Dix-neuf.

930 94 28
                                    

Yoongi bu kadar yakın olduğunda nefes alınacak yeterki hava olmuyordu. Yoongi Jimin'in yanında oturmuştu, Jimin nefes almaya çalışıyordu ama boğazı yanıyordu. Akciğerleri göz yaşlarının yarattığı sonsuz okyanusun tuzlu suyuyla yanıyordu.

Üç çocuk sahildeydi.

Hoseok Yoongi'nin bacaklarına dokunduğunda onun vücudu yanıyordu. Dokunuşu hoştu, yumuşaktı, sevgi doluydu. Yoongi Hoseok ile Jimin'in ortasında oturmuştu. Hoseok'un hareketleri ona Yoongi'ye sahip olmadığını hatırlatıyordu.

Sen, sen onu anlamıyorsun.

Hoseok Yoongi'nin boyuyla dalga geçtiğinde Jimin onu itmek, uzaklaştırmak istiyordu fakat sonra Yoongi'nin bundan hoşlandığını fark ediyordu. Yoongi'nin güzel sözlere, gülüşe, güzel jestlere ihtiyacı vardı. Yoonginin mükemmel olduğunu duymasına ihtiyacı vardı fakat Jimin'in bunu ona söylemek için hali yoktu. Bir kaç saniye sonra Hoseok ve Yoongi öpüşmeye başlamıştı. Jimin iç çekti ve uzağa baktı, yine parçalanıyordu.

Ne zaman parçalanarak yere düşse kendini toparlamaya çalışıyordu ama hep bir parçası kayboluyordu.

"Jiminie" Yoongi endişeyle ona baktı. "İyi misin?"

Uyuyamıyorum, boğuluyorum.

"Elbette, hyung." Sesi güçsüzdü.

Jimin ve duyguları iyi olmaktan çok uzaktı.

-----

Yoongi Hoseok'un elini tuttu ve teninde parmağıyla daire çizmeye başladı. Jimin'in delici bakışlarını fark ettiğinde sadece gülümsedi. Yüzündeki gülüşü gördüğünde Jimin uzun zamandır girdiği savaşta kaybettiğini anladı. Hava ciğerlerini yakarken aşkta boğulduğunu biliyordu.

"Seni seviyorum." Hoseok söyledi. Çocuğun yanskları açık pembenin en güzel tonuna boyandı ve dudaklarına güzel gülüş kondu.

"Seni seviyorum." Jimin Yoongi'ye söyledi. Ama sonsuz okyanusun sesi onun sesini bastırdı.

Güçlü dalganın geldiğini hissettiğinde gözlerini sıkıca kapattı.

İstediğin gibi olamadığım için özür dilerim, ne kadar çabaladığımı asla tahmin edemezsin.

Park Jimin asla iyi bir yüzücü olamamıştı.

Dive inHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin