Medya Park Jimin mood shgdafAçıkcası bu hayattaki herkes Min Yoongi denen gerizekalıya güvenilmemesi gerektiğini bilirdi. Neden mi? Çünkü dediği gibi o maçı iptal ettirtmemiş aksine seyirciye açık hale getirmişti. Ve ben şuan ringin bir köşesinde karşımda duran şaheseri incelemekten başka hiçbir halt yiyemiyordum. Tanrı aşkına, bu çocuk benim yanımdayken minik bir ayıcıktı şimdi nasıl kutsal bir varlıkmış gibi gözükebiliyordu. Hep güzeldi ama şuan ki halini anlatacak kelime bilmem kaç yüz kelimelik lügatımda bulunmuyordu. Yaşasın.
Eh, maç birazdan başlayacaktı, karşımda üç yıl önce terkettiğim sevgilim duruyordu, ben ona vurmaya kıyamayacağımın farkına çok önceden varmış bir şekilde başıma gelecekleri bekliyordum ve dostum içine düştüğüm bütün ikilemlerin sorumlusu olan çocuğa köpek gibi aşıktım. İnanın bana bu dakikalar içerisinde benden daha iyi hisseden bir insan bulamazdınız yeryüzünde.
Yani, bende bu yüzden hayatın bana getirdiği bütün bu mükemmelikleri kabul ederek kafamı maçı başlatmak için geri saymaya başlayan hakeme çevirdim. Geri çevirme fırsatı bulamadan da sol gözüme yediğim sert, cidden sert, yumrukla şaşkınca bir kaç adım geriledim. Bakın burda cidden ilginç olan bir durum var; kafası en
fazla çeneme gelen ve tahminen 60 kilo olan bir kedi yavrusu nasıl olabilir de bu kadar sert vurabilir?"Ah, erkek mi oldun güzelim?" Şey şuan bu kadar karaktersizce konuşan bu piç benim. Çünkü iyi biliyorum ki özür dilememi bekliyor ve ben bana karşı duyduğu bütün kini kelimelere dökmesini sağlayamazsam bundan sonra olabilecek bir ilişkimiz de olamaz. Bende bi köşede aşkımdan geberir giderim herhalde. İşte tam olarak bu yüzden alttan almak yerine bir suçum yokmuş gibi takılacağım ki sinirinden hissettiği her haltı yüzüme karşı rahatça bağırabilisin.
"Erkek olmadım Jungkook, adam oldum bebeğim. Senin aksine." Ops. Park Jimin vurdu, ve tam içime oturdu.
"Sevindim diğer yarım, böylece altlardan çıkıp üstlerde takılabilirsin belki biraz." Tamam, bu adiceydi. Bayağı hemde. Ama ne diyebilirim ki bende adi bir insanım. Yinede kurduğum cümlenin üzerinde yarattığı etkiyi görmek güzel hissettirdi. Uzun zaman önce ondan sıkıldığımı söyleyip büyük bir hata yapmadan önce, onu bu şekilde severdim. Maç çıkışı suratımı inceleyip usul usul ağlamaya başladığı an kafasını göğsüme yaslardım ve o zamanlar açık kahve olan saçlarını bu kelimeyle severdim. Şimdi saçları siyahtı, artık göğsüme yaslanmak istediğini zannetmiyordum ve Park Jimin ettiğim kelimeyi duyduğu an cümlenin gerisini dinlemediğine emin olabileceğim bir hızla bu sefer de elmacık kemiğime bir yumruk atmıştı.
"Bana bu şekilde seslenme hakkını kendinde nasıl görebilirsin?" Gülümsemeye çalışarak o boyuna rağmen kafama kadar çıkardığı tekmesinden geri kaçtım.
"Niye? Yalan mı konuşuyorum? Sen değil misin diğer yarım?" Bu soruyu mideme yediğim diz sayesinde öksürüklerimin arasından kesik kesik sormamı anlamamış olacak ki iki adım çekilip dudaklarını son derece sinsi bir sırıtışın kaplamasına izin verdi.
"Ayağa kalkarak konuş bebeğim. Bulunduğun yer yüzünden sesin diz kapaklarıma bile ulaşamıyor."
SEN? DE? KİMSİN??
Yinede, kurduğu cümleyle ağzımı açamayacak kadar şoka girdiğimin her ne kadar farkında olsam da bu zevki ona asla tattırmayacaktım. Çünkü gözlerinin arkasında sakladığı kendi benliğini görüyorum, maskesinin arkasındaki onu görüyorum. Yada sadece kafamızın üzerindeki spotlar yansıma yapıyordu, bu da bir ihtimal olabilir tabi.
"Diyorum ki, sen değilsen kim benim diğer yarım?" Yüzünü yine aynı sokuk sırıtış kapladı. Bana vurmak adına hiçbir hamlede bulunmadan yüzüme kadar yaklaştı. Tamam, heyecandan ringin ortasına işemezsem önümüzdeki günlerin birinde cidden kendimi affettirebilirdim. Ve sikeyim, terlemiş olmamıza rağmen çocuk hala buram buram vanilya kokuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coming form the past [jikook]
Fiksi PenggemarBen Jeon Jungkook. Sahip olduğum en değerli varlığı kendi yaptığım bir hata yüzünden kaybettim. Tanrı bana son bir şana vererek onu bana geri getirdi. Bu sefer, aynı hatayı asla yapmayacağım. Hazırım Park Jimin bu sefer kaybetmeyeceğim.