1. Bölüm

45 14 7
                                    

Cenaze Günü...

"Bizim yüzümüzden öldü. Hepimiz o lanet yere gitmedik. Anlıyor musun?"

Gözümden düşen her damla, içimden kopan bir şeylerin acısının kanıtıydı. Hayal bizim yüzümüzden öldü. Şu an mantıklı düşünemeyecek kadar yıkılmış durumdayım. Ne Emre, ne de Alper beni bu düşüncemden döndürebilir.

Ben geleceğimi söyleyip onun yanına gitmemiştim. Onu ekmiştim. Hayatımda ilk defa onu ekmiştim.
Emre bizi sinemaya götüreceğine söz vermiş ama benimle birlikte romantik bir yemek yemişti.
Alper kız arkadaşını orada bir başına bırakmıştı. Öldürüldüğü yerde. O saçma sapan ıssız sokakta. Gerekçesi ise aptal bir tartışma.

Bunları düşünürken Emre'nin omzunda sinir bozucu bir kahkaha attım. Kaşlarını çattığını hissedebiliyordum. Psikolojim alt üst olmuştu. Ne yapabilirdim ki? Hayal'i kaybetmiştim. Bir hıçkırık kaçtı dudaklarımdan. Yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Bizim yüzümüzden ölmedi. Onu biz öldürmedik. Kendine bunu yapma, Lara."

"Yanında olabilirdik. Onu koruyabilirdik. Anlıyor musun ? Ailemden sonra onu kaybettim ben. Canım yanıyor Emre. Çok canım yanıyor. Dayanamıyorum." Bir hıçkırık daha kaçtı dudaklarımdan. Nefesim kesiliyordu. Ölüyordum.

"Şşş. Ağlama. Bak sana söz veriyorum. Kim öldürdüyse beraber bulacağız. Tamam mı?"

Bir umut suratına baktım. Güzel mavi gözlerine. "Bunu gerçekten yapar mısın?"

Bana o derin gülümsemelerinden birini yolladı.

"O hepimizin arkadaşıydı. Ona olan son görevimizi gerçekleştirmeliyiz. İnan bana."

Gözlerimin içine bakarak söylediği bu sözlerden sonra ona sıkıca sarıldım. Bir anlığına şu an ölsem mutlu olurdum diye bi düşünce belirdi aklımda. Emre'nin kollarında aldığım huzuru hiç bir yerde bulacağımı sanmıyorum. O hayatımda şu an bana değer veren tek erkek. O benim tek şansım. Kanatlarımı koparma olur mu?

O sırada Hayal'in odasına çıkan merdivenlerde ayak sesi gelmeye başladı. Emre'den biraz uzaklaşınca tüm gece içtiği her halinden belli olan Alper'i fark ettim. Ayakta duracak hali yoktu. Alkol tüm vücudunu sarmıştı.

Belki o da kendisini Hayal'in ölümünden sorumlu tutuyordur. Aralarında her ne geçtiyse o anları tekrar tekrar yaşar gibi bir hal vardı suratında. Alper , Hayal'e değer verdiği kadar kimseye değer vermemişti. Bunu herkes bilirdi.

Birbirine dolaşan adımlarıyla yanımıza geldi. Yanıma oturduğunda üstünden gelen alkol kokusu yüzünden yüzümü buruşturdum. Yıkılmış gözüküyordu. Kız arkadaşını kaybetmişti. Kolay bir şey olmadığı ellerinin üzerinde belli olan kanlı yara izlerinden belliydi. Her zamanki gibi sinirlendiğinde duvara vurmuştu. Görmeden anlayabilecek kadar onu iyi tanıyordum. Kendini benim kadar suçlu hissettiğini o an anladım.

Polis, en son gördüğü için ilk Alper'i sorguya almıştı. Herkes onun sinir krizi geçirip Hayal'i boğazından kestiğini düşünüyordu. Ama ben ve Emre bu konuda onlara inanmıyorduk. En azından benim için öyleydi.

Hayal başından silahla vurulmuştu. Ne bir çırpınma belirtisi vardı, ne de bir yara izi... Sadece tek bir kurşun.

Onu sevdiğine inanıyordum. Alper yapmazdı. Yapamazdı. Tüm bu olanların sonunda ben haklı çıktım. Hayal'in ölüm saatinde başka yerde olduğu kanıtlandı. Onun için biraz da olsa içim rahatladı.

Ben kötü durumda olduğum için Emre benden önce sorguya girdi. Benimle beraber olduğunu söyleyecekti. O akşam çektiğimiz fotoğrafları onlara göstermeye karar vermiştik.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Eşsiz  Melodi (Gizli Serisi 1 ) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin