1. K

48 6 0
                                    

Hava soğuk bir o kadar da karanlıktı. Korkulu gözlerle nasıl gideceğini düşünüyordu. Hızlı adımlarla odasından çıktı ve merdivenleri sanki acelesi varmış gibi inmeye başladı. Mutfağa girip bir bardak su doldurdu derin bir nefes alıp suyu bitirdi. Bardağı tezgahın üzerinde duran bulaşıkların ortasına koydu. Sorun değildi bugün temizlikçinin günüydü hallederdi o. Umursamaz bir tavırla uzun koluyla üzerindeki bluzu çıkardı. Yürüyerek merdivenleri çıktı odasına girdi. Tam pantolonunu çıkaracakken aynada kendini gördü ve kaldı öylece. Sinirli görünen yüzüne manasızca baktı.

"Neden sinirlisin? Bugün herşey daha güzel olacak.."

Aynada kendiyle konuşurken aşağıdan tıkırtıları duyup ayağa kalktı kapıyı araladı

"Sen mi geldin Esma hanım?"

Diye seslendi.

"Evet beyim benim."

Sakinleşti ve kapıyı kapatıp pantolonunu çıkardı duşa girdi. Suyun altında kendine gelmeye çalışırken o sırada Esma hanım ortalığı toparlamış ve kahvaltıyı hazırlamıştı. Banyodan çıkıp saçlarını kurulamadan aşağı indi. Hiç konuşmadan kahvaltısını yapmaya başladı.

"Çay mı kahve mi yoksa portakal suyu mu Hakan bey?"

"Acı bir kahve olsun. Ayılmam lazım. Bugün büyük gün. Dün geç uyudum bu yüzden kendime gelmem gerekiyor."

"Peki efendim. Hemen hazırlıyorum."

Kahvesini sıcak demeden bir dikişte bitirdi. Seslenmeden kalkıp odasına çıktı. Artık hazırlanmalıydı zaman geliyordu. Odası o kadar büyüktü ki bazen kendi bile bu kocaman odadan nefret ediyordu. Gömlek dolabı, ceket dolabı, ayakkabı dolabı... Kısaca odasında giyinmesi için gereken herşeyin dolabı vardı. Siyah bir takım elbise çıkardı. Kırmızı bir kravat tercih etti. Rugan ayakkabılar ve son derece göz alıcı bir saat, yakasına tıkıştırdığı kırmızı mendili bir türlü beceremez ve sinirlenip onu oraya sokardı. Harika kokan bir parfümle olayı sonlandırdı. Masanın üzerinde duran dosyaları çantaya yerleştirdikten sonra hazır olduğuna bakmak için aynaya baktı. Aynanın kenarında asılı duran annesinin fotoğrafına gülümseyerek

" Bu mendil olayını hiç beceremiyorum. Gerçi sen olduğun için öğrenmek dahi istemedimki."

Sinirlenip mendili çıkardı çantayı yere attı dolabı açıp şifreli kutudan kırmızı siyah çizgi işlemeli mendili çıkartıp kokladı. Gözlerinin dolmasına müsaade etmeden dolabı kapattı ve aynanın karşısına geçti tıpkı annesinin yaptığı gibi yapmaya çalıştı. Fotoğrafla konuşur gibi

" Senin yaptığına benzemedi ama bana uğur getirecek biliyorum. Artık sana olan sözümü tutmanın zamanı geldi."

Fotoğrafa acı bir gülümseme ile bakarak çantasını aldı derin bir nefes alarak kapıyı açtı hızlı adımlarla odadan çıktı.

" Ben gidiyorum Esma hanım. Evi temizledikten sonra çıkarsınız. Hoşçakalın."

Esma hanım babasının en çok güvendiği yardımcısıydı. Oğlunun evine ondan başka kadın göndermez ve evine gönderirken onu tembihler ki yemeğini yesin öğün atlamasın diye. Arkasından bakan Esma hanım

"Ah be oğul inşallah bu sefer daha dikkatli olursun. "

Kapıdan çıkan Hakan hızlı adımlarla yürürken saatine bakıyor ne kadar zamanı kaldığını yetişip yetişemeyeceğini anlamaya çalışarak ilerliyordu. Arabanın anahtarını çıkararak kapıyı açtı arabaya bindi ve çalıştırmaya başladı. Müzik açarak yolu daha sakin tamamlamak istiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MustangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin