SARE

47 29 9
                                    


KİTAP KARAKTERLERİNİN İSMİ DEĞİSTİRİLMİŞTİR! DUYRULUR!!

Arkadaşlar!hadi sizinle bir şey yapalım. Herkes başladığı saati ve tarihi yoruma yazsın. Bölümü paylaşınca kimin/kimlerin merakla beklediğini görmüş olalım. Ve tarih atan ilk beş kişinin hikayesine vote ve yorum yapabilirim. Ama yalnızca ilk beş kişiye. Hadi yoruma çökün. 😊😊😘😘

Multimedia:SARE

Nihayet araba hastahanenin otoparkında durduğunda hevesle kapıyı açıp arabadan incektim ki Çağlar kolumdan tutup

"Ben seni burda bekleyeceğim. Çabuk ol. Eğer 5 dakika içinde geri gelmessen seni burada bir odaya kilitler ve 1 hafta burda bırakırım. "dedi ve elime bir telefon tutuşturup " bu senin. Mesaj gelince hemen aşağı gel. "Deyip önüne döndü.

Klasik Çağlar işte. Gözlerimi devirip

"Tamam. " dedim ve arabadan indim. Hızlı adımlarla hastane girişine vardım. Sare'yi görmeye can atıyordum. Yürürken de bir yandan düşünüyordum.

Sanki az önce sarılan biz değilmişiz de sokaktaki herhangi bir insan gibi davranıyordu.

Görevliye Sare'nin odasını sordum. Tarif edilen 76 nolu odanın önüne geldim. Kapının önünde iki tane siyahlar içinde,izbandut gibi korumalar vardı. Biri telefonla konuşuyordu ve sert bakışlarını üzerimden ayırmiyordu. En son
"Tamam patron" diyerek telefonu kapattı. Ardından bana bakıp

"Adın ne. " dedi.

Aynı sertlikte "Selin" diye cevap verdim. Cevabım üzerine ellerini önünde birleştirip "buyrun Selin Hanım" dedi.

İçeri gireceğim sırada bir hemşire yanıma gelip elindeki mavi naylonları bana verdi

"Hanımefendi girmeden önce bunları giymeniz gerekir. " diyerek.

Elinden aldıklarımı giydim ve içeri girdim. İçerde sanki bir prenses yatıyordu. O yatak sanki uyuyan güzelin yatağıydı ve Sare'de uyuyan güzelin ta kendisiydi.

Yatağa yaklaştım ve Sare'nin dirseğinin yanındaki boşluğa oturdum. Uzun göz kirpikleri ve şekilli kaşları vardı. Sanki kalemle çizilmiş gibiydiler. Dudakları kuru görüküyordu. 1,5 yıl suya hasret kalmış dudakları...saçları kumraldı,tenide. O kadar masum bir kızdı ki ona nasıl kıyabilmişlerdi.

Elini sıkıca tuttum. Teni yumuşacıktı. Titrek bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Sare...sen şimdi bu kim diyorsundur. Dur tanıtayım kendimi...B-ben Selin. Abinin tutsağı,kölesi yada hizmetçisi...ne farkeder. Biliyor musun abin sana yapılanların cezasını verdi Sare. Yeter artık bu kadar uyuduğun...hadi kalk artık. 1,5 yıl çok fazla. Bak abin seni bekliyor...tam 1,5 yıl seni hiç usanmadan bekledi. Ama senin uyanıcağını bildiği için bekliyor..."

Titremeye başlayan çenemi durdurmak için dudağımı ısırdım. Derin ve titrek bir nefes daha alıp yeniden konuşmaya başladım.

"Bak sana bir lakap buldum Sare... Merak ediyor musun? Söyliyim o zaman. " UYUYAN GÜZEL"Nasıl sevdinmi lakabını. Bence çok güzel. "

Derin bir sessizlik vardı burada.

"Uyuyan güzel bile bu kadar uyumadı. Bak o uyandı sıra sende artık. Yetmez mi 1,5 sene sana. "

Telefonumdan gelen titreşimle cümlemi tamamlayıp telefona baktım.

Bilinmeyen numara

Eğer 1 hafta hastahane de kalmak istemiyorsan ışık hızıyla aşağı gel!

Mesajı okuduktan sonra Sare ye dönüp

Gölgemdeki Parıltı  (Beklemede!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin