"Ruh'en mi? Yapmış olabilir mi? Ne demek istiyorsun İlayda?"dedi Kerem şaşırmış bir ifade ile.
"Aslında biz birlikteyken sanki biz birlikte değilmişiz gibi davranıyordu. Yani biz ayrılmışız gibi. Sanki ben onun sütlü çikolatasıymışım gibi."
"Sütlü çikolata lezzetlidir. Güzeldir. İyi bir şey değil mi bu?Anlamadım."
"Sen de öylesin işte! Onu sadece sütlü olduğu için seviyorsun. Ya sütlü olmasaydı. Çikolata olarak kalsaydı. Acı olsaydı. Sen yine de onu yermiydin?!"dedi İlayda ve yanında Kerem olduğu için kendi sandalyesinin arkasından geçip gitti. Sonra Kerem İlayda'nın arkasından bağırdı.
"Ben bitterli çikolata da seviyorum. Sıkıntı buysa merak etme!"diye bağırdı.
Öğle Arası
Yemeğimizi yemiş,okulun bahçesindeki banklardan birinde oturuyorduk. Hepimiz suskunduk. Pelinsu ile göz temasıyla haberleşiyorduk. İlayda ise tırnaklarını kemiriyordu. Sitrese girmişti. Belki de üzülmüştü. Eski günlerini hatırlamıştı. Onu yalnız bırakıp sakin kafayla düşünmeli miydi? O nasıl sakin kafayla düşünebilirdi ki. Acaba bizimle konuşup dertleşmeli miydi? Ama biz konuyu zaten biliyorduk. Ona başka biri lazımdı. Kerem. Hemen oturduğum yerden kalktım ve Kerem'in olduğu sınıfa girdim. Sırasında oturmuş,bir şeyler düşünüyordu. İlayda'yı. Olabilirdi. %100 eminim. Hemen yanına gittim ve İlayda'nın bankta oturduğunu onunla konuşup dertleşmen gerektiğini falan söyledim. Sonra Pelinsu'ya mesaj attım ve buraya gelmesini söyledim. İnşallah İlayda Kerem'e açılır da içi rahatlar garibimin.
İlayda Çakır
Begüm ve Pelinsu yanımdan gitmişlerdi. Tek başımaydım. Yanıma birden Kerem geldi. Yanıma oturdu. Bir süre sessiz kaldık.
"Özür dilerim."dedi bana.
"Niçin?"diye sordum.
"Heralde onunla olan anılarını hatırlattım."
"Tam olarak Berk ile olan anılarımı hatırlatmadın. Babamla geçirdiğim zamanları hatırlattın."dedim sakin bir şekilde.
"Nasıl yani?"dedi ve kafasını bana çevirdi. Ama ben ona bakamıyordum. Dikkatim dağılıyordu gözlerine bakınca. Masmavi gözleri beni içine çekiyordu.
"Önceden bizim durumumuz iyiydi. Şirketimiz falan vardı. O derece. Sonra ben Berkle tanıştım. Kısa sürede kanım kaynadı ona. Sonra arkadaşlarla,ailelerle tanışıldık. Sonra,bir kaza oldu. Babam,iş görüşmesi için şehir dışına çıkmıştı. O sırada olmuş kaza. Ve,benim babam öldü. İşte tam bu olaydan sonra Berk benden uzaklaşmaya başladı. Sonra ben Berk'in bir telefon konuşmasına şahit oldum. Berk babasıyla konuşuyordu. Benimle sadece şirketimiz için sevgili olduğunu öğrendim. Ben de ondan ayrıldım."dedim ve gözümden akan yaşı sildim.
"Ama hala şirket elinizdeymiş. Berk neden senden soğumaya başladı ki."dedi Kerem.
"Babam ölünce şirket yürümemeye başladı. Bizimde borçlarımkz çoğaldı. Biz de sattık."dedim.
Bir süre sessiz oturduk. Belki şu an kendini suçluyordu. Babamla olan anılarımı hattırlatmıştı. Sessizliği okulumuzun klasik zili bozdu. Bu müziği duya duya nefret etmeye başlamıştım. Okula ilk geldiğim günden beri aynı melodi vardı. Bence arada değişiklik yapmalıydılar.
Zil çalınca yerimden kalktım,gözümü sildim ve hiçbir şey söylemeden koşarak sınıfıma girdim. Okul çıkışında kızlarla buluşup ders çalıştık. Yani çalışmaya çalıştık.
"Abi bi ders bu kadar mı sıkıcı olur ya! Lanet gelsin!"dedi Pelinsu.
"Şurdan defterimi verir misin İloşum."dedi Begüm bana. Defteri uzattım ve eski halimi aldım. Biraz halsizdim. Ya da yorulmuştum. Bugün biraz fazla ekşın (nasıl yazıldığını bilmediğim kelime ile karşı karşıyayız: ) yaşadığımı düşünüyorum,ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başucumdaki Aşk
ChickLitÜç arkadaşlar ve onların sorunlarını ele alan bir kitap. Aşk ve arkadaşlık kelimelerini barındıran bu kitap nefesinizi kesecek. Pelinsu'nun bazı güven sorunları ve okulundaki yeni gelen bir çocukla arasındaki mesele...