Güneş ne kadar da güzel gözüküyordu doğarken. Her güneş doğuşunda uyanırım, gökyüzünü izlerim. Gökyüzündeki o mavinin asaletini anlatmaya kelimeler yetmez. Maviye karşı bir zaafım var, nedenini bilmiyorum ama tüm mavimsilerin maviye karşı bir zaafı vardır. Gözlerimizin rengi bile maviye dönüşebiliyor. Bizim geldiğimiz yer maviyle bezenmiş. Aranızda bu gerizekalı ne diyo diyenler mutlaka vardır. Sorun değil annem ve babam da böyle düşündü. O yüzden kuzenlerimle yaşıyorum. Kuzenimi ve sevgilisini de dışladılar, ama böyle olmayı biz seçmedik -ki seçim şansımız olsa yine böyle olmayı seçerim. Tamam vurmayın.
Düşünsenize her yıl beş kişiyi mavi ırkından olması için seçiyorlar ve bunlardan biri sensin. Asla şikayetçi olmam. Ama çoğu seçilmiş kişi mavimsi olduğunun farkında değil. Bunlardan biri de Lara Şafak! Bunu ona söylemeyi planlıyoruz, umarım kafayı yemez.
"Heeyy! Hadi kalk artık."
Ahh. kafam! "Beni kafama yastık geçirerek uyandırmaktan vazgeç artık kuzen." dedim yatağımdan kalkarken. Hiç bir zaman yatağımdan kalkmak istememişimdir ama işte zorundayım. Bella "Seni başka ne şekilde uyandırabilirim ki?" diye cırladığında ona hak verdim. Harry uykudan yeni uyanmıştı, uykulu gözleriyle "İkiniz de kesin çenenizi." deyince konuyu kapattık.
Kahvaltı masasına doğru yöneldim. Off! Yine mi pizza? Bu Bella ne zaman yemek yapmayı öğrenecek? Bir dilim yemeyi başardım. Çantamı sırtıma takıp, Vanslarımı ayağıma geçirdim ve okula doğru yol aldım.
Okula gelir gelmez kantindeki masamıza oturdum, her kantine geldiğimizde bu masaya otururduk. Heyyy! O gelen Patrica mı? Henüz aldığım çayımı da orada bırakıp son sürat koşmaya başladım. O da benim arkamdan koşuyordu. Lanet olsun, tüm okul bizi izliyor, alkışlar, bağrışlar. İşte bu, erkekler tuvaleti! Kızlardan -özellikle Patrica'dan- kurtulmanın tek yolu. Hemen içeri daldım ve kapıyı çarptım. Bir anda kapılardan biri açıldı ve içinden Lara çıktı. Nee!
"Egeee, senin burada ne işin var?"
"Şeyy...Patrica'dan kaçıyorum da asıl senin ne işin...burası...k..kızlar tuvaleti mi?". Abartmıyorum o an görünmez olmak isterdim.
"Evet de, Patrica'dan niye kaçıyorsun?"
"Şeyy, arkadaşı biz kantindeyken resmimizi çekmiş. O da yanlış anlamış." Aslında doğru anlamış. Neyse bu şekilde Patrica'dan kurtulacaktım belki de. Onu sevdiğimi düşünüyorsanız en yakın yükseklikten kendinizi aşağı atın. Kim öyle birini sever ki? Ancak popüler olmak isteyen ve dış görünüşe önem veren hıyvanlar. Neyse konumuz bu değil.
"Off! Özür dilerim her şey benim yüzümden oldu." dedi Lara harbiden üzülmüştü.
"Evet her şey senin yüzünden oldu" derken suratını alan o korku ifadesi çok tatlıydı. Devam ettim "Sen olmasan Patrica'dan zor kurtulurdum."
"Hey! Manyak." derken omzuma vurdu, rahatladığı yüzüne bakınca anlaşılıyordu. Tuvaletten çıkan kızın çığlığıyla birlikte kendimi dışarı fırlattım. Neyse ki egoist Patrica peşimden koşmayı gururuna yediremediği için çoktan uzaklaşmıştı. Kantine çayıma bir şey olmadığını umarak gidiyordum ki zil çaldı.
Her neyse sıkıcı derslerin ardından kurtuluş zili çaldı ve hemen eve gittim. Bu akşam parti var! Bu gün beni mutlu eden iki şey; Lara benimle partiye geliyor, ikincisi Patrica partiden bahsetmeden okuldan çıktım. Whatsapptan Lara'nın gönderdiği fotoğrafa baktım. Harika bir mavi elbiseydi, hemen ona uygun bir kıyafet buldum. Hemen üstüme geçirdim ve arabaya atlayıp Lara'nın evine doğru yola çıktım. Çok hızlı geldiğimi evinin önünde beklemeye başladığımda fark ettim. Hayır, o beni bekletmez çünkü o sıradan bir kız değil. İşte geldi. Durun bir dakika o kıyafetler Lara'nın üstünde daha harikaydı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavimsi
FantasyMilyonlarca kişinin arasından seçildiğini ve harika özel gücünün farkında olmayan sıradan bir genç kız Lara Şafak. Son derece sempatik ve popüler, Lara'nın kendini keşfetmesiyle görevli, Mavimsi ırkından gelen Ege Akdeniz. Lara'nın yeni okul macer...