8.Bölüm A.Z

7.3K 419 78
                                    

Sınır: +55 oy +25 yorum

Karekter belirlemedim henüz yani kafanızda canlandırın sevdiğiniz bir ünlü veya fenomenleri😁
_____________

"Mira" babamın sesine karşın uyku mahmurluğuyla "Hı"deyi verdim.

"Çatalını boş boş sallamaya devam edersen çatalın sonu gırtlağın olacak" dediğinde ise oturduğum sandelyede toparlanarak dikleştim, çatalıda parmak uçlarımla yerini unutmayayım diye değdirdiğim tabağın üzerine bıraktım.

"Bugün gününde değilsin. Annen öptürmedi mi?" sorduğum soruya karşın bacağımdan Nisan sultan tarafından cimciklenmem bir oldu.

Kıkırdama sesleri kulağıma iliştiğinde cimciklenmesi sonucunda ağrıyan bacağımı es geçip sese kulak verdim.
Ömerin kız arkadaşı aklıma gelirken bi an tükürüğümü yutmakta zorlandım.

Kızı benimle tanıştırmamışlardı. Gereksinim duymamışlardı anlaşılan.

"Masada oturan kişiyi tanıtmayacak mısınız?" diye sordum.

"Ömeri'min bir arkadaşı"diye beni yanıtlayan Medine yengeyle dudaklarımı birbirine bastırdım.

Yalancı!

Ona gelinim dedin.

Oğlun sevgilim var demişti, onunla ayrı kalamayacak kadar çok seviyor anlaşılan.

İçimde bir şeylerin kopup gittiğini hissederken her zamanki gibi başımı yeniden eğip derin bir nefes aldım.

Yusuf Ömer kokuyordum.

Garip.

"Ben Ezgi bu arada memnun oldum"sesi midemi bulandırırken şimdiden iticiliği canımı sıkmıştı.

"Hıhı bende"

"Kusuruna bakma Miranın. Uykudan kalkınca böyle biraz huysuz"diyen annemle masadan kalkıp odama gitmek istedim. Ama kusurluydum. Hepsi kalkmayana dek kalkamazdım. Biri beni kaldırmayı akıl edene kadar mahkumdum oturduğum sandelyeye.

"Olur mu ne kusuru insanlık hali" dedi Ezgi terlikle bir yerlerine vurma isteğimi tetiklerken.

Bu duygudan nefret ettim.

Sevdiğimin sevdiğiyle aynı masada bulunmaktan nefret ettim.

"Ha Baran Kuzey Batı Seferoğulu adına konaklarında şenlik varmış"dedi Mirhan amcam. Heyecanlı çıkan tınısı benide meraklandır mıştı.

"Biliyorum. Bizzat davetliyiz" babamın keyifli sesi masadaki çatal bıçak sesinin kesilmesine vesile olurken kaşlarımı çattım.

O adamdan da haz etmiyordum.

"Vay aga işe bak. Adamı bıraksan damadı olarak alacak" amcam şakasına mı söyledi bunu bilinmez ama bu konuşmanın gidişi canımı sıkacağa benziyordu.

"Neden ol-" lafını tamamlayamadan telefon sesi masaya hüküm sürerken bir sandelyenin geri kayıp birinin kalkması bir oldu.

Sert adımlara bakılırsa Babam'dı.

"Umarım aklımdan geçen gerçekleşmez" mırıldanarak konuşması dikkatimden kaçmazken amcamın neyi kast ettiğini henüz kavraya bilmiş değildim.

"Teras mı? Çardak mı?" annemin nefesi kulağımı yalayıp yutarken "Çardak" diye cevapladım. Ardındansa beni kolumdan tutup oturduğum yerden kaldırmış koluma girerek beni çardağa kadar götürmüş ve dikkatlice oturtmuştu.

"Aslıyı yanına yollarım hatta Ezgiyle Yusuf ta katılsınlar size" diye şakığında 'hayır' demek için yeltenmiştim ama ağzıma açmama fırsat kalmadan uzaklaşan adımlarla geciktiğimi hissettim.

Ayrılık Zor #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin