Odada, yatağın dibinde, kırık cam parçalarının ortasında kalakalmıştım. Yatağın üstü gül yapraklarıyla, yerler cam parçalarıyla, kolum ise Leon'un nefretiyle süslenmişti. Ne büyük uyum ama! Bir tarafta gül yaprakları, mumlar ve gelinliğim; diğer tarafta kırık cam parçaları ve morarmış kolum.
Ayağa kalktım ve aynanın karşısına geçtim. Karşımda resmen bir zavallı duruyordu. Bir an kendimi tanıyamadım. Bu ben değildim zaten! Aynadaki Hilal'e acımıştım. Sonra kendime acıyacak hala geldiğim için bir daha acıdım. Ben kendime bile acırken Leon nasıl olur da bana bu kadar sert davranıyordu? Bu kadar mı caniydi? Başına gelenler için beni suçluyordu. Haksız da değildi ama tüm suç benim değildi ya! Elimden gelen bir şey yoktu. Benim de hayatım mahvoldu. Bir uçurumun kenarındaydım şu an. Aşağısı cehennemdi. Yanmak ve yok olmak için bir adımım yeterliydi. Lakin ikinci bir seçeneğim yoktu. Arkama dönüp kaçamazdım çünkü her tarafım cehennemdi. İçimden bağırmak çağırmak yardım istemek geliyordu. Ama sesim çıkmıyordu. Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Boğuluyordum. Her şekilde ölüyordum zaten. Hem sesim çıksa bile bana yardım edebilecek tek kişi benden nefret etmiyor muydu?
Aynadan gözlerime baktım. Gözlerimin mavi denizine çaresizlik hakimdi. Çaresizlik...
Leon'un bana acımasını istemiyordum. Bu yüzden hemen gelinliğimi çıkardım. Dolaptan bir kot ve bir t-shirt çıkarıp giydim. Makyajım akmıştı. Yüzümü sildim ama ondan sonra tekrar makyaj yapmadım. Saçlarımı açtım ve aşağı indim.
Leon siyah deri koltuğun üstüne oturmuş içiyordu. Bu hali gözümü daha da korkutmuştu. Ayıkken bunları yapan sarhoşken kim bilir bana neler yapardı?! Üstünü değiştirmemişti. Siyah pantolonu ve beyaz gömleğiyle oturuyordu. Beni yeni fark etmişti. Yüzüne korkunç bir gülümseme yerleştirdi. Bana şeytanın gülümsemesini çiz deseler bu gülümsemeyi çizebilirdim.
"6 aylık cehenneme hoşgeldin Küçük Hanım." Sesi de gülümsemesi kadar korkunçtu. Ama korkmaktan çok beni başka bir şey rahatsız etti sesinde. Tiksinti... Leon benden tiksiniyordu. Bu canımı gerçekten yaktı. Hatta o kadar yakmışki dediklerini daha yeni algılıyordum. "6 aylık cehennem" Sanırım cehennem derken evliliğimizden bahsediyordu. Bu durumda benden 6 ay sonra boşanacaktı. 6 ay sonra kurtuluyordum. Bir an içimi bir sevinç kapladı. Ama sönmesi çok sürmedi. Bu 6 ayı benim burnumdan getirecekti. O kadar kolay lokma değildim. Beni öyle ezmesine izin vermeyeceğim. Başımı dikleştirdim ve karşısındaki koltuğa oturdum.
Ortamızdaki sehpada bazı kağıtlar duruyordu. Ona sorar gözlere batım ve açıklamaya başladı.
"Bu sadece ikimizin arasında kalacak bir anlaşma. Kimseye söyleme diye uyarmıyorum. Çünkü eğer söylersen sana yapacaklarımı anlamışsındır." Şu an beni tehtid ediyordu. Korkuyor muydum? Evet. Ama belli edecek miydim? Hayır. Sesimi çıkarmadım şimdilik ve o da devam etti. "Ben buraya kendi maddelerimi yazdım. Hiçbiri değişmeyecek. Altına 1-2 madde de sen ekleyebilirsin. Ama ben onaylarsam. Sonra imzanı at. Şimdi maddeleri yüksek sesle oku."
Kağıdı elime aldım ve dediğini yapıp yüksek sesle okumaya başladım.
"Madde 1= Bu evlilik 6 ay sürecektir. Öncesinde terk eden veya boşanmak isteyen karşı tarafa 15 milyon dolar ödeyecektir. Ne?! 15 milyon dolar mı?"
"Ödeyemeyeceğini biliyorum. Sırf bunun için bile 6 ay katlanacaksın." dedi pis bir gülümsemeyle. Ona aldırmadım ve devam ettim.
"Madde 2= Aşağıdaki maddelerden herhangibirine uymayan taraf, karşı tarafa 20 milyon dolar ödeyecektir.
Bak bu madde hoşuma gitti. Sanırım senden 20 milyon dolar alacağım kocacığım!" dedim. Bu sefer pis pis sırıtan bendim.
"Sakın bir daha bana kocacığım deme!"
"Niye kocam değil misin?"
"Madem öyle sen bilirsin karıcığım!"
"İyi tamam bundan sonra kocacığım falan demem yeter ki bana karıcığım deme! Neyse devam ediyorum.
Madde 3= Hilal Yılmaz Mertoğlu, Leon Mertoğlu'nun hiçbir ilişkisine karışmayacak, müdahalede bulunmayacaktır.
Ay ne karışacağım zaten?"
"İstersen kendin için de böyle bir madde ekleyebilirsin. Umurumda değilsin."
"Umurunda olmadığımı biliyorum ama ben böyle bir madde eklemeyeceğim. Senin için değil. Hem kendim hem ilerde değer vereceğim adam için. Ben her ne kadar kağıt üzerinde de olsa evliyken ilişki yaşayıp o ilişkimi küçük düşürecek bir kadın değilim."
"Ay ne kadar önemliydi!"
"Off! Sen benim arkadaşlıklarıma karışma, istediğim arkadaşımla istediğim her zaman rahatça buluşabileyim yeter."
"Tamam o zaman ekle bunu madde olarak." Dediğini yaptım ve bu maddeyi ekledim. Az önceki sinirinden sonra böyle karşılıklı konuşmak beni şaşırtmıştı. Ama işime de gelmişti açıkçası. Maddeyi ekledim ve okumaya devam ettim.
"Madde 4= Leon Mertoğlu istediği zaman şu anda iki tarafında yaşadığı eve bayan bir arkadaşını getirebilir ve ilişkisini rahatça yaşayabilir.
E oha Leon! Taman ne yaparsan yap umurumda bile değil ama benim de bir onurum falan var. Eve getirmek ne be?! Dışarda ne yaşarsan yaşa!"
"Sana benim maddelerime karışabilirsin diye bir hak verdim mi? Sadece bilgin olsun diye okuyorsun. Şimdi okumaya devam et."
"Ya ben imzalamazsam?"
"Başka çaren yok." Haklıydı. Başka yolum yoktu. Bu nefret sanki sadece bana olan bir şey değildi. 6 ay içinde seni çözeceğim Atina Lordu.
"Madde 5= Hilal Mertoğlu boşanırken hiçbir talepte bulunmayacaktır.
Madde 6= Boşanma gerçekleştikten sonra iki taraf da birbirinin hayatına girmeyecektir.
Madde 7= Bu anlaşma başka kimseye söylenmeyecek, dışarıya karşı gerçek bir evlilik gibi gösterilecektir.
Madde 8= Gerekli durumlarda yeni maddeler iki tarafın da izni dahilinde eklenebilir.
Bu maddeler tamamdır. İmzalıyorum."Anlaşmanın bir kopyası bende diğeri ise ondaydı. İkisini de imzalamıştık. Leon'un da dediği gibi 6 aylık cehennem başlamıştı artık.
Leon ayağa kalktı ve odasına doğru yol aldı. Merdivenlerdeyken arkasına bile bakmaya tenezzül etmeden "Yatak odasının bulunduğu koridorun sonunda benim odam var. Mümkünse evde yokmuşsun gibi davran. Rahatsız etme beni. Zaten birazdan dışarı çıkacağım. Evliliğimin ilk gecesi sonuçta." dedi. Yaptığı imayı anlamıştım. İğrençti. Resmen evliliğimin ilk gecesinde aldatılacaktım! Sırf bunun için bile ondan nefret ediyorum. Bu durum canımı gerçekten yakmıştı. Gözyaşlarıma hakim olmaya çalışarak odama doğru ilerledim. Gül yapraklarıyla süslenmiş yatağıma girdim ve kafamı yastığa gömdüm. Gözyaşlarım yastığa karışırken ben de ağlayarak uykuya daldım.
Evet artık olaylar başlıyor. Leon'a şu an sinir olduğunuzun farkındayım. Ama merak etmeyin onun da sürünceği günler çok yakın😉 Yorumlarınız benim için çok önemli. Umarım beğenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDE KENDİMİ KAYBETTİM
ChickLit"Nefret aşka en yakın duygudur derler. İste bu yüzden geç anladım sende kendimi kaybettiğimi." Zoraki bir evlilik. Aşka yolculuk. Not= Bazı sorunlardan dolayı ilk 3 bölümünü yayınladığım hikayeyi silmiştim. Ama artık buradayım?