SM binasının içinde herkes bir yerden bir yere koşuşturuyor,bazıları lobideki koltuklarda uyukluyor.Kimisi telefonla uğraşıyor küçük bir kesim ise TaeMin çiftine bakıyordu. İnternetteki ve televizyondaki haberler oldukça sıkmış olacaktıki çok işi onlarla ilgilenmiyordu.
Dans odasına geldiklerinde Jimin derin bir nefes alıp kapıyı açtı.Taehyung bu odayı internetteki videolardan biliyordu. Dans konusunda onların üstüne yoktu.Jung Hoseok,Jeon Jungkook,Park Jimin onlar JV'di. İçerdeki Jungkook 'un sesiyle transtan çıktılar.
"Ooo kimler buradaymış."
Pembe saçlı göz devirdi.
"Sen de mi Kook?"
"Hadi,oyalanmayın çok zamanımız yok."
Sesin sahibi Hoseok'du.
Üçlü müziği açıp dans etmeye başladığında Taehyung sadece ayakta dikilip sevdiği adamı izlemekle meşguldü.Her bir hareketinden etkileniyordu,
bazen bu çarpıntılar ona gereksiz geliyordu.Ama aşktı işte.Yine de şanslıydı,duyguları karşılıklıydı.
Tanıdık gelen şarkıyla neşelendi Taehyung.Bu onun favorilerindendi,ince dudaklarıyla güzel bir gülüş sundu dünyaya. Diğer şarkılar gibi hızlı olmadığından üçlünün nasıl bir koreografi hazırladığını merak ediyordu.
Üçlü yere yığılınca bunun sadece bir dinlenme şarkısı olduğunu anlamıştı.Şimdi sadece o ve şarkısı vardı.Ezbere bildiği sözler beyninde yankılanıyordu. Dudakları daha fazla kenetli kalamayarak aralandı.
Taehyung'un kalın ve huzur beren sesi kulakları dolduruyordu.
It's just another night
Sadece başka bir gece
And I'm staring at the moon
Ve ben aya bakıyorum
I saw a shooting star
Bir çekim yıldızı gördüm
And thought of you
Ve seni düşündüm
I sang a lullaby
Bir ninni söyledim
By the waterside and knew
Deniz kenarında ve biliyordum
If you were here,
Eğer burda olsaydın
I'd sing to you
Sana şarkı söylerdim
You're on the other side
Sen diğer taraftasın
As the skyline splits in two
Ufuk çizgisini ikiye böler gibi
I'm miles away from seeing you
Seni görmekten kilometrelerce uzağım
I can see the stars
Yıldızları görebiliyorum
From here
Buradan
I wonder,do you see them too?
Merak ediyorum,sen de görebiliyor musun?
Vücudunun her yerinden damla damla ter damlarken Jimin'e klima bile etki etmiyordu.Etraf ter kokusuyla kaplanmışken buğday tenlinin sesi onu adeta bir cennet bahçesine götürüyordu.
Sadece ikisi vardı orada.Bir an melek olarak gördü Taehyung'u. zaten cennet bahçesinde melekler olur değil mi?
Son dizelerde bittiğinde Hoseok ve Jungkook bir alkış dalgası başlatmıştı.Diğer ikilinin ise ayrı bir dünyada olduklarını anladıkları zaman onları yalnız bırakmak
amacıyla odadan çıkmaları çok uzun sürmemişti.
"Sesin..kalbime işliyor Taehyung."
Taehyung yüzünün kızaracağını anladığında başını eğdi.
"Seninki gibi Jimin."
"Bir gün düet yapsak fena olmaz,sence?"
Taehyung duyduğu cümle ile heyecanla başını kaldırıp parlayan gözlerle Jimin'e baktı.
"N-neden olmasın."
Taehyung'un heyecandan elleri terlemişti.Onun bu haraketine gözleri kısılana kadar gülmüştü Jimin.Ona sahip olduğu için şanslı hissediyordu.Daha fazla kendini alınlarını birleştirdi.Ağzından bir "Seni seviyorum." çıktıktan sonra sonunda dudaklarda buluşmuştu.Taehyung'un elleri otomatik olarak Jimin'in pembe tutamlarına gitmişti.
Ardından kapı sertçe açıldı.
"Jimin başkan seni görmek istiy-.."
Hoseok 'or' diyememişti,ağzı sadece 'o' şeklinde kalmıştı.Malum ikili ayrılınca Jimin daha fazla yerin dibine girmek istemezcesine konuşmaya başladı,ne de olsa bu onların ilk basılmasıydı.
"Geliyorum hyung!"
Hoseok 'tamam' anlamında başını sallayıp çıkmıştı.
"Sanırım ikimiz hakkında konuşacak.Olumlu konuşacağını hiç sanmıyorum.Ama unutma Tae biz dün gece birbirimize söz verdik değil mi?Her zaman beraber olacağız."
Jimin Taehyung'un alnına öpücük kondurarak devam etti.
"Şimdi seni götürmesi için taksi çağıracağım.Arka kapıdan çıkarsın."
"Seni seviyorum Park Jimin."
Jimin sarılarak vermişti cevabını.Her ne kadar rahat gözüksede korkuyordu.Yıllar sona kavuştuğu sevgilisinden ayrılmaktan korkuyordu.
-
şarkı sözlerini minicik değiştirmiş olabilirim.
♡
