Demirin yemek yapmaya çalışıp daha sonra mutfağımı yakmadan olaya müdahale etmemle birlikte dışarıdan yemek söylemem de bir oluyor tabi bu sırada demir bey söyleniyor "ne gerek vardı şimdi eğer bana yarım saat daha izin verseydin ben pişiricekim bir şeyler"
"tabi canım tabi kesin pişiricektin ketılın içine makarna döktün yaaa"
"ketıl makarna su kaynatmak için değil mi zeynep"
"Sey evet ama ne alaka"
"İşte içinde su kaynıyor yani makarna da pişirebilir"
Demire göz devirip telefona mutfağı toplamaya geri dönüyorum aslında en başından izin vermiyecektim ki neden verdim ki gitsin kendi evinde ne yapıyorsa yapsın yemek yapan erkek çekiciligi diyorlar bide cok hojdir fekat banana ben mamur degilem beni ne ilgilendirir kendi kendime söylenirken yağmur giriyor içeriye
"Ya kaç saattir burdasinız açlıkdan ölücem"
"Bok ye yağmur"
"Aa terbiyesiz demir görüyorsun değil mi ne kadar terbiyesiz bir nişanlın var"
"Görüyorum yağmurcum görüyorum ama yapıcak bir şey yok seviyorum"
Acaba demir neden her fırsatta beni sevdiğini dile getirirken ben onu sevdiğimi diyemiyorum aslında cevabi biliyorum da kabullenmek istemiyorum eğer demire seni seviyorum dersem kereme ihanet edicekmiş gibi hissediyorum çok saçma dimi sonuçta bana ihanet eden keremdi hiç bir şey demeden çekip giden kişi kerem ne bir not ne bir mesaj hiç bir şey bir sabah kalktım ve baktım ki kerem yok hiç olmamış hiç hayatıma girmemiş gibi üzülüyorum bazen oysa ki onun için törpülemiştim kendimi onun için asla yapmam dediğim şeyleri yapmıştım yağmurun telefon sesiyle kendime geliyorum
"Kim arıyor canım""Şey şey arıyor zeynep şey varya ben ona şey etmiştim o şey olmuştu o da şey yapmış"
"Aramış ?"
"Evet aramış"
"Açmayacakmısın yağmur"
"Açıyım mı? "
"Kızım delimisin bana neden soruyorsun seni aramış aç işte"
"Şey ben o zaman içeri geçiyim"
"Geç"
"..."
"Ya hadi geç" diye bağirmamla yağmur içeri koşuyor bir haller var bunda ama bakalım
"Sakin ol hayatım"
"Sakinim bazen buna bağırmak gerekiyor arada harekete geçmesi için hani tüplü televizyonlara vururduk ya görüntü gelsin diye o misal" demirle gülüşürken yağmur giriyor içeriye
"Ya zeynep benim gitmem lazım şehir dışından arkadaşım gelmiş sende kalabilirmiyim diye sordu bende kal dedim"
"Iyi tamam da kim bu arkadaşın"
"Şey ya şey ha jale var ya hatırladın dimi"
"Yoo senin jale diye arkadaşın mı vardı yağmur"
"Evet zey tanıştırmıştım ya"
"Iyi tamam git"
"Iyi o zaman öpüyorum ikinizi de"
"Biz de canım" yağmur hızlı hızli evden çıkarken bende ocak silme işine geri dönüyorum tabi aynı zamanda söyleniyorum
"Demir allasen burda ne yaptın simsiyah olmuş katran bu bildigin asfalt olmuş bu ne ya" demir belime sarılınca susuyormuyum asla "yani anlamıyorum yemek kursuna gitmemişsin gelmissin bilemem kaç yaşına ne gerek var boyle heveslere" demirin dudaklarını boynumda hissedince susmak zorubda kalıyorum umarım sadece boynumla sınırlı kalır
"Demir"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tam Tersi (zeyker)
Novela JuvenilBir adet Kerem SAYER Bir adet Zeynep YILMAZ Yolları aynı okulda kesişen iki baş belası Bir birlerine aşık olup engellerden dolayı bir araya gelemediler Yıllar sonra hesaplaşma vakti geldi Bakalım ne olacak hayat onları nereye götürecek Ya hayat onl...