Arkadaşlar bu günlük bir bölüm tek var kusura bakmayın
Kalktığımda yeşil düz bir çayırdaydım. Etrafa göz atarken ustamı gördüm. Lotus pozisyonunda oturmuş bekliyordu.
Bir süre sonra gözlerini açtı "Buraya seviyeni yükseltip ve sana bir silah seçmeye geldik. Burası bir ss seviyeli boyut
Bu boyutta ki ki miktarı sizin H seviyeli evreninizden bile daha çok yani burası senin iki aylık eğitim yerin olacak zaten iki ay sonrada ise hayvan kristali avı var
Oradaki 1 gün burada beş gün ediyor yani on iki gün buradayız ilk olarak ilk altı gün silah eğitimi yeterli olmayacak ama orada dereceye girmene yetecektir. Son altı gün ise ki emilip seviye yükseltilmesi bunun için özel planım var " dedi
Konuşması bittikten sonra bir yeri işaret etti. İşaret ettiği yerde bir kılıç duruyordu. Bu kılıç bir ağır kılıçtı.
Sapında biraz altın ve kırmızı zegrab ağacı kullanılmıştı. Zegrab ağacını bulmak kolaydı ama kesmek neredeyse imkansıza yakındı. Ama bir ihtimal kestin diyelim bunu işleyip bu hâle getirmek ise gerçek imkansızdı.
Neyse ama kılıç çok güzeldi (YN : KILIÇ MEDYADA) kılıcın sapına elimi uzattım ve kaldırmak için güç verdim ama gerek kalmadı direk kalktı. Ağırlığı ortalama bir kılıç gibiydi.
Ustama bakıp açıklama bekledim. Ustam ise " efsanevi eser " dedi. Tek bunu dedi. Sonra ise derin bir nefes aldı
Ve konuşmaya başladı " bazen bu cahillikle keşke ölsen diyorum. Her kılıç, kalkan , ve benzeri zanaatkarların elinden çıkan her şey eserdir.
Ama bazı zanaatkarlar ki enerjisi kullanıp eserler verebilirler ama bunu yapanlar bu yaptıkları eselere tüm ki ve hayat enerjilerini kattıkları için ölürler.
O yüzden kolay kolay çoğu kimse böyle eserler yapmaz. Bu eserler yapanın gücü ve azmine göre farklılıklar gösterebilir.
Bunları ise bizler sınıflandırırız. Mesela en güçsüz eserler adsız eserlerdir. Hiçbir güçleri yoktur.
Sonrasında ise efsanevi eserler vardır. Bu eserlerin ise zihinleri ve seviye atlama kapasiteleri vardır. Sahiplerinin kullanabileceği gibi şekillenirler. Bu kılıçlar sizin evrende az bulunur.
Son olarak ise ilahi eser vardır. Bu tür ise hem bir insan bedenine hem de kılıç şeklinde olabilir ." Dedi
Yani bu ağır kılıcı kaldırmamın başka bir sebebi olamazdı.
Birden bir kalın bir erkek sesi duydum
"Merhaba ortak ben zerlingo senin adın ne? " Dedi zerlingoBen ise hala bu kılıçların konuşabilmesi fikrini kabul etmekle meşguldüm ki zerlingo yine konuştu
"Ortak ordamısın. " DediBen ise terbiyesizlik olmasın diye
" Kusura bakmayın her zaman konuşan bir kılıç görmüyorumda. Ben rask wolf tanıştığıma memnun oldum." DedimSonra ise ustam bana bakıp " burada bol bol kristalit hayvan var bunları kılıç ile avlıyacaksın sana bu kılıç ile ilgili bilgileri kendisi verecek ve unutma bizi sen besleyip koruyacaksın ama ilk önce kılıcın ile kan bağı kur " dedi ustam
Hemen elimi bir ucu keskin taş bulup ufak bir kestim ve kılıca damlattım. Birden ikimizinde etrafını ışık sardı sonra ise kılıcın zihnindeki bilgiler bana doğru akmaya başladı.
Sonra ise ustam "rask ben en az iki hayvan yerim ve her gün farklı hayvan yerim benim ihtiyacımı karşılayamaz isen .... " Konuşmanın devamı gelmediğine göre istediklerini yapmaz isem .....
5 gün sonra
Zerlingo ile ilgili bir sürü şey öğrendim mesela öldürdüğümüz varlığın gücüne göre o ilerliyip seviye atlıyordu.
Ondan sonra ise b öldürdüğümüz canlıların ruhunu depolayıp bir ordu kurabiliyordu ama ona bir ruhu yardım için uyandırmasını istediğimde bana " ortak ruhlara boyun eğdirmen lazım ama bu çok zor onları öldürmüş olabilirsin ama onlar sana itaat etmezler şimdilik boş ver " dedi
Ben ise beş gündür aç bir şekilde duruyorum ancak baalberith' in yiyeceği olan iki hayvanı karşılayabiliyorum.
Akşam gittiğimde ise baalberith yemeği yiyip yatıyor bana ise "beni koru " diyor .
O zamnlarda hayvanlar saldırıyor ve ben onları öldürüyorum ama cesetleri yok oluyor.
Neyse şuan akşam olmasına var ve iki avım var ve bende akşam yemek yemek için bir av daha avlamak istiyorum.
Ne kadar da gelişim yolunda ilerlesemde şuan ki gücüm ile normal insanların yaptığı işlevleri ben bir kaç gün boyunca yapmıyordum.
Şu anlık avıma odaklandım avım bir keçiydi öyle şaşalı bir ismi yoktu sadece keçi
Ama toprak elementli bir keçi vardı karşımda.
İlk olarak rüzgar kesiğini hazırladım ama bu sefer ki bir garipti sanki bu seferki diğeri gibi birime değilde bütüne gibiydi.
Biraz daha rüzgarı ki ile harmanlayıp keçiye doğru yolladım ama bu sefer hilal şeklinde bir element değildi. Bu sefer temas ettiği her şeyi yıkan ve parçalayan bir şeydi şey kasırga evet evet kasırga
Kasırga keçinin bulunduğu yere ulaştı ve gitmeye devam etti ben ise direk keçiye doğru giderken yine bu gün aç kaldığımı gördüm. Çünkü keçiden geriye sadece bir çift boynuz kalmıştı
Normal bir insan bu yıkıma sevinir ama ben aç olduğum için umrumda bile değildi.
Yavaş yavaş diğer iki hayvanı sürükleyerek kamp gibi olan ama her tarafı açık olan yere getirdim
Ustama iki avı kızartıp önüne koydum ve çekildim ustam ise bana bakıp
"Gel sende ye " dedi ve bir hayvanı bana uzattıBen ise sanki hiçbir görgü kuralı öğrenmemiş gibi ellerimi kullanmadan yemeye başladım.
Bittikten sonra ise ustamı korumak için kalkacaktım ki ustam bana " bu günlük dinlen çünkü yarın benimle kılıç kılıca dövüşeceksin " dedi
Ben ise bana insafa geldiği için iyi davrandığımı sanmıştım .
Ve biraz sonra uykuya daldım
YN : ACABA YARIN NELER OLACAK ?
YAZAR NEDEN SONLARA SİZİ SEVİYORUM YAZIYOR ?
HADİ BAY
YAZAR SİZLERİ ÇOOOOK SEVİYOR

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAALBERİTH (DURDURULDU)
FantasyEn yüksek Fantastik içinde #44 #47 Cehennem neresi biliyor musunuz? Bence bilmiyorsunuz orası benim oyun odam orada insanlar ile oyunlar oynuyorum ama onlar oyundan anlamadığından oraya gelmek istemiyor ------------ Ben kimim neyim bilmiyorum am...