-fotoğrafı yukarda verilmistir-
Son yıllarda ülkemizde de karşılaştığımız vahşice cinayetler, tecavüz olayları ve kinle yapılmış bir çok vahşice fiilden dolayı toplumumuzun canının sıkıldığı ve psikolojik olarak yıprandığımız ortadadır. Vahşi cinayet olaylarını anlatıp kimsenin psikolojisini bozmaya ve sinirleriyle oynamaya hakkım yoktur ve bu niyette de değilim. Fakat 1965 yılında yaşanan Sylvia Likens cinayetini, dünden bugüne bazı sonuçlar çıkartmak ve ibret alınması açısından paylaşmayı uygun gördüm.UYARI: Hikayeye başlamadan evvel, psikolojisi sağlam olmayan ve 18 yaş altındaki kimselerin bu vak'ayı okumamasını tavsiye ederiz.
1. Sylvia Likens, 3 Ocak 1949 tarihinde doğmuştu.
Sylvia Likens, 3 Ocak 1949 tarihinde doğmuştu.
Hadisenin geçtiği 1965 senesinde daha 16 yaşında genç ve güzel bir kızdı. Annesi ve babası ülkenin çeşitli bölgelerinde düzenlenen karnavallarda ve panayır yerlerinde çalışıyorlardı. 1965 yılının haziran ayında babası ve annesi ayrı yaşamaya başladılar. Sylvia küçük kardeşi Jenny ile birlikte annesiyle kalmaktaydı. Bundan başka Diana adlı bir ablası, Benny ve Danny adlı iki de abisi bulunuyordu. Babaları yakında düzenlenecek olan bir karnavalda iş bulmuştu ve annelerinin de kendisiyle gelmesini teklif etti. Yalnız anneleri olmadan Sylvia ve Jenny'nin kalacak bir yerleri yoktu. Babaları Sylvia ve Jenny'yi 3 aylığına komşuları olan Gertrude Baniszewski'ye, haftalık 20 dolar bakım parası karşılığında bırakmaya karar verdi.2. Gertrude Baniszewski
Gertrude Baniszewski
Gertrude başarısız bir evlilik yapmış ve 7 çocuğa sahip fakir bir kadındı. Çocuklarına bakacak parayı güçlükle denkleştiriyor idi. Haftalık 20 dolar karşılığında Likens ailesinin iki kızına, karnaval süresince bakmayı kabul etti.Gertrude o sıralarda 37 yaşındaydı, fiziksel ve psikolojik bir takım hastalıklara sahipti. Sürekli olarak kullandığı fenobarbital sülfat ve coricidin ilaçları bazen zihnini etkiliyor, tam bir cinnet halinde onu ne yaptığını bilmez birisi haline getiriyordu.
3. Olayın öncesi
Olayın öncesi
İlk haftalarda her şey normaldi. Sylvia ile Gertrude'un çocukları iyi geçiniyor, ağustos ayında okulların başlamasıyla birlikte okula gidip geliyorlardı. Gertrude'un en büyük kızı Paula, Sylvia ile yakınlaşmıştı. Fakat sorunların çıkması hiç gecikmedi. Paula evli bir adam olan Bradley'le takılıyordu. İlişkileri sonunda Bradley, Paula'yı hamile bırakmıştı. Paula bu sırrını Sylvia ile paylaştı ve ondan bunu kimseye söylememesini istedi.4. Paula Baniszewski
Paula Baniszewski
Paula suçlu olduğunu düşünüp, hamile olduğunu kimseye söylemek istemiyordu. Bradley ise evliliğini tehlikeye atmak istemiyordu. Bir gün ikisi tartışırken Sylvia onlara tesadüf etti. Konuşma şiddetlenince Bradley Paula'nın canını incitmeye başlamıştı. Sylvia ise Paula'nın hamile olduğunu söyledi. Paula hem duygusal bir çöküntüye uğramıştı hem de utandığı büyük sırrı açığa çıkmıştı.5. Vahşet başlıyor
Vahşet başlıyor
Bu sıralarda Likens ailesi 20 dolarlık çekini yollamakta gecikmişti ve Gertrude, Sylvia ve Jenny'ye birkaç sefer bodrumda şiddet uygulamıştı. Paula annesine, Sylvia'nın kendisine kaltak dediğini ve bütün arkadaşlarının yanında onu aşağıladığını söyledi. Aynı zamanda Sylvia'nın evden şeker çaldığını söylemişti. Gertrude çok kızmıştı ve Sylvia'yı cezalandırmak istiyordu. Paula'yı Sylvia'ya şiddet uygulaması yönünde teşvik etti. Paula, Sylvia'ya bütün öfkesiyle vurmaya başladı. O kadar sert yumruklar atmıştı ki kendi bileği kırıldı. Gertrude, Sylvia'nın kolunda sigara izmariti söndürdü. Bunu bütün çocuklarının önünde yapıyordu. Sylvia'nın acı çekmesini bütün çocuklar adeta bir korku filmi izler gibi izlemekteydi. Gertrude çocuklara rol model olarak onları da vahşi bir cellada dönüştürmekteydi. Komşu çocukları tarafindan defalarca tecavüze uğradı vücudunun belli yerlerinde bıçak yaraları vardı paralara baharatlarla ovarlardi dahada acı çeksin diye