Renkler

62 6 2
                                        

Gözlerimi açabildiğimde etrafım bilinmeyen renklerle doluydu. Bazıları dalga halinde bazıları karanlık dairelerin kenarlarına birikmiş duruyorlardı. Duruyorlar mıydı? Hareket eden onlar mıydı yoksa ben miydim? Uzayda asılı kalmıştım sanki. Nefes almıyordum. Ama yaşıyordum da. Gözlerimi kırpmıyordum. Ama görüyordum rahatlıkla. Yutkunmuyordum. Ama alabiliyordum tadını. Renklerin tatları da onlar gibi bilinmezdi. Belki bir daha alamayacaktım ama bu tat beni kendine bağlamıştı. Renkler üzerime gelmeye başladı aniden. Gözlerime, burnuma, kulaklarıma, ağzıma... Her yerimden vücuduma giriyordu. Onu hissedebiliyordum. Ve tamamen içimde olduğunda geriye kalan sonsuz karanlığı da görebiliyordum. Artık nefes almam gerekiyordu. Göz kırpmam, yutkunmam gerekiyordu. Saçlarımın uzadığını hissedebiliyordum. Elimle saçlarımı gözümün önüne getirip baktığımda gördüm. Saçlarım o renklerden oluşuyordu. Ardından saçlarımı bıraktım. Kendimi boşluğa bıraktığım gibi...

Kısa HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin