Bölüm şarkısı;Çağan-Bulamıyorum
~~~
Ruhum, bedenimi elleriyle yoğuruyor üzerime toprak yığınları atıyordu.Nefessiz kalan sözcüklerim,dudaklarımdan firar etmek için çaba gösteriyor lakin sonuçsuz kalıyordu.Göz bebeklerim soğuğa ve karanlığa karşı direniyor,kapanmamak için oldukça güç sarfediyordu.Ayaklarımın altında ezilen ince yapraklar ayak tabanımı huylandırıyor,arada denk geldiğim iri taşlar ve kuru dallar,ayaklarımı çiziyor ve kanatıyordu.
Kaçıyordum.
Birilerinden,birşeylerden,bulunmak istemediğim ama zorla sıkıştırıldığım kalıplardan,peşinden koşmak istediğim hayallere engel olanlardan,kendi içimde büyüyen eksik duygulardan,ve en çokta gerçeklerden kaçıyordum.
Soğuk,bedenimi esiri altına alıp,tenimi kabartıyor,gecenin aksine üzerimdeki beyaz elbiseyi havalandırıyordu.
Koşuyordum.
Gerçeklerden kaçmak için sığındığım uçuruma,gökyüzündeki yıldızlara doğru koşuyordum.Boğazlarımın derisini yaran titrek hava,ciğerlerime nüfuz ediyor,oksijenle yoğuruyordu.Göğsüm hiddetle inip kalkarken, koşmaya devam ediyordum.Zayıf ruhum,bedenimi ele geçirmiş,bacaklarımdaki tüm gücü emmişti.Derin soluklar alarak geniş bir çınar ağacının gövdesine tutundum.
Rüzgar saçlarıma üfürüp,görüş alanımı sağlıksız kılarken,soğuk hava üzerimdeki elbisenin eteklerini havalandırıyor,bacaklarıma ulaşıp tenimi yalıyordu.Kollarım çıplaklıyla üşürken,tutunduğum ağaçtan uzaklaştım ve yeniden koşmaya başladım.
Ne tarafa koştuğumu bilmeden duraksadım.Kafamı,uzun yüksek ağaçlara çevirdim.Nefeslerim bi nebze dururken,bakışlarımı uçuruma çevirdim.Bir an bile düşünmeden,uzakta görünen uçuruma doğru ilerlerken,gücümü içine çeken toprağı ve taşları,kanlı ayaklarımla eziyordum,artık çok uzakta görünmüyordu.İlerlemeye devam ederken karanlık ormanda kulaklarıma yankılanarak çarpan bir ses işittim.
''Dur''
Ayaklarım sanki bu komutu bekler gibi aniden duraksadı.Bakışlarımı sesin geldiği yöne çevirdim.Oldukça yapılı bir erkek silueti bana doğru yaklaşıyordu.Gözleri geceden de kara,bakışları yıldızlardan bile parlaktı.Üzerime doğru koşuyor,yanıma olabildiğince hızlı varmaya çalışıyordu.Bunu beklemediğimden,farkında olmadan geriye doğru adımlarken,ayağım bir taşa takıldı ve uçurumun kenarında geriye doğru yalpaladım.
Tam düşeceğim esnada bir el belimi kavrayıp çekti ve düşmemi engelledi.Soluklarımız birbirine karışıyor,içime çektiğim derin soluklar onun nefesi mi yoksa benim nefesim mi bilmiyordum.Gözlerimi kırpıştırarak,siyah gözlere baktım bi süre.Son gördüğüm şey beni dipsiz uçurumdan çeken gece siyahı gözlerdi.
Güneş göz kapaklarıma vurup yerimde kıpırdamama sebep olurken,başımı yastıktan kaldırıp hızlanan nabzımı düzene sokmaya çalışıyordum.
Şakaklarımdan damlayan ter,boynum boyunca ilerliyordu.Saçlarım,terleyen enseme ve yanaklarıma yapışmış,beni sırılsıklam yapmıştı.Rüyanın etkisiyle kendime gelmeye çalışıp,yüzümü ovuşturarak telefonumu aldım.Daha okul vaktine bir buçuk saat vardı.Üzerimdeki pikeyi atıp yataktan kalkarken,zihnimde hala etkisini gösteren sahneler gözümün önünden gitmiyordu.Duş almak için kapının kulpunu indirdim ve kasvetli koridorda banyoya doğru ilerledim.
Sıcak su kasılan bedenimi gevşetirken,rüyamın etkisinden hala tam olarak çıkamamıştım.İki gündür aynı kişiyi,aynı gözlerin sahibini görür olmuştum.O kalabalık caddede çarpıştığım beden de ona aitti yada bu benim bilinçaltımdan kaynaklanıyordu.Tam uçurumdan düşecekken beni çekip kurtarmıştı.Neden kurtarmıştı,bıraksaydı da geberseydim.Sahi kimdi bu adam?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakaza
Fantasyİki bilinmeyenli denklemdeki farklı bilinmeyenler,ve bir çözümünün olamadığı,iki paradoks,iki çürük meyvenin yeniden doğuşu.Dolambaçlı yollarda kesişen iki beden ve tek yürek. Günlerdir peşini bırakmayıp ardı arkası kesilmeyen rüyalarının onun kurt...