Taehyung ve Yoongi yurt odasının ince perdelerini aralamış,odayı aydınlatmış,ellerinde telefonlarla yataklarında oturuyorlardı.Yoongi iş ile uğraşırken -Taehyung öyle biliyordu- Taehyung ise sadece Asphalt 8 oynuyordu.İkilide ki bu rahatlık Seok Jin'in birazdan kahvaltı için çağırmasıyla son bulacaktı.
Birkaç dakika sonra içeri giren Jin,iki çift laf etmeyi unutmamıştı.
"Siz ikiniz madem uyanıktınız kahvaltıya yardıma gelseydiniz ya?Telefonlar ellerinizden düşmüyor, arayıp bulamadığınız ne?"
Ani bir atakla Yoongi'nin telefonunu elinden çekmişti.
"Oh,bizim küçük Jungkook'umuz da buradaymış."
Taehyung kendini gülmemek için sıkarken yanakları havayla dolmuştu.Daha fazla dayanamayarak sesli bir şekilde yanaklarındaki hava boşalmıştı.Ve tüm dikkatler ona çekildi.
"Komik olan ne Taehyung?"Yoongi tek kaşını kaldırarak devam etti.
"Jimin ve kendine ayrı hesap açan sen değilmişsin gibi bana gülme."
Bu sefer gülen Jin olmuştu.
"İkinize ayrı hesap mı açtın?"
Taehyung istemsizce başını salladı.
"Sadece indanların bizim hakkımızda neler düşündüğüne bakmak için."
Yoongi küçüğün konuşmasını devam ettirdi.
"Bir de yazıla..-"
Onun konuşmasını çalan telefonu susturmuştu.Üçlü, hatta kapının eşiğinden olayları kavramaya çalışan NamJoon ile dörtlü,Yoongi'nin telefonuna odaklanmıştı.Ekranda yazan isim "Jungkook" olunca SeokJin ve Taehyung,kısa boylunun yanına sokulmuşlardı.Yoongi tereddütle telefonu açınca endişeli bir ses onu karşıladı.
"Efendim Kook?"
"Yoongi!Bu sensin değil mi,ben Hoseok Jungkook şuan konuşacak durumda değil Jimin'e araba çarptı."
"NE?!"Sesin sahibi Taehyung'du.
"O seste neydi Yoongi?Lütfen buraya gelin.Taehyung'a söylemeyin."
'Artık çok geç.' diye mırıldandı Yoongi.
"Efendim?"
"Geliyoruz dedim."
-
Hastanenin önündeki birkaç gazeteciye yakalanmadan 103 numaralı özel odaya gelmişlerdi.Yoongi her ne kadar istemesede Taehyung her şeyi telefondan duymuştu,gözyaşını silerek kapıyı tıklattı küçük olan.Sevgilisini yüzünü yaralar içinde kolunu bacağını askıda bir halde görmenin nasıl olacağını düşünüyordu.
Gözlerini kapatıp yavaş yavaş kapıyı açtı.Geniş odada siyah renkli bir koltukta Jungkook uyuyakalmıştı.Öz abisi gördüğü kişi için bu kadar üzülmesi normaldi.Hoseok ise Jimin'in yanındaki sandalyede oturup onu izliyordu.Ve Jimin.
Taehyung onu görünce tuttuğu nefesini verdi.Çünkü onu düşündüğü gibi görmemişti. Vücudundaki tek hasar alçıdaki kolu gibi gözüküyordu.Tekrar derin bir nefes alıp sevgilisinin yanına gitti Taehyung.Onun geldiğini gören Hoseok da oturduğu sandalyeyi Taehyung'a verdi.
Ellerini minik ellere kilitledi esmer olan.Sarı saçlarından öpmeye başladı onu.Sonra alnına,burnuna, yanaklarına ve dudağına minik kelebek öpücükleri kondurdu. Tekrar ellerine baktı.Jimin'inkine oranla daha büyük olan eli,karşısındakinin elleriyle uyum içindeydi.
Gözlerinden bir damla yaş süzüldü.Çünkü çok korkmuştu.Onu kaybetmekten,bir daha görememekten çok korkmuştu.Elini bir daha tutamamaktan,dudaklarına bir daha öpücük konduramamaktan korkmuştu.O bir damla yaş yavaş yavaş aşağıya indi yanağından. En son kenetli ellerine düştü sıcak damla.
"Ona arabayla gitmesini söylemiştim."
Ortamdaki sessizliği bozan Hoseok'du.
"Nereye gidiyordu?"
"Senin yanına geliyordu Taehyung.Seni çok özlediğini söyleyip duruyordu."
Hobi'nin cümlelerini bitirmesiyle içeriye doktor girdi.Şimdi tüm gözler ondaydı.
"Hastamız Park Jimin.Saat 12 civarlarında trafik kurallarına uymayan araba tarafından hasar aldı.Kendisini Güney Kore'nin ünlü idollerinden olduğu için v.i.p odaya aldık çünkü daha konforlu bir yerde hemen iyileşmesini istiyoruz.Durumu buraya getirildiğinden daha iyi. En fazla hasar sağ kolundan.Tüm vücuda bakarsak sağ ayağıda biraz zedelenmiş.Başka bir hasar yok. Ucuz atlatmış.Ama dinlenmeye ihtiyacı olduğu için akşama kadar uyutacağız."
Deyip Jimin'in koluna bağlı seruma biraz daha ilaç enjekte etti.Doktor odadan çıkınca herkes birazda olsa rahatlamıştı.
Çok geçmeden Jungkook ve Yoongi hastaneden ayrılmıştı.Hava iyice kararınca Hoseokda oradan ayrıldı.Şimdi sadece ikisi kalmıştı.Taehyung sevgilisi burada dururken siyah koltukta yatmak istemedi.Zaten yatak yeterince büyüktü ve Jiminde iri değildi. Sağ kol ve sağ bileğinin hasarlı olduğunu hatırlayıp soluna yattı sevgilisinin.Yatakta küçülüp ilk önce saçlarını kokladı.Sonra başını kalbinin hizasına getirdi.Kafasını göğsüne koyup kalp atışlarını dinledi.Sanki o yanına yatınca hızlanmış gibiydi.Kafasını göğsünden kaldırıp tekrar yastığa koydu.Tüm geceyi onu izleyerek geçirmek istiyordu.Yatağın yanındaki konsolun üstünden ışık kumandasını tüm ışıkları kapattı. Sonra yanlarındaki küçük gece lambasını açtı.Yandan vuran ışıkla ikisininde yüzü kusursuz gözüküyordu.Ama Taehyung'a göre Jimin daha yakışıklıydı, güzeldi.Jimin'e görede Taehyung.
"Seni seviyorum
küçük ChimChim."Diye fısıldadı.
"Seni seviyorum
Taetae."Taehyung onun uyuduğunu düşünüyordu ama pek takmadı.
Daha sonra bir çiçeğin sapı ve başı gibi olan,birbirlerini tamamlayan ikili huzurlu bir uyukuya daldı.