And I'll Follow You Like A Ghost

5.3K 562 453
                                    

Chanyeol gözlerini açtığında birisi onun göğsüne bastırıyor ve dudaklarını ağzına bastırıp hava veriyordu. İçinde hissettiği bulantıyla gözlerini açar açmaz başında dikilen çocuğu itti ve başını çevirerek kusmaya başladı.

"İyi misin? Pekala, iyi görünüyorsun..." Chanyeol ağzını silerek sesin geldiği yere döndü. Uçakta ondan imza alan sarı saçlı çocuktu bu.

"İyiyim... İyiyim... Durun! He-Heeyong?!"

"Kendi başıma bir tek seni bulabildim. Benimle ararsan daha kolay olur."

Çocuk sırt çantasından bir deniz gözlüğü çıkardı ve Chanyeol'a verdi. "Umarım nefesini uzun süre tutabilirsin."

"Sen... Neden böyle şeyler taşıyorsun?"

"Ben bir yüzücüyüm. Her neyse, hala yaşayan var mı bulmalıyız. Hızlı ol!"

Chanyeol da derin bir nefes aldı ve onun arkasından suya daldı. Yeni uyandığı için başı hala dönse de aklındaki tek düşünce Heeyong'u bulmaktı. Tam kayalıklarla denizin birleştiği yere düşen uçak çoktan paramparça olmuştu. Denizde yüzen uçak koltuklarından birine tutunmaya çalışan bir çift el gördüğünde hızla oraya yüzdü. Yakına gittikçe o kişinin uçaktaki gıcık çocuk olduğunu anlamıştı. Çok su yutmuş olmalıydı, durmadan öğürüyor ve ağlıyordu.
"Hey!" Chanyeol ona seslenip sakinleşmesini istese de çocuk baygınca suyun altını gösterdi.

"O... Batıyor... Önce ona... Git..."

"Kim?!"

"Kız... Batıyor..."

Chanyeol duyduğu şeyle panik oldu ve nefesini tutarak suya daldı. Heeyong'un kapalı gözlerini ve suyun içinde dalgalanan karamel rengi saçlarını görebiliyordu. Kendini daha hızlı yüzmeye zorlayarak onu tuttu ve tüm gücüyle yukarı çekti. Suyun üzerine çıktıklarında onlara doğru yüzen orta boyda bir uçak parçasını tuttu ve Heeyong'u onun üzerine bıraktı. Ardından hala koltuğa tutunan ama akıntıya kapılmış olan gıcık çocuğa yüzdü. O da bayılmak veya korkudan ölmek üzere gibi duruyordu. Zor da olsa onu da uçak parçasının yanına itti ve Heeyong'un yanına düşmesini sağladı. Gücü büyük bir metal parçasını ve iki kişiyi kıyıya itmeye yetecek kadar fazla değildi. Yine de o şok halinde bunu düşünemezdi. Yorgunluktan ölmek üzere gibi hissetse de tüm gücünü harcadı ve uçak parçasını kıyıya götürdü. Üzerindeki çocuğu ve Heeyong'u kollarından çekerek toprağın üzerine yatırdı. Çocuk nefes alabiliyordu ama Heeyong'un yaşayıp yaşamadığına emin değildi.

Ona doğru eğildi ve uyandığında sarı saçlı çocuğun ona yaptığı gibi elini Heeyong'un göğsüne bastırıp bırakmaya başladı. Nefes vermek için kızın ağzına eğildiğinde Heeyong boğazı yırtılacak gibi öksürdü ve boğazında birikmiş olan tüm suyu dışarı kustu. Birkaç öksürüğün ardından hızlı hızlı nefes almaya başladı, ardından gözlerini açtı.
"Heeyong!" Kız yaşadığı şokla ağlamaya başlarken Chanyeol eğildi ve ona sarıldı. "İyisin... Tamam, geçti, bir şeyin yok.."  Heeyong kendi çapında saçlarını çekiştirip ağlarken onun yanında ayağa kalkmaya çalışan çocuğa gitti.

"İyi misin?"

"Harika, bomba gibiyim. Sence nasıl olabilirim, aptal?!" Çocuk ona bağırarak üzerini düzeltti. Chanyeol ona cevap vermek için ağzını açsa da birini sürükleyerek onlara getiren sarı saçlı çocuğu görünce sustu. Sürükleyerek getirdiği kişi uçakta onun yanında oturan somurtkan çocuktu.

"Ah, iki kişi daha mı buldun? Bu harika! Ben sadece onu buldum." Sürüklediği çocuğu da kızın yanına bıraktı. Chanyeol kaşlarını çatarak çocuğu inceledi.

"Yaşıyor mu?"

"Bulduğumda yaşıyordu ama sanırım onu sudan aldığımda korkup bayıldı."

Secret Island ||ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin