"Eh yani bi zahmet alma artık kızım" dediğinizi duyar gibiyim. Bu içtiğim çaydanmıdır nedir bilemiyorum, görünüşümde bi değişiklik olsa gerek. İş yerinden kızlar "Sen zayıfladın mı H.?!"dediler. Umarım dalga geçmiyorlardır. Çünkü 700 g cıkla bariz bir değişiklik olacağını düşünmüyorum.
Bu yüzden moralim daha iyi. Sevdiceğimle yaşadığımız sorunları nasıl anlatsam, nereden başlasam diye düşünmekteyim. En iyisi en baştan anlatayım.
Ben üniversite son senemde evlilik düşüncelerinin kıyısından bile geçmediğim dönemlerdeydim. Her şey toz pembe, güzel güzel alınan kilolarla kariyer planları yapmaktaydım. Öğrencilik hayatım boyunca hep çalıştım. Okula pek fazla gidemezdim. O yüzden 3 sene uzattmıştım okulu. Uzattğım dönemlerin 2. senesinde yani 6. senemde yine çalışıyordum. Geceleri çalışıp gündüzleri okula gidiyordum. Otelin barında garsonluk yaptığım zamanlardaydım. Haliyle gündüzleri çok yorgun ve bitap bi durumda olup okulda hayalet gibi dolaşıyordum. Sınav haftasındaydık. O kadar yorgunduki bedenim. Üstüne birde yirmilik dişlerim patlak vermişti. Hiç bir şey yiyemiyordum. Arkadaşım M., (Benim erkek versiyonum.Düşüncelerimiz ikiz gibiydiler.)
M:"Ya kızım birşeyler ye öleceksin halsizlikten. Çorba iç en iyisi."
H:"Ya istemiyorum eve gidip yatmak istiyorum sadece"
B:"Okulda çorba satan neresi var ki?"demişti hani şu 22 kilo veren arkadaşım vardıya, işte o.
M:"Y.O.'da satılıyo. Ben içmiştim. Çok güzeldi"
H:"Tamam o zaman,gidelim bakalım ama sonra dooooğru eve..."
Aynı anda ikiside "Tamam" demişti.
Ben paspal saçlarımda kalem, suratımda geceden kalma makyaj, dişimde katlanılmaz derecede bi ağrıyla, mutsuz mutsuz ilerliyordum. Elimde bi ton not vardı. Ve Y.O'ya yaklaştık. Girişte bizi karşılayan adam sinirimi bozcak kadar mutluydu. Ay çok sinirimi bozmuştu. Ben o kadar mutsuz ve yorgundum ki! Oda bana inat okadar mutlu ve enerjikti. Kocaman gülüşü güneş gibi parlıyodu.
İ:"Hoşgeldiniz efeeennimm.. Buyrun..." diyerek eliyle oturmamızı istediği masayı gösterdi. Ayyyy o kadar gıcık olmuşum ki. Sinirimden onun gösterdiği masaya değil yanındaki masaya, tüm hırsımla elimdeki notlaarı koymuştum ve..
"Üüüffff ne kadar mutlusun!? Biraz az güler misin?" demiştim.
"Neden efeniiimm..."
Ayyy vıç vıç müşteri memnun olsun diye ikide bi efenim efenim. Neyse menüleri gösterdi falan. Şunu tavsiye ederim,bu böyle ondan kalmadı fln. Bende
"Çorba var mı çorba?",demistim. 😁
İşte bizimkiler durumumu anlattılar. Sonra ara ara bizim masaya gelip sohbet muhabbet ettiler derken bana:
"Çorba nasıl olmuş hanfendi. Bitane daha içermiyiz?"
"😧😩hayır" aksanına uyuz olmuştum. Nası desem kibar konuşmaya çalışan Adanalı işte.
Tabi bu oraya ilk ama son gidişim olmadı. Adını bilmediğimiz bu arkadaştan "Gülen Adam" diye bahseder olduk.Arkadaşlar bensiz gitmişler. Her gittiklerinde beni sormuş.
" Arkadaşınız nasıl?Dişi nasıl?"B:"H kızım gülen adam her gittiğimde seni soruyo. Seni akşamdan kalma sanmış. Alkolik olduğunu düşünüyo. Rakı keser onun ağrısını falan dedi😁😁😂😂"
"Allah Allah ya?! Bidahaki sefer birlikte gidelim. Gidelim de ben ona gösteririm akşamdan kalmayı!!!"
Sonra tek gittim.
"Beni sormuşsun arkadaşlara, dişimi falan"
"Evet o gün baya kötü görünüyordunuz da. Merak ettim😁."
Ay suratında yine o sinir bozucu gülümseme vardı. Dilinde ardı arkası kesilmeyen espriler falan.
"Buyurun yukarı teras katımıza çıkalım" çıktık.
"Tamam.."derken içimden bikere uyuz oldum ya ne laf soksam diye geçirirken.
"Hangi çorbadan alırsınız?😆"
"Ha -ha -ha -haa😠"
Derken kadın erkek ilişkileri benim feminist düşüncelerim. Erkek düşmanlığım. Laf lafı açtı ben onu orada çalışan işletmeci sanıyorken sahibi olduğunu öğrendim. Sıra çalıştığım yerin zorluklarına geldi. Bende istersen bir gün gel beklerim dedim ve bizim sevdiceğimle maceramız böyle başladı. Ki inanın hiç bir patron gibi değildi. Halada öyle...
(Üüfff çok sıkıldım detaylardan)
O benim çalıştığım yere geldi. Ben artık sadece yemek için gitmedim annesiyle çaylara kahvelere kaldım. Arkadaşlarla geldik gittik. Gülen adam benim iş yerime geldiğinde ben özel ilgilenirdim. Ben onun iş yerine gittiğimde aynı şekilde. Sonra onun annesi benim arkadaşlar bi yakıştırmalar falan derken sevgili olduk.
Mezun olmama 2 sene var ve benim aklımdan evlenmek falan geçmiyor. Kilom çok aşırı olmamakla beraber normal. Giydiğimin yakıştığı, her şeyin cuk oturduğu dönemlerimdi. O zamanki beğenmediğim halime dönmek için şuan neler vermezdim. Gülen adamın inanılmaz bir ikna kabiliyeti vardı. Normalde kafamı kaldırıp bakmayacağım hiç ilgilenmeyeceğim bir tipi vardı. Kara kaş kara göz nerede peynir gibi suratı vardı😊. Ama öyle tatlıda gülüşü, samimi ve içten konuşmaları vardı ki çok hoşuma gidiyordu.
Şu an o kadar yoğunum ki devamını en kısa zaman da yazacağım. Bu arada gelinliğimi aldım. Çok mutluyum korktuğum kadar bir şey yokmuş. Fotoğraf çektirmek yasak olduğu için çektiremedim. Ama gelinliği paylaşacağım. Aşağıdaki gibi ayakkabılardan gören olursa lütfen bana ulaşsın:(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şişman Gelin
General Fiction👰Hikaye tadında, düğüne giden bol kalorili notlar içerir.