atkı karınca

172 15 2
                                    

kuşların ellerinden üşürüm ben
sen beni sırtındaki yaradan tanırsın

bak! ormanlık yerlere mezarlar kazmışlar
çiçekler  kendi kendine konuşur şimdi
bizim gövdemiz çürür suya bakmaktan
hem siz! hayvaların üşümesini üstünüze giyiyorsunuz
öyleyse biz artık bir çiçeğin mor ağıtlarına karışmışızdır
kırık balkonlardan toprağın rengine sarkarak
ya da çocukken çıkamadığımız bir erik ağacını
yeniden sevelim
belki bu kış babam  ın toprağı kadar sert geçmez

belki de ben evimin salonunda çiçek çocuk olurum
vitrinin önünde unuttuğum atlıkarınca gibi
sen dudaklarından bir şarkı uydururdun
benim dilime de uyardı
masal perileri üç gün üç gece yas ilan ederdi dolunayı
ben seni onulmaz yaralarınla seviyorum

dur! aynı göğün rengini bölüşüyorum seninle
üzümler yine senin elinde çoğalıyor

Güray ÖZÇELİK

edebiyatın aykırı çocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin