BÖLÜM -٤-

2 0 0
                                    

Çocukların ödevine yardım ettikten sonra kendimi odama attım. Biraz sosyal hesaplarımda dolaşmak istiyordum. Genelde arkadaşlarımın fotoğrafları ve yine onların paylaştıkları sözler vardı. İçim sıkılıyordu bu yazıları okudukça. Bu aralar hep göğsüm daralıyor gibi hissediyordum zaten. Yok neymiş efendim 'mucizelere ihtiyacım varmış' , 'milleti mutlu etmek için doğmadım ben' ...

Derin bir off çekerek yatakta sırt üstü uzandım. Ellerimi başımın arkasında bağlayıp boş boş tavanı seyretmeye başladım. Ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyordum ama bir şeyler yapmam gerektiği kesindi. Ama ne? Belli belirsiz gülümsedim kendi kendime. Yiğit... O mesele var bir de. Kafam karman çorman oluyor onu görünce. Ellerimin içi terliyor. Gülmesini istiyorum her an. Hiç üzülmesin istiyorum. Göğsüne başımı dayamak istiyorum. Ellerimi tutup beni bir yerlere götürmesini istiyorum. Neresi olursa olsun... Hiç farketmez ki! Bana bir kez olsun 'Melek'im' desin yeter.

Ama işte çocuk öküz!

Kapalıyım diye yanında dolaşmamı istemiyor. Ne var yani kapalıysam? Sevemez miyim ben de? Benim duygularım yok mu? Bir dakika! O zaman Zümra ne yapacak? Ya o da birini severse n'olacak? Sevmeyecek mi? Yarın bunu ona mutlaka sormam gerekiyordu. Mutlaka hem de.

Sevinçle yataktan kalkıp çalışma masama doğru yürüdüm. Bir yandan dansediyor bir yandan da ödevimi yapacağım kitapları masamın üzerine koyuyordum. İçimden bir ses Yiğit'in de bu yanlışın içinde olduğunu haykırsa da onu dinlemeyeceğim. Bu sefer olmaz. O yanlış bile olsa ondan vazgeçmeyeğim. Yanlış bile olsa...

Bu düşünceler eşliğinde masama oturdum ve çalışmaya başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KOR PARÇAM: HUZURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin