BÖLÜM -5-

705 45 13
                                    

Medyada Eylem⚡
|
Biraz geciktim özür dileriim💞 4.  Bölümün sonundan da anlayacağınız kadarıyla.. herşey çok normal gidiyodu azıcık ekşın katmaya karar verdim pdşcpsçdp😂 
Bu Fethi değildi.. Bu.. Bu.. Ama nasıl... Ne ara... Ne olmuştu...
Ben gözlerim ayrık olanları izlerken arabadan indi ve: "Sürpriz! Özlemedin mi beni?" Seboydu bu. "Ama.. Sen.. Nasıl.. Ne ara.?" . "Sıkıcı ve rutin sorular.. Bla Bla Bla! Hadi yürü işimiz var!" dedikten sonra Eylemin kolundan sıkıca tuttu ve ayağa kaldırdı. Eylem: "Bırak beni!" diye bağırıp elini ayağını kırmaya çalışsa da başaramıyordu. Seboda güç Eylemdeki gücün 7 katıydı adeta.  Zorla arabaya bindirdi. Ardından ise Eylem'  in ellerini bağladı. Eylem arabanın kapısını zorla da olsa açmaya çalışsa da kapıyı açmayı başaramadı. Sebo da sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırdığında orada Fethiyi ve arabasını gördü cama vursa da Fethi onu ne görüyor, ne de duyuyordu. Eylem saate baktı.. Geç kalmamak için 12 dakika erken gelmişti.. Eylem duygulansa da güçlü kalmak zorundaydı. Sebo da: "Uslu bi kız olmazsan, canını yakmak zorunda kalacağım. Tamam mı cici kız!?" . Lafları Eylem' i adeta ezip geçiyordu. Fethi onu görmüş müydü? Gördüyse bile ne düşünmüştü.. Bunu düşündükçe daha da kahroluyordu. Sinirinden yol boyu Sebo' ya demediği laf kalmamıştı. Nefesi bi an tükense de.. Hadi kızım Eylem. Laflarınla yerden yere çarp şu adamı! diyip devam etti. "Ulan sen ne pislik, ne aşşağılık, ne iğrenç bi herif oldun be! Yazık.. Birilerinin elinde oyuncak olmuşsun, onun bunun kucağına otura otura zaten.. Oohoo.. Yazık!" Sebo ise dayanamadı ve arabayı aniden durdurdu. Bu olayla birlikte Eylem' de susmuştu. "EEH! Yeter be! Car car car seni mi dinliycem ben! Bi sus ya! Kendi fikirlerini  kendine sakla. Fikrini soran olmadı! Şimdi kes sesini! Bi görüşme yapmam gerkek!" dedikten sonra telsizli telefonunu çıkardı. Artık gazeteci de değilim. Ajanım. Beni kim, ne yapabilir? Tabi ya! Sebonun benimle ne işi olur ki.. Tahmin etmeliydim! ÇOLAK! Akılları sıra pazarlık için beni kullanacaklar. Timle yakın temas da kurdum. Yavuz Komutan da birşey yapamaz artık. Nede olsa ihrac edildiler... Yandın kızım Eylem. Ya ölüm.. Ya ölüm.. Başka çıkış yok.. "Ulan biriniz de bakın şu telefona be! Biriniz de!" Sessizliği Sebo bozdu. Bende sakinleşmiştim. "Peki." . Sebo anlam veremedi ve kafasını 'Ne?' dercesine iki yana salladı. Eylem lafına devam etti: "Madem uslu bi kız olmamı  istiyorsun, Neden peki? Neden yani.. Nasıl? Fransadan nasıl kaçtın? Beni yeniden nasıl buldun? Şimdiki planınız ne? Beni ne yapacaksın..? Ellerim neden kelepçeli..?" . Sebo bi kaç saniye Eylem' in gözlerinin içine baksa da: "İşimiz var uzatma! Nereye gideceğimizi de gidince görürsün!" . Eylem psikolojik şekilde Seboya yaklaşıp kurtulacağını düşünmüştü. Az kalsın başarılı oluyodu da... Ama olamamıştı. Eylem derin kaçış planları yaparken Sebo yine sessizliği bozdu: "Bu arada. Fransadan kaçmadım. Serbest bıraktılar beni. Bi işlerine yaramayacağım için ülkeden sınır dışı edildim. Yani anlayacağın; istediğim oldu. " dedikten sonra pis pis sırıttı yine. Eylem ise çılgın düşüncelerine devam etti.
Fethinin' den:
Evvet. 12 dakika erken bile gelmiştim. Ama Eylem yok. Nerde ki? Eylem' i aradım fakat açmadı. Daha sonra Bahar' ı aradım ve bana Eylem' in beni otelin önündeki bankta bekleyeceğini söyleydi ve yüzüne kapattım. Banklara doğru yürüdüm. Bi çanta vardı. Beyaz. Sırt çantası. Bu tam Eylem' in çantası.. Geldiği ilk gün de bu vardı. Dedi ve Eylem' i yeniden aradı. Telefon çantada çaldı. Etrafa baktı ve hızlıca uzaklaşmaya çalışan fazla uzak olmayan fakat arada baya mesafe olan bi araç gözüne takıldı Fethi' nin. Bu araba tanıdıktı. Tabi ya! Sebo beni bu arabayla almıştı o gün. Yoksa.. Hayır! SEBO! dedim. Eylem' in çantasını da aldıktan sonra koşarak arabaya bindim. Torpitodan silahımı çıkardım ve 2 de sarjörü. Hızlıca gaza bastım ve arabanın az uzağından kendimi belli ettirmeden, onları da gözden kaybetmeden ilerlerim. Bi ara Sebo durdu. Ben arabayı durdurup aşşağı indim fakat tam o sırada Sebo hareket etti.
Eylem' den:
Fethi' nin bağırma sesini duydum bi an: "SEBOO!" . Bu gerçek miydi ki? Olabilir miydi bu? Fethi beni görmüş müydü? "Buldular seni! Kaçışın yok Sebo! Şu ellerim bi açılsın kafanı gözünü dağıtıcam senin! Yazık ulan! Gücün kızlara yetiyo dimi it herif! FETHİİİ! BURDAYIM KURTAR BENİ BU PİSLİKTEN!!!" Diye bağırdı Eylem. Sebo Eyleme yine pis bir bakış attı ve: "Sesini kesip rahat durmanı söylemiştim! Haddini aştın sen!" dedikten sonra torpitodan silahını alıp beni de arabadan indirdi ve silahı kafama dayadıktan sonra Fethi' ye yaklaştı: "Vay vay vay.. Kimleri görüyorum. Birileri kendini borçlu hissetmiş. Yalnız. Borcunu ödemek için önce o silahı bırak yoksa 1 saniyede seni ömür boyu Eylem' e borçlu bırakabilirim. Geçen sefer Eylem kurtardı bu defa da sen ha! Hadi bakalım uslu bi çocuk ol ve dediklerimi yap." Fethi: "Ne saçmalıyosun lan sen!" Diye çıkışsa da Sebo' nun şakasının olmadığı gayet belliydi ve bu beni korkutmaya yetiyordu. Ellerim bağlı olmasa varya.. Neler yapardım şu an.. Neyse sakin olmalıyım. Sebo kafasını bilmem şeklinde salladı ve bana  yine pis bir bakış attı.. Arasından 1 dakika geçti. Fethi ne yapabileceğini düşündü, fakat Sebo' yu dinlemekten başka çaresi olmadığını fark etti. Silahını yere bıraktı.  "Tamam bak istediğini yaptım. Sende Eylem' i bırak hadi. İstersen beni al ama Eylem' i bırak gitsin lütfen!" . Sebo hala sırıtıyordu. Bu defa ben daldım lafa: "Ben.. Ben buna izin veremem.. Fethi git.. Lütfen git... Ben başımın çaresine bi şekilde bakarım. Gidip bi şekilde beni kurtarabilirsin sen ama böyle yaparak ikimizi de tehlikeye atıyorsun. Benim yüzümden sana bişeu olmasını istemem. Fethi.. Git Fethi.. Beni seviyorsan git... Lütfen git.." gözümden yaş geliyordu. 
*Medyadaki bu an*
"Eylem sen delirdin mi? Tamam bende seni çok seviyorum ama.. Bak. Sebo. Sen akılı adamsın bırak gitsin Eylem. Beni al. Erkek erkeğe halledelim işimizi. Ha Sebo?" Sebo sinirlenmişti: "Eeh!  Yeter be sizin vıcık vıcık aşkınızı çekemem ben! Kesin sesinizi binin şu arabaya!" . Gözümden hala yaş geliyordu. "Fethi.." dedim ve daha beter oldum. Beni ve Fethiyi; ikimizi de arka koltuğa oturtturmuştu Sebo. Fethinin de ellerini bağlamıştı tabii ki. Kafamı bi an Fethinin omzuna koydum ve ağlamaya devam ettim. "Üzgünüm.. Böyle olmamalıydı.." . Fethi de çenesini kafamın üzerine koymuştu. Bi yandan da elimi tutuyordu. (Elleri önden bağlı) "Şşş. Kendini suçlama. Asıl benim yüzümden.. Daha erken gelseydim keşke. Ya da keşke dün o çocukluğu yapmasaydım... Asıl ben üzgünüm..". Fethinin gözlerinden süzülen bir damla yaşı saçlarımın arasında hissetmiştim.. Sebo bağırdı yine: "Vıcık vıcık aşk yaşamayı kesin! Yoksa ben sizin sesinizi kesicem!"
Hava yavaş yavaş kararıyordu. Hala yokluğumuzun farkında değiller miydi?
Bahar' dan:
Allah allah saat 8 olucak daha ortalıkta yoklar bunlar. Nerdeler acaba.. Fethi de son aradığında zaten çok garip konuştu. Başlarına bi iş mi geldi acaba.? Hemen Yavuzla konuşmalıyım.
"Alo Yavuz."
"Söyle Bahar."
"Uykulusun galiba uyandırdıysam özür dilerim. Ben şey için aramıştım."
"Bişey mi oldu söylesene Bahar?"
"Ya telefonda anlatılmaz ki böyle de. Bize gelir misin? Yüz yüze konuşmamız gerek."
"Çatlatmasana adamı Bahar?"
"Yavuz lütfen.. Önemli."
"Tamam kapat 5 dakikaya sizdeyim."
  5-10 dakika sonra kapı çaldı. Yavuz' un geleceğini tamamen unutmuştum. "Eylem!" Diyerek koştum kapıya. Yavuz gülümsedi ve içeri geçti. "Ben kahve yapıp geliyorum." dediğimde "Boşver kahveyi falan. Çatlatma adamı da otur adam akıllı anlat şu olayı bana. Noldu?" . Biraz ayakta durdum ve pat diye: "Eylem ve Fethi ortada yok!" dedim. "Nasıl ortada yok? Bi yerlerde takılıyolardır. Barışmak için buluştular biraz uzattılar belki. Hemen telaşlandırma adamı?" . " Ya Eylem dün bizde kaldı. Bugünde gittim eşyalarını aldım. Artık birlikte kalıcaz. O da otelin önünde Fethiyi bekleyecekti. Ben bi iş görüşmesine gittim. Adamları beklerken telefon çaldı. Eylem' in yanından ayrıldıktan bi 10- 15 dakika sonra falan. Fethiydi arayan. Eylem nerde biliyo musun falan dedi. Bende bankların orda oturup seni bekleyecekgi dedim. Kapat Bahar seni ararım ben dedi ve yüzüme kapattı. Bankın orda kesin Eylem' i göremedi ama ona ait bişey gördü. Çünkü Eylem' i görse tamam tamam gördüm falan derdi. Sonra da Eylem' i aradım. Direk meşgule düştü. Anlamadım sonra da adamlar geldi. Tamamen aklımdan uçtu gitti.  20 dakika önce falan hala neden gelmediler diye huzursuzlanınca da seni aradım işte. Yavuz onları bul lütfen!" Dedim ve Yavuz gözlerini  ayırarak bana baktı. "Haklı olabilirsin. Ben bi araştırayım. Sende benden haber bekle." dedi.
Eylem ve Fethi' den:
Kulube tarzı bi yere gelmiştik. Neresiydi burası?  Eylem ve Fethi birbirine baktı ve Sebo' nun peşinden yürümeye devam etti. Sebo kulübenin önünde duran adama bişeyler fısıldadı: "Alın bunları ayaklarını falan da bağlayın. Ellerini de arkadan bağla. Öyle daha sağlam! Sonra da benden haber bekleyin benden. Bunlar Çolağı almak için lazım bize." Sonra da zaten adamlar elimizi açıp arkadan bağladılar. Ayaklarımızı falan da bağladılar. Sonra da o odada bıraktılar bizi. Birimiz odanın bi köşesinde, birimiz diğer köşesinde..

5. Bölüm sonu. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Yarın yine günlük bölüm atmaya devam edicem❤ Sizi seviyorum ⚘ Saat 18.00 da🙌🏼 Beklemede kalın🙏🏻

Kuyruklu YıldızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin