Sadece Deliler Okuyabilir Giriş-1

12.3K 887 2.5K
                                    

Sadece Deliler Okuyabilir !

Varsa eğer Yaratanın selamı rahmeti ve bereketi hakikati arayanların üzerine olsun. Kitabın başlığı senin de dikkatini çekti değil mi?

Hazır sen böyle bir kitap ismi mi olur deyip kitabı eline almış,bir göz atmak için bakmışken ve biz de hazır seni yakalamışken göz atmaya devam et istersen. . .

Bizleri bu satırlarda karşılaştıran Yaratıcıya hâmd ederek ve O'nu överek başlamak istiyorum satırlarıma ama O'nu övmeye lâyık bir cümle bulamıyorum. Kelimelerle ne kadar demagoji yaparsam yapayım olmuyor, O'na lâyık olacak olan övgüyü kelimelerde bulamıyorum.
Dilin söyleyemeyip, kalemin yazamadığı, harflerin, kelimelerin, cümlelerin hak ettiği övgüyü asla ifade edemeyecek olan, övgüsü nitelendirilemeyen ve Hakikati gizleyen Yaradana hâmd ve senalar olsun. . .

Bazı kelimeler vardır ki dillerden dökülür,
Bazı kelimeler de vardır ki kalplerden dökülür.
Bazı kelimeler vardır ki kulaklardan alınır.
Bazı kelimeler de vardır ki kalplerden alınır.
Hitabımı kulağınla alırsan eğer, zaten sana hiç hitap etmemiş olacağım,
Feryadımı kalbinle alırsan eğer, bir delinin çığlığını işitmiş olacaksın.

Sözler,kelimeler,terimler,manalar,kavramlar ve seni etkileyebilmek adına kullanacağım araç olan daha bir çok falanlar filanlar... Sınırlı sayıdaki sözcüklere sınırsız sayıda anlam yüklenebildiğinden ötürü gerisi sen ve kapasitende ...

Dışarıdaki yedi milyar sıradan insandan biri olduğun gibi, ben de herhangi biriyim.
Tuvalette yaptığın pisliği içinde taşıyan, basit bir kirli su vesilesiyle yaratılan bir insansın ki ben de böyleyim. İkimiz de biyolojik olarak denk olduğumuzdan dolayı sana ''sen'', Adem'den geldiğimiz için de ''kardeş'', kitabı henüz bitirmediğinden dolayı da şimdilik sana ''Akıllı'' diye hitap edeceğim. Evet Akıllı kardeş, kitaba böyle bir ismi vererek sana kitabın ilk sayfasını okutmayı başardık. Bakalım kitabı bitirdikten sonra delirtmeyi de başarabilecek miyiz?
Bir kitabın girişi o kitabın kendisi olabilir mi? Evet kitap, yazarı gibi deliyse veya dikkat çekmek isteyen aptalın biriyse tabi ki olabilir. Kitaba böyle bir giriş ile başlamayacaktım aslında ama bu girişi çok eskiler de  yazdığım için maziye saygıdan dolayı bozmak istemiyorum.

Seni biz delilerin davasına davet etmeden önce kısaca yeryüzündeki siz Akıllıların hayat nizamından biraz bahsedip konuya  bodoslama dalmak istiyorum. . .
Bir insan hayat nizamını neye göre belirliyor ise nizamını belirlediği mefhum onun İlâhıdır.
Bir insanın sürekli ihtiyaç duyduğu, eksikliğinde üzüldüğü, arttığında sevindiği şey neyse onun ilahı odur. Bir insanın amacı ne ise, niçin yaşıyor ise  ilahı odur, amaçlar ilahlaşmıştır.
Bir insanın yapmış olduklarını yaptırtan, yapmadıklarını yaptırmayan güç ne ise onun ilahı odur.

Siz Akıllılar bu hayatta 3 ilah uğruna yaşıyorsunuz. . .  Para, karşı cins ve ego.
Bütün hayati nizamınızı bu üç mefhum belirliyor. . . Bu ilahlarınız için her sabah kalkıp giyiniyor, beton yığınlarınızdan işlerinize, işlerinizden beton yığınlarınıza geri dönüyorsunuz.

Bu ilahlarınızın miktarını artırmak için çabalıyor, üzülüyor ve ağlıyorsunuz. Sıradan bir mâhluk olan karşı cinsinizi etkilemek için uğraşıyor, seviniyor, kızıyor ve yalvarıyorsunuz.
Geceleri uyumadan, sabahları tuvalette iken onları düşünüp yüceltiyor, elde ettikten sonra elde ettiğinizi bırakıp elde edemediklerinize kulluk yapmaya devam ediyorsunuz.
İş sahibinizin yanında iken farklı bir maske, beton yığınlarındayken farklı bir maske, karşı cinslerinizin yanında iken farklı bir maske, ticaret yapmış olduklarınızın yanındayken farklı bir maske, dostlarınızın yanında iken farklı bir maske ile yaşıyorsunuz. O kadar çok maske değiştiriyorsunuz ki bir gün kendiniz gibi olmaya kalksanız bile maske izlerinden yüzünüzün kalmadığını,kendi yüzünüzü bile unuttuğunuzu göreceksiniz. Yaratılmışların görüşlerine  o kadar çok önem veriyorsunuz ki kendiniz için değil yaratılmışlar için yaşadığınızın farkında bile değilsiniz. Yaratılmışlar sizlerin lehine konuşup sizi övdüğü vakit içinizdeki ilahınız böbürleniyor, yaratılmışlar aleyhinize konuştuğu vakit bile içinizdeki ilahınızla kibirlenmeye devam ediyorsunuz.

Bazen bir Deli olarak siz Akıllılara gerçekten sormak istiyorum.
Niçin yaşadığınızın farkında mısınız? Altmış yetmiş senelik bir beden kafesi için niçin bu kadar birikim yapıyorsunuz? Yiyen, içen, tuvalete giden sıradan bir karşı cinsinize veya şehvetinize niye bu kadar önem veriyorsunuz, mevki makam derdi ile niye bu kadar hırs yapıyorsunuz?
Ölüm denilen mefhum geldiği vakit, kurmuş olduğunuz saltanatın size ne yararı olacak, hayatınız boyunca istediğiniz karşı cinsi elde etseniz de,  et yığınlarından faydalansanız da hiç beklemiyor olduğunuz ölüm geldiği vakit ne faydası olacak, Hakikate açılan kapı olan Ölüm geldikten sonra arkanızdan profesör, mühendis, ağa, zengin, karizmatik, yakışıklı, dindar demelerinin ne önemi kalıcak ! Hakikat ve mazlumlar üzerine feda edilmesi gereken bir yaşam var iken bu dünyadan anlayacağınız ne var!
Madem son belli, başta saltanat kurmanın ne önemi var. . !

Bir türlü idrak edemiyorum siz akıllıların hayat nizamını harbi zorunuza gitmiyor mu hiç? Dışarıdaki milyonların içinden biri olmak veya dışarıdaki milyonlar gibi klasik bir döngü içinde yaşamak?
Sabah beton yığınlarından çıkıp, akşam tekrar beton yığınlarına dönmek?
Herkesin dertlendiği şeylerle dertlenmek, gün içinde yer yer streslenip, yer yer gülmek? Herkesleşmek. . .

Akıllı kardeş, eğer imkânım olsaydı senle gökyüzünde muhabbetime devam etmek isterdim, anlattıklarımı, anlatmaya çalıştıklarımı, insanları kuşbakışı seyredebileceğimiz herhangi bir yerden bakabilmeyi, aşağımızda çok hızlı devam eden klasik döngüyü, sistemin siz akıllılara dikmiş olduğu elbiseyi herkesin giydiğini ve o elbise ile hareket ettiğini, herkesin aynı dertler ile dertlendiğini, birilerinin biçmiş olduğu rolleri herkesin usulünce oynadığını görebilsek ve bunun üzerinden saatlerce tefekkür edebilseydik. . .

Kendi hayatını kendin mi yönetiyorsun?
Kendi hayatını kendinin yönettiğine emin misin?
Bir dere düşün. . . Uzunca akan bir dere. . . Ve derenin kenarında büyük bir ağaç. . .
Sonbahar geliyor, ağacın yaprakları sararıyor ve yapraklar dereye düşmeye başlıyor.
Dereye düşen yaprakları alan dere, yaprağı alıyor götürüyor, götürüyor ve götürüyor.
Dere nereye giderse yaprakta oraya gidiyor. İşte sen dereye düşmüş olan bu yapraksın!
Hayat seni alıyor, götürüyor, götürüyor ve götürüyor. . .
Hayatını sen yönetmiyorsun, hayatına sen yön vermiyorsun, hayat karşına ne çıkarırsa onla uğraşıyor, ona tabi oluyor ve onla devam ediyorsun!

Sen kendine giden yolda değil, hazırlanmış olan bir yolda yürüyensin!
Sen ruhsuzlar topluluğunda, ruhunu bedeninden önce öldürmüş birisin!
Sen var olan akışı bozmayan, akışla akıp giden milyonlarca sıradan Akıllıdan birisin!
Ey Akıllı kardeşim! Üslubumun seni rahatsız ettiğinin ve bana karşı ajite olmuş olduğunun farkındayım birkaç şeyi sana sormak veya danışmak istiyorum.

Bir insan kendini unutabilir mi ? Sen seni unutabilir misin ?
Buradan kasıt ne olabilir? İnsanın kendisini unutması ne demek?
Bir insan nasıl olur da kendisini unutabilir?
Şimdi hemen elindeki kitabı bırakıp, bu cümleyi düşünmeni rica ediyorum!
Kendine ve şu an etrafında bulunan insanlara bakarak düşün!
Bir insan kendisini nasıl unutabilir?

Böyle bir şeyin olması imkânsız ama farz edelim ki Yaratıcı gökten seslendi ve dediki sizin üzerinizden faniliği kaldırdım,ölüm denilen mefhum yok, artık sonsuza kadar yaşayacaksınız  Böyle bir nida geldi ve siz bu nidayı duydunuz.
Söyler misin böyle bir nidayı şimdi duysan hayatında ne değişir ?
Hayatında değişen bir şey olur mu?
Aaa artık ölüm yok rahatız artık, bundan sonra falanları filanları yapma gibi bir derdim yok diyebileceğin falan ve filanlar var mı?
Farklı olarak ne yaparsın, ne yapabilirsin mesela?
Yoksa sen zaten hiç ölmeyecekmiş gibi mi yaşıyorsun?

Dünyanın bütün servetlerini bedeninde toplamaya çalışan sen,
dilinle öleceğine inandığını söyleyip te, kalbiyle sonsuzluğa koşan sen,
beş saniye sonrası garantini kimden alıyorsun?!
Beş saniye sonrasına garantin olmadığı dünyada, ayaklarını yere basa basa nasıl yürüyebiliyorsun?!

Kimin dünyasında kime meydan okuyorsun!

Sadece Deliler Okuyabilir !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin