Öncelikle özür dilemek istiyorum uzun zamandır bölüm atamadığımın farkındayım ama hayatta görüp görebileceğiniz en şanslı insanımdır.
Şimdi iki haftalığına babaannemlerin yanına gitmemiz gerekiyordu bursya kadar her şey normal, orda internet çekmiyor neyse dedim deniz kenarına inip orda yazar yayınlarım daha evden çıkamadan telefonumu kırdım gjadjuhfs
Bi hafta kadar beni telefonsuz bıraktılar ceza diye sonra da günde belirli süreler için alabildim ama telefona uygulama inmedi internet üzerinden de ben yazamadım öööööyle ınısının ınısının ınısı deerken geldik bugüne neyse ki evime döndüm de hele şükür elime elektronik alet alabildimNeyse be çok konuştum jahdjfj
İyi okumalar
Bu arada yorum yapsanız da acccık moralim yükselseHayatta her birimizin yaşadığı belirli dönüm noktaları vardır. Karakterimize, hayata bakışımıza, insanlara davranış biçimimize kadar değişmemizi vardır. Ve herkesin bildiğinin aksidir ki insanlar değişir. Bu olması gereken ve insan varlığının zannımca en güzel özelliğidir. Bende kısa süre önce yaşadığım olayın her ne kadar kendi bok yememin uzantılı sonucu olduğunu biliyor olsam da bunun küçük çaplı dönüm noktalarımdan biri olmuş olduğunu inkar edemezdim. Açıkcası gereksiz varlığım uzun zaman sonra -ki bu cidden uzun bi zaman- ilk defa bu kadar endişe ve korku dolmuştu. Ona birinin dokunacak olması hatta ve hatta bunu zorla yapacak olması... Bunun düşüncesi bile bana kalp krizi geçirtebilecekken telefonda ağlayan muhtaç sesini duymam...
"Suratıma daha ne kadar şöyle bakacaksın Jungkook?" Jin hyungun söylediği cümleye hiçbir tepki göstermeden suratını izlemeye devam ettim. Namjoon hyungun işin içinde olduğu pekala belliydi ama kendi öz hyungumdan böyle bir şeyi de beklemiyordum.
"Jungkook tamam ileri gittiğimin farkındayım ama şöyle bakmaktan vazgeçer misin rica etsem? Hem bak Jimin sağlam en azından bunu biliyorsun." Kurduğu son cümleyi duyduğum an alaydan çok hüzün kokan bir kıkırtı bıraktım ortaya.
"En azından sağlam olduğunu biliyorum demek? Hah! Hyung bak Jimin'e kızgın değilim çünkü beni en çok onun üzme hakkı var hatta o seni arkasına saklamaya çalışan sevgiline bile kızgın değilim çünkü o kardeşinin yanındaydı. Bu olayın asıl sorumlusu ben olduğum için sana bile kızamıyorum doğru dürüst ama hyung ben kaç gece senin kucağında ağladım Jimin için? Kaç gece alkol komasına girmekten senin sayende kurtuldum? Bunları biliyor olmana rağmen..." Ayağa kalkıp ellerimle dolmuş gözlerimi kuruladım. Vücudum yaşadığım şok yüzünden hala baştan aşağı titriyordu. Boğazıma otursn yumruyu gidermek için iki kere yutkundum ve artık titremeye başlamış olan sesimle mırıldandım.
"...biliyor olmana rağmen senin de bu işin içine girmen.. Bilmiyorum hyung.. Bir süre arenada kalırım beni merak etme. Ve Namjoon hyung, şey ne kadar dinlersin beni bilmiyorum ama Jimin'e üzüldüğümle alakalı bir şey söyleme olur mu? İçindeki hıncı tamamen döksün ortaya ben sonra ilgileneceğim gerisiyle." Söylediklerimi duyduktan sonra Jşn hyungu omzunun arkasından ortaya itelemiş beden kafasını sallayıp dediklerimi onayladı. Artık ne kadar uyhulardı orasını bilemem ama umrumda da değildi açıkcası. Düştüğüm durumu kim duyarsa duysun takacak bir halde değildim. Yapmam gereken tek şey Min Yoongi gerzeğini bulup içmeye gitmekti.
===========================================
Park Jimin.
İki haftadır uyurken de uyanıkken de aklımda olan tek isim, insan, varlık -her ne haltsa işte- sadece oydu. Herif rüyalarıma bile girer olmuştu. Eh, ne yazık ki hoşlanacağım türden rüyalar değildi pek. Her birinde ya gözlerimin önünde öldürülüyor ya da tecavüze uğruyordu ve lanet olsun ki rüyada bile olsak benim elimden hiçbir bok gelmiyordu. Halbuki içinde Jimin olan rüyalarımın hiçbiri böyle olmazdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coming form the past [jikook]
FanfictionBen Jeon Jungkook. Sahip olduğum en değerli varlığı kendi yaptığım bir hata yüzünden kaybettim. Tanrı bana son bir şana vererek onu bana geri getirdi. Bu sefer, aynı hatayı asla yapmayacağım. Hazırım Park Jimin bu sefer kaybetmeyeceğim.