Bölüm 13

183 8 1
                                    

**amasyaya ebrunun babasının getirdiği araba ile döndük
babalar önde biz arkada gizliden gizliye sarılmalar
el ele tutuşmalar
sessizce kahkaha atarcasına gülmeler
iyiydik yani ebruyla
eee anlat bakalım asker diye girdi askerliğe babası ebrunun
biraz anlattım
komutanlar çok iyi arkadaşlar çok iyi eğitim çok iyi herkes saygılı birbirine
kimse üzülmesin dimi ama
amasyaya geldik
topu top bir caddesi var zaten
eskişehirin porsuğu istanbulun bogazı misali şehri ikiye bölen
bir nehir var en büyüğünden
ortalık harbi ana baba günü
çünkü tüm anne babalar asker evlatlarını almışlar hasret gideriyorlar
arabaya uygun bir park yeri bulduktan sonra
biz de nehir boyu biraz yürüdük
topluca aç olduğumuza karar verdik
ebrunun babası degilde kendi babamdan tırsıyordum
çünkü ebruya çok yaklaşınca ne yapıyorsun dercesine bakıyordu
yemek yemek için bir lokanta tarzı yere gittik
ebru bana garip garip bakıyor sonra da gülüyordu
belli ki yalnız kalsak söyleyecek çok şeyi vardı
ben hala sivile alışamadım babama bile komutanım diyordum yanlışlıkla dil alışkanlığı amk
makaralarını da yapıyorlardı benle
yemekte de benim askerliğe geldi yine konu
o nasıl bu nasıl sorup duruyorlar
ben hiçbirine ebruyu üzme ihtimali olan cevap vermedim
ebemin tecavüze ugradığını hep kendime sakladım
yemeği yedikten sonra hesab kavgasının galibi duygu sömürüsü ile babam oldu
bırakın da oğluma bir yemek ısmarlayayım diyerek
sonra gündüz vakti nehrin diger tarafında canlı müzik yapan bir yer vardı oraya gittik
yine her yer askerlerle dolu
bizde oturduk bir kenara
ince belli bardakta çay söyledim
tamam çayı özledik eyvallah da canım acayip bira çekiyor amk
alkolsüzlükten karaciğerler çalışmaz oldu
boşuna taşıdık amk

**böbreklerden öğütülerek geçen soğuk bir bira
aklıma soktum bi kere kışlaya dönmeden içmem lazım
ben askerlikten bıkmışım bana hala askerlikle ilgili sorular soruyorlar
baktım olacak gibi değil amk
hem babama hem ebrunun babasına siz nerde yaptınız askerliği diye yıktım muhabbeti onlara
onlar anlattıkça anlattı
yok şöyle dayak yedim
vay şu komutana şu postayı koydum
onlar anlattı ben dinledim
ellerim masanın altında ebrunun ellerinde
kulağım emaneten onlarda
ruhum hala asker
aklımda ebruya
doya doya sarılmak
bi de bira var
babamlara siz gidin demek bile aklıma geldi
giderler mi amk
ordan kalktıktan sonra
babamların önceden tutup eşyalarını bıraktıkları motele gittik
babama içten içe kızdığım oda taksimini görünce
beni yanına almış
ebrumu da babasının yanına vermiş
eh amk tatilde öyle miydi
planlarda bozulmalar meydana gelmekte
kurduğum hayallerin üzerine en azından acil bir şekilde soğuk bira içmem lazımdı
pederin yanında da bira içmiyorum
adam oğul sevgisinden beni bırakacağa da benzemiyor
kız orda bekliyor
öpemiyorum sarılamıyorum
ama amk'un zamanı öyle hızlı geçiyor ki askeriyede geçmeyen zamanın aksine
adam düşünmez mi amk
bunlar sözlü biraz yalnız bırakalım
konuşacakları vardır diye
babam telefonu açtı
annenle bir konuş dedi
ağlaması gereken benim o ağlıyor
onu da teselli ettikten sonra
babamın telefondan ebruyu aradım
biraz babamdan uzaklaştım

**ebruya
-nasıl yalnız kalacaz biz yaa dedim
-bilmiyorum ki yanındayken daha çok özlüyorum seni dedi
vay amk hakaten nasıl buluşacaktık
kafam durdu amk
milyon tilkilerin dolandığı kafa 1 tane tilkiye hasret kaldı beynimi sikim
-en son ihtimal babaları uyutmak ebru başka bir plan geliştirebilirsem haber veririm sana dedim
-off bekleyemem akşama kadar dedi
-valla bende bekleyemiyorum ebru. çok özledim seni dedim
-hadi ya böyle odalarda duracak mıyız al babanı bi yere gidelim de en azından yanında olayım dedi
dogru lan amk neden ayrı odalarda mal mal baba evlat oturuyoruz ki
-hadi babanı al da gelin aşşagıya biz bekliyoruz dedim yüksek sesle ki bizim peder de duysun
bir süre sonra otel önünde buluştuk
ebru sanki ilk defa görmüş gibi yine sarıldı bana
sarılmakla kalmadı sarılı kaldı bir süre
yine aynı nehir
yine aynı cadde
yine aynı kalabalık yürüdük
ebrunun babası bu defa benden diyerek bizi bir restorana götürdü
içecekler sipariş edilirken
laf açtım
isterseniz siz bira için diye
ebrunun babası anladı durumu
canın bira mı çekti yoksa diye
çekti tabi de nasıl içecen amk kim kimdir etrafta tehlikeli olabilecek rütbeli var mı bilmiyorum ki bişey
zaten saçlardan ve faullerden kabak gibi asker olduğumuz belli
kolaya devam ettim
babamla karşılıklı birer bira içtiler
yemek sonrası tavla duellosuna davet edildim
ben unuttum babamla oynayın dedim
bana bulaşmasınlar diye de
babama
-hadi baba artislik yapıyordun yok böyle iyiyim yok şöyle iyiyim oynayın bakalım dedim

anlatsam mı anlatmasam mıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin