Bölüm 5

258 7 0
                                    

sonra da karılar yok beni neden aldattın yok aşkım sana yetmiyormu falan diyorlar. yetecekmiydi bana??
işin daha düşündürücü tarafı farzı misal yetti aşkı
ve bekledim 6 sene civarı ya son dakika iş yatarsa yazık olmayacakmı bizim ufaklığın gençliğine
ama herşeye rağmen ebrunun bu davranışı hoşuma gitmedi desem
galatasaraylı arifin ceza sahasında kendini bırakması kadar yalan olur beyler

**evet beyler evleninceye kadar öpüşmeyelime bir şekilde çözüm bulmam lazımdı
tamam öpüşmeyelim demek sadece bok yemek olurdu
ellerimi havaya kaldırdım enselenmiş suçlular gibi
-tamam o zaman bundan sonra böyle öpüşelim dedim
ellerimi ellerinde birleştirerek omzuma indirdi
ve bir buse diyelim artık koydu dudaklarımın üstüne
evet lan hakaten tadı damağımda kalmıştı
ufak bir not ilerlede unutmayın diye
''ben bundan sonraki zamanlarda ne zaman ebruyu öpmek istesem iki elimi havaya kaldırıyordum
bazen olur olmaz yerlerde elimi kaldırarak piçlik de yaptım.
bir nevi aramızda sır espri olmuştu zamanla''
ikinci biraları açma zamanı da gelmişti.
açtık.
tam şerefe diyecektim
-başa almayalım dedi gülerek
-evet yoksa evlenmek zorunda kalacağız dedim
gülüşürken telefon geldi
-aa babam arıyor saat kaç dedi
bi cevap verseydik amk. hemen açtı telefonu

**merhaba nasılsın geyiğinden sonra,
tam olarak nerde olduğumuzu ve oturduğumuzu söyledi
daha sonra senin gelmene gerek yok.biz kalkıyoruz şimdi dedi
bi zahmet gelmesin amk. gelse ne yapıyorsunuz lan burda dese sıçmık dondan belli olur
ebru bana döndü telefonu kapattıktan sonra
-mesajı aldınız kelebek efendi. dedi
-ne mesajı dedim
-sevgili eve bırakılacak dedi
-hangi sevgili dedim. piçlik kokan ses tonuyla
-seni çok seven sevgili dedi.
evet olayı kapatmış görünüyorduk. baksanıza kızgın değildi gereksiz abazan hareketimden dolayı
-kendisi gider o boşver oturalım biz dedim.
bu espiye kızılır mı amk. kızdı
-yaa kelebek hadi bak saat kaç olmuş dedi
bu arada ayağa kalktı
piçliği abartıp oturduğum yerden ellerimi havaya kaldırdım.
-offf deyerek eğildi ufak bir öpücük
biraz daha yukarı kaldırdım
biraz daha büyük bir öpücük
ayağa ellerim havada kalktım
-kelebek geç ka-lı-yo-rum dedi
-valla son dedim
-tamam alacaklı ol dedi
eh amk.iyi alışmıştı bu alacak verecek ticaretine öp işte
öpmedi elimi indirip koluma girerek yürüdük
eve bıraktım

** bundan sonra düzenli buluşmalarımız. onun ailesi ile olan daha sıkı kaynaşmalarımız devam etti
herşey normal gidiyordu
sınav sonuçları açıklanıncaya kadar sürdü bu
ebrunun puanının çok iyi olduğu attığı sevinç çığlıklarıyla belli oluyordu
benimkini sordu
örnekleme vererek açıklıyorum beyler
orda okumak istediğimden değil ama
konya selçuk üniversitesi kamu yönetimi bölümüne gereken taban alım puanının 7 puan fazlasıydı.
ki bu çok rahat girebileceğim anlamındaydı
iyi dedim
geldi. puana o da baktı
-nereleri yazacaksın dedi
-açık öğretim dedim
yine kızdı amk. bağırdı çağırdı. boşuna mı o okulda okudun. orayı herkes kazanır. neden 4 yıllık bir yer yazmıyorsun
saydıkça saydı amk. sonra uygun bir dille bir kez daha anlatmaya çalıştı
ama ben vurdumduymaz ve inatçı halimden hiç ödün vermedim.
o ısrar ettikçe sinirlendim.
çünkü ben at gözlüğümü takmış geniş düşünemiyordum o zamanlar
kafama sabitlemişim amk. para yok rezil olurum o yüzden siktir et okulu
-ebru doktorluk mühendislik kazanmadım. sırf okumak için okumak istemiyorum.4 sene boşa gider yoksa dedim
ve beni çileden çıkaran
-kelebek bak puanın iyi eğer sorun paraysa izin ver ben vereyim dedi
dediğim gibi çileden çıkmış bir şekilde
-bir daha benimle konuşurken ağzından para çıkarsa aramız bozulur. noktamdır dedim
ağlamaya başladı
-okumak istemiyorum uzatma lütfen dedim

**aynı gün akşamı dükkandayken babası beni aradı. ottan boktan konuşuyor olmasına rağmen arama amacı belli gibiydi
bunu da sınav nasıl geçti diyerek belli etti zaten
istediğimden fazlasını aldım. dedim
cevap vermesini beklemeden müşteri geldi ben sizi sonra arayayım diyerek kapattım
ama yeterdi artık istemiyorum amk.
ebru mesaj attı akşam bize gel yemeğe diye
yine amaç belliydi. dükkanda yalnızım diyerek salladım
uzatmıyorum tek tercih yaptım. açık öğretim işletme
kızda türkiyenin önemli bir kaç üniversitesine tercih yapmış rehber öğretmen yardımı ile.
evet artık ayrılığın sinyalleri yavaş yavaş geliyordu
ebru da bu durumun farkında olarak daha sık mesaj atıyordu
ayrılıktan şimdiden sıkça bahseder olmaya başlamıştı
çok seviyordum lan kızı o bir şehirde ben bir şehirde nasıl dayanacaktım amk.
tercihler yapıldıktan sonra bir gün akşam erkek kardeşi hariç ailecek yemeğe çıkmışlar
dönüşte dükkana uğradılar
artık korkacak bir durum yoktu.
tercihi yapmıştım amk.
ebru geldi.
-daha işin çok mu dedi.
-1 saat kadar hayırdır dedim
-babamlarla seni eve bırakırız diye düşünmüştük dedi
vay amk bu kadar sevilir mi?.hepsini kızın hatırına yapıyor olsarak gerekti beyler
-erken daha bırakamam dedim
-iyi biz biraz daha dolaşalım o zaman dedi annesi
ulan ayıp ediyorduk hay işini gücünü sikeyim
yarım saat sonra mesaj attım. ebruya
- bitti işim diye
-tamam geliyoruz dedi
geldiler ben araba nerde diye merak ediyorum. araba yok.amk zaten yürüyerek gelmişler çarşıya
eve kadar benimle mi yürüyeceklerdi yuh amk.
yapar mı yapar bunlar desemde
-bizim eve kadar yürüyelim orda götürürüz seni dedi
-iyi dedim. koluma girdi
annesi babası önde kolkola biz arkada yürüdük
apartmanın yanına geldik
-babası daha erken uykun yoksa gel birer kahve içelim dedi
-annesi yorgun degilsen gel oğlum dedi
ebru herkese cevabı verdi.
-yorgun değilmiş hadi dedi
nerden biliyon amk.
ben rahatsız etmeyeyim desemde apartman girişine yöneldiler bile
yukarı çıktık
kahveler geldi. içtik
iş güç biraz muhabbet
-istediğin zaman söyle götüreyim dedi babası
ebru yine atladı
-baba gerek yok taksiyle gider artık dedi
-olur mu ayıp olur çıkardık burayafalan derken annesi. ebru ısrar etti biraz daha oturalım baba biz diye
bi envi siktir etti onları onlar da müsade istedi yatmak için
esas bu ayıp amk. bırakılıp gidilir mi ebruyla ben orda
gittiler...

anlatsam mı anlatmasam mıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin