İnşaatçı

1. Bölüm

18 yaşındaydım. Üniversiteye gidiyordum. Herşeyden bıkmıştım. Annemle ve babamla tartışmıştık yine dün gece. Okuldan çıkmıştım. Eve mi yoksa arkadaşıma mı gitsem diye düşünüyordum. Annemin yine üstüme gelmesinden korkuyordum.

Çantamdan kulaklığımı çıkardım ve müzik dinleyerek boş boş sokaklarda dolanmaya başladım. Dalgın dalgın yürürken ayağım küçük bir topa çarptı ve top ilerlemeye başladı. Köpeğin havlama sesiyle irkildim. Köpek topu ağzıyla alıp yanıma geldi. Anlaşılan oyun oynamak istiyordu. Eğilip elimle kafasını okşadım.  Çok bakımlı bir köpek değildi. Sanırım sokak köpeğiydi.

Köpek topu önüme bıraktı. Biraz ileri attım. Köpek koşup yakalarken bende peşinden gittim. Bu sefer biraz daha ileri fırlattım. Yolda yürüyen genç bir adama çarptı. Adam arkasını döndü. Kaşlarını kapatan düz kumral saçları güneşte parlıyordu. Yemyeşil gözleriyle tam gözlerimin içine bakıyordu.

''Özür dilerim.''

  Cevap vermedi. Arkasına döndü ve yoluna devam etti. Üstündeki kıyafetleri çok eski ve kirliydi. Sanki bir inşaat içşisiydi. Evet inşaat işçisi!

  Dün annemle tartışırken babam çok şımarık olduğumu şükretmesini bilmediğimi derslere kafamı vermediğim için derslerden kaldığımı söylerken seni bir inşaat işçisiyle tanıştırayım aile hayatını çalışma şartlarını gör de senin için seçtiğimiz mesleğin kıymetini bil demişti.

  Ne kadar kötü olabilirdi ki bir inşaat işçisinin hayatı? Merak ediyordum. O genç adamı takip etmeye başladım.

  Ne kadar yürüdüğümün farkında bile değildim. Hava kararmıştı. Etrafıma baktım. Hiç bilmediğim bir sokaktaydım. Şurada bir yerde caddeye çıkarım taksiye binip eve giderim diye düşündüm ve takibe devam ettim.

Sokak lambaları gittikçe seyrekleşiyordu. Karanlık bir sokaktı. Bir ''şşt'' sesi duydum. Arkamdan bir adam geliyordu. ''Baksana güzellik!'' Dedi. Korkmaya başladım. Koşarak takip ettiğim adamın yanına geldim.

''Ne var?'' der gibi kafasını salladı.

''Korkuyorum. Arkamda bir adam var.''

Birden kolumda bir el hissettim ve çığlık atarak takip ettiğim adamın diğer yanına geçtim. Adam sarhoştu. Leş gibi kokuyordu ve ayakta zor duruyor gibiydi. Islık çalarak baştan aşağı beni süzmeye başladı. Bende bir anormallik mi var diye ben de kendime baktım. Üstümde bir etek vardı. Pis pis bacaklarıma bakıyordu. Takip ettiğim adamın arkasına saklandım. Sarhoş adam elini bacağıma doğru uzattı.

''Dokunmak serbest mi? Parasını vermeden önce bir kalite kontrolü yapalım!'' Diyerek bir kahkaha attı.

Takip ettiğim adam sarhoş adamın yakasından tuttu. O sırada adam arkasına dönüp bağırmaya başladı. ''Buraya gelin! Burada bir afet var!''

Adamın baktığı tarafa döndüm.  Bir sürü serseri tipli adam vardı. Bize doğru geliyorlardı. Takip ettiğim adam yakasını bırakıp sert bir yumruk geçirdi yüzüne. Sarhoş adam yere serildi. Ama arkadaki adamlar hala bize doğru geliyordu.

Korkudan bacaklarım titriyordu. Takip ettiğim adam elimden tutup benimle birlikte koşmaya başladı. Biz koşunca arkadaki adamlar da koşmaya başladı. Sarhoş olduklarından mı nedense çok hızlı değillerdi. Kalbim küt küt atıyordu. Dizlerimin bağı çözülmüş gibiydi. Ben de hızlı koşamıyordum. Koşarken de önümü göremiyordum. Sadece koşuyordum. Elimi sımsıkı tutuyordu.

Beni bir inşaatın içine çekti. Bir duvarın arkasına geçti. Peşimizden gelen ayak seslerini duyabiliyordum. Beni çekip iyice duvara yasladı. İnşaatın içine girmişlerdi. Küfürler savurarak inşaatta dolaşıyorlardı. Bir adamın gölgesini gördüm. Bize doğru yaklaştı. Arkası dönüktü. Pantolonunu indirmeye başladı. Takip ettiğim adam kafamı göğsüne yasladı. Kaldırmıyım diye başımı tutuyordu. Kulağıma fısıldadı.

''Gözlerini kapat. Bana güven.''

Gözlerimi kapattım. Su sesi gelmeye başladı. İğrenç adam çişini yapıyordu! Su sesi kesildi. Hala elini başımdan çekmemişti. Kalp atışını duyabiliyordum. Bir süre öyle kaldık. Adamlar üst katlara çıkınca biz de olduğumuz yerden çıktık.  Bir tanesi bizi görüp bağırdı. ''Buradalar! Koşun!''

Gözlerim kocaman açılmış donup kalmıştım. Adam üstüme doğru geliyordu. Bulunduğumuz odanın kapısının önüne kadar geldi. Odada kısıtlı kalmıştık. Yanımdaki adamın birşeyler söylediğini görüyordum ama duyamıyordum. Beni kucağına kaldırdı. Ben kucağındayken pencereye çıktı ve benimle birlikte pencereden dışarı atladı. Ellerimle sımsıkı tutunuyordum boynundan. Aşağıya atlarken ellerim gevşemeye gözlerim kapanmaya başladı. Sonrası karanlık...