Kızlar bana sakın otelden çıkma bize de aynı mesajı arkadaşınızı uyarın diye mesaj attı dediler. Biz böyle bir ay NewYork'ta kaldık. Hiç otelden çıkmadık. Bir ay sonra yine bir mesaj geldi:
~İstanbul'u karış karış aradım. Yoksun. Uçak biletlerini kontrol ettiriyorum.
Bir.... Beş dakika sonra tekrar bir mesaj
~ NewYork'tasın demek beni bekle geliyorum dedi. Oteline kadar herşeyi buluyorum dedi.
Biz hemen ilk uçakla İtalya'ya kaçtık. Hala tedirgindik. Bizi heran bulup öldürebilirdi. Beni en çok üzen şey de beni öldürdükten sonra arkadaşlarımıda öldürecekti. Biz telaşlı telaşlı yataklara girip uyuduk posterleri bile almamıştık bizim yerinizi bulursa onları çıkarmakla uğraşmamak için asmadık. Ve hemen ben İtalya polisini arayıp anlattım bize:
~Non andare fuori dall'hotel. Diamo notizia alla polizia di New York immediatamente.
Yani Türkçede:
~Otelin dışında çıkmayın. Biz hemen New York polisine haber veriyoruz.
Demekti bizim bulunduğumuz otelin etrafına da polisler koruma amaçlı gelmişti biz bir oh çektik ve rahatladık. Polisler varken hiç bir şey yapamazlardı.
Ama yine biz tedbirimizi almıştık.
Otelden değil odadan bile dışarı çıkmıyorduk. Sadece oda servisine bir de aşağı yemek yemek için dışarı çıkmak zorunda kalıyorduk. Kıyafetleri bile otelden birine para veriyorduk o bize kıyafetlerin fotoğraflarını atıyordu. Biz beğendiysen bedeni söylüyorduk oda alıyordu. Verdiğimiz para yetmezse o veriyordu biz gelince o veriyorduk.
