Kabus

Trafik Kazası

Ring Ring Ring!

Alarımım çalmıştı. Yataktan kan ter içinde kalktım. Hepsi bir kabusmuş. Derin bir oh çekip hemen Koray'ı aradım.

-Aşkım herşey yolunda mı? İyi misin?

-Evet ne oldu ki?

-Merak ettim sadece.

-Peki o zaman okulda
görüşürüz.

-Tamam.

-Seni seviyorum prenses.

-Bende seni.

Korayla konuştuğum için rahatlamıştım. Kahvaltı yapacak halde değildim. Kıyafetlerimi üstüme geçirip saçımı topladım ve evden ışın hızıyla çıktım. Merdivenlerden inerken
PAT!
Rüyadaki gibi merdivenlerden düşmüştüm. İskender amcaya gittim simit çay ve bol peçete istedim ama İskender amca peçetelerin bittiğini yarım saat sonra peçeteler için gelebileceğini söyledi. Bu bir TESADÜF müydü? Mecburen yandaki eczaneye girdim. Kasadaki kadın iyotu yere düşürmüş elini camı toplarken çizmişti. Çok endişelenmiştim. Birdenbire Koray'ı ve trafik kazasını hatırladım. Kazanın yaşanmasına yaklaşık olarak bir dakika kalmıştı. Çabucak Koray'ı aradım.

-Koray hemen arabayı durdur!

-Neden ama ne oldu?

-Sana durdur dedim!

-Eylül neler olduğunu anlatır mısın?

-Koray hayatın için
arabayı durdurman lazım.

-.....

-Koray orda mısın? Koray!

Lanet olsun şarjı bitmiş telefonu kapanmıştı. Olay yerine gidip onu ambulansa yetiştirmeye çalışmaktan başka elindem birşey gelmiyordu. Hemen bir taksi tutup olay yerine gittim. Olay çoktan yaşanmış. Gazeteciler etrafta toplanmıştı. Yere yığılıp ağlamaya başladım. Belki de önceden hatırlayıp arasaydım Koray ölmeyecekti.
-KORAY! ! !