anlamıyorum.
-Akşam olmadan tırmanalım mı, ne dersiniz?
Berk'in önerisine cevabım hayırdı ama çoğunluk kabul ettiğinden yapmak zorundaydım. Sonuçta hiç bir şey olmazdı, Rüzgar yanımda olduğu sürece.
-Herkes sevgilisiyle birlikte tırmansın, ben Rüzgar olmadan yapamam.
Rüzgar sırıtıp kolunu omzuma attı.
-Hadi o zaman, herkes kendi halatını kendi bağlasın.
Rüzgar aldığımız ipleri herkese verdi. Ardından halatı bellerimize bağlayarak aparata taktı. Böylece yavaş bir iniş yapabilecektik.
-Hava kararıyor, hemen tırnmanıp inelim. Çok heyecanlıyım!
Hayatımda ilk defa böyle profösyenelce tırmanacaktım. Gelmeden önce babamdan bir kaç taktik almıştım. İlk uyarısı ipti. İpin sağlam olması gerekiyordu.
-İlk biz çıkacağız, hemen bitirmek istiyorum.
Uyarımla birlikte herkes onayladı beni. Rüzgar Ece'den ikişer kazık alarak birini bana uzattı. Yukarı baktığımda dağın fazla yüksek olduğunu fark ettim.
-Sırayla, tamam mı? İlk ben.
Rüzgar kazığı taşa batırınca öbürü daha yukarıya batırdım. Böyle böyle ilerliyorduk.
-Ben ve Berk gidelim.
Selen'e baktım. Düğümü pek iyi değil gibi duruyordu.
-Düğümüne dikkat et!
Gülümsedi ve Berk'e sarıldı.
-Bir şey olmaz, Berk'le beraberim. Bir şey olursa onun halatına geçerim.
Ece ve Cem, ardından Meryem ve Emir atıldı.
-Hadi beraber tırmanalım.
Üç çift beraber tırmanmaya başladılar. Biz bu sırada bitirmiş, inişe hazırlanıyorduk.
-Yapman gereken ayaklarını taşa vurarak inmek.
Verdiğim tavsiyeyle birlikte elimi tutup yavaş bir biçimde aşağı inmeye başladık.
-Hava kararmış arkadaşlar, biraz hızlı olun!
Cem'in uyarısıyla Selen ve Berk hızlanmaya başladı. O sırada küçük çaplı bir çığlık sesi duyuldu.
-Selen?!
Selen'in halatı kopmuş olmalı ki, sallanıyordu.
-Berk'e bağlısın, korkma.
Berk hızlıca aşağı baktı.
-Bence inmeliyiz.
Selen'in korku içinde söylediği cümleye onay verdi Berk. Ve aşağı inmeye başladı.
Tam o sırada, bir bıçak Berk ve Selen'i birbirine bağlayan halata fırlatıldı.
Sonrasında büyük bir çığlık. Ve aşağıdan gelen ayak sesleri.
-Selen?!
Berk hızlıca aşağı inerken yere baktım. Hava karanlık olduğundan bir şey göremiyordum.
-O da neydi Rüzgar? O bıçak?
Rüzgar hızlıca bana döndü.
-Yerden geldiği kesin...
Berk kendini sakinleştirmeye çalışsada başaramıyordu. Herkes kendini yere bırakınca karların üstünde kanlar içinde yatan Selen'i gördük.
Bu gerçekten bir vahşetti.
Üzerinde ise bir not vardı. Sarı bir postiş.
Hızla elime aldım, ve sesli okudum.
-Artık bu dağdan kaçamazsınız, çıkışınız kapalı.

Yarım Saat Sonra...

O nottan sonra ben ne kadar kaçma taraftarı olsam da, kızlar bana "deli misin?!" şeklinde uyarılarda bulunuyorlardı.
Şuan erkekler evde buldukları ikinci not üzerine Selen'in cesedini gömüyorlardı. Biz kızlar ise sadece donuk bir şekilde etrafa bakıyorduk.
-Tatil bitince Selen'in ailesine ne diyeceğiz?
Meryem'in yönelttiği sorunun cevabını düşündüm.
-Belki de bu tatil bitmeyecek, Meryem.
Ece'nin cevabı çok mantıklıydı aslında.
-Burda daha fazla dayanamam ben. En fazla bir-iki gün. Sonra tatili bitirelim. Ölmek istemiyorum.
Bu katil için gayet makul bir süreydi aslında.
-Nasıl kaçacaksın?
Yönelttiğim soruya bir cevabı vardı Meryem'in.
-Polisi arayalım.
Ece korku içinde etrafa baktı.
-Notu okumadın mı? Polisi aradığımız an işimiz biter. O adam veya adamlar ki büyük ihtimalle fazla kişiler, bir kaçı çıkışı tutarken bir kaçı evimizi gözetliyor.
Ece gibi ben de etrafa bakındım. Kamera, dinleme cihazı gibi eşyalar arıyordum.
-Hele sapık bir katil varsa ve kamera koymuşsa..
Yaptığım açıklama sonrası Meryem'in ürktüğünü gördüm.
-Peki ya Berk? Onu nasıl zaptedeceğiz?
Koltukta yatan ve uyuyan Berk'e döndü bakışlarım.
-Sakinleşmesi için sütlü soda yaptım. Uyutuyormuş.
Selen'den almıştım bu tavsiyeyi.
-Midem bulanıyor.
Meryem'e döndüm bu sefer.
-Selen'i o halde gördükten sonra kusasım geldi.
Başımı salladım.
-ben biraz su içeceğim.
Ece kalktıktan sonra ben de ayağı kalktım.
-Ben de içeyim.
Beraber mutfağa girdiğimizde masanın üstünde bir şey buldum.
Bu, bir bıçaktı ve üstünde yazan not pek hoşnut değildi.
-Bu bıçakla sarışın'ı öldürdüm. Çok güzel ve tatlı bir kızdı.
Sıra en seksinizde, kızlar. Eskiden yaptığınız "Ben Daha Güzelim" kavgalarını hatırladınız mı?
Bu adam veya adamlar her kimse, bizim geçmişimizi gerçekten biliyordu.

Bölüm Sonu
Voteleriniz benim için değerli, lütfen <3

UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin