Multimedya: Rüya Korkmaz (Kristina Bazan)
Ani bir frenle durduğumuzda yol boyunca kafamda döndürdüğüm senaryolardan kendimi alabilmiştim.
Bakışlarım acilin kapısında iken emniyet kemerini bulup çıkardım.Arabadan indiğimde ambulans gürültülü siren sesiyle birlikte hastanenin önünde durdu.Hızlanan kalbim göğüs kafesimi kıracak gibiydi.Ambulansın kapıları açıldı.Şuan damarlarımda gezen kan değil pişmanlık ve korkuydu.Çınarın omzuma elini koyduğunda verdiği güven hissi bile bastıran bir korkuydu içimdeki.Çınarın elinden kurtulup yavaş adımlarla ambulansa yaklaştım.Ayaklarım benden bağımsız hareket ediyorlardı.Ambulanstan üzeri beyaz kanlı bir örtüyle indirilen sedyeyi farketmemle içimdeki burdan kaçıp gitme ihtiyacı artıyordu.Gördüğüm manzarayla çığlık atmamak için elimi ağzıma kapattım.Öylece duruyordu.Aramızda sadece bir kaç adım kalmıştı fakat bir adım dahi atacak gücüm kalmamıştı.Şuana kadar onu ayakta tutan neydi onu bile bilmiyordum.
"Baba!"
Kendi yaşlarındaki bir çocuk sedye ağlayarak koştuğunda kaşları çatılmıştı.Çocuk örtüyü hiç düşünmeden kaldırdı.Gördükleriyle dehşete düşmüştü.Sedyede yatan babası değildi.Şuan yaşadığı sevinçten çok uzaktı.Yüzünü birden yanında ki Çınarın göğsüne bastırdı.Hafızasından o görüntüyü silmek istiyordu.Gözlerini o kadar sıkıyordu ki ağrımaya başlamıştı.Feryad eden babasına uyanması için yalvaran çocuğun sesiyle doldu kulakları.Çınarın gömleğini tuttuğu ellerini daha da sıktı.Şuan babamı iyi görmek için nelerini vermezdim
Kendisinin bile zor duyabileceği bir ses tonuyla
"Götür beni burdan."
Çınar benim bile zor duyduğum cılız sesimi duymuştu.
Bedenimi saran kolları beni göğsüne daha da bastırırken yürüyordu.Ona ayak uydurarak yürümeye çalıştım.Hastaneye girdiğimizde sesler de yok denecek kadar azalmıştı.Derin bir nefes alıp gözlerimi açtım.Hızlanıp danışmaya gittim.Kadın gözlüklerinin üzerinden Çınarla beni baştan aşağı süzdü.Kadının üzerine atlamamak için büyük bir çaba sarf ediyordum.
"Buyrun"
Sözü bittiğinde beklemeden bende konuştum.
"Levent Korkmaz ambulansla getirilmiş"
Önündeki bilgisayara bişeyler yazarken bende Çınara döndüm.Yeşil gözleri içimdeki korkuyu azaltıyordu.O kadar şevkat doluydu ki ona sarılma isteğini kadının sesiyle erteledim.
"Kolidorun sonundaki oda "
Kadına teşekkür edip kolidorun sonundaki odaya doğru koşmaya başladım.Kapıya geldiğimde durdum.
Ne yapacaktım boynuna sarılıp 'beni çok korkuttun canım babam '
mı diyecekti.İstese bile yapabilir miydi? O kadar canı yanmışken kısmende olsa buna sebep olmuşken.Çınar karşıma geçip yüzümü ellerinin arasına aldı.Kaşları anlamsızca çatılmıştı.Yüzümün kızarmaya başladığını biliyordum.Ellerini tutup indirdim.
"Sen gir ben az sonra yanına gelicem"
Omuzlarımı dikleştirmeye çalışarak kafamı salladım.Güçlü olmalıydım.Çınar yanımdan ayrılırken arkasında bıraktığı kokuyu içime çektim.Yaptığımın farkına varıp kolidorda ilerleyen Çınara bakışlarımı çevirdim.Kapının kolunu çevirip usulca içeri girdim.Annemle babam aralarında gülümseyerek bir şeyler konuşuyorlardı.Beni farkettiklerinde babam yerinden doğrulmaya çalıştığında annem kolunu tutup kaşlarını çattı.Babam gözlerini devirirken gülümsedi.Yerinden kalkıp bana sıkıca sarıldı.Anneme sarılmak o kadar iyi gelmişti ki kasılan bedenimin rahatladığını hissedebiliyorudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA
RomanceHerkes ilk olmak ister , ilk aşk, ilk öpücük... Oysa ilk geçicidir. Sahip olduğunuz hangi ilk hala sizin,yada sizinle hiç düşündünüz mü? Oysa kimsenin beğenmediği son da durum biraz farklıdır. Ondan ötesi yoktur. Heyecandan avuçlarınızın terleyerek...