ERİM -11-

145 13 11
                                    

 SELAM VE ÜZGÜNÜM ÇOK ÇOK GECİKTİ FARKINDAYIM AMA BİZİM SINAVLAR VE PERFORMANSLAR BİTMEDİ YOĞUNUM YANİ AMA ARTIK SERİYE GİRELİM DEĞİL Mİ ? TWİTTER'I OLANLAR BENİ TAKİP EDEBİLİR TABİİ.

 VOTELER AZALMAMALI, YAZARLAR ÜZÜLMEMELİ YAŞASIN DAHA ÇOK YAZMA İŞTAHII :dd ERİM KİM ? DİYENLER VAR O RESMEN BOMBA GİBİ BİRŞEY HADİ HAYIRLISI +20VTE.S.S

 Can'ın bu sözleri beni derinden etkilemişti: "Sen ne yaptın bu kalbe ? Hissediyor musun seni gördüğüm her salisede olan kalp atışlarımı ? Pekala prenses kalbimin anahtarı sende. Kilidi açta gir içine. Arkadan kilitlede kimsenin girmesine izin verme ve bir daha kalbimden sakın çıkma." dediği an nefesim kesilmişti. Kimseden çıt yoktu, sadece gözleriyle bizi izliyorlardı. Bana sınıfta "Utanıyor musun ?" demişti. Eğer burada dahi utanıyorsam başka yerde yaptığı sürprizlerde yüz ifademi düşünemiyorum bile. Can tüm erkeklere gönderme yapmıştı bu davranışıyla, onun olduğumu herkese belirtti. Yani benden uzak durmalarını emrediyordu. Ve bende Can'ın kızlara yem olmasını göz yumamazdım, utanmamalıydım. Kollarını Can'ın boynuna dolayıp sıkıca sarıldım. Ona sarılınca her şeyi unutuyormuş gibi geliyordu, sanki dünya duruyordu. O anın hiç bitmemesini diliyordum. Ne bizi izleyen insanları umursuyordum ne de tüm kötülükleri. Ben onun yanında huzuru bulmuşken şu sıkıca sardığım kolları hiç gevşetemezdim. Benimdi sadece benim. Alkış tufanı tutmuştu, ıslıklarla birlikte.

 Yüzünü ellerimin arasına alıp baş parmağımla yumuşacık olan yanağını okşadım sessizce "Seni seviyorum." dedim. Dediğimden hoşlanmıştı. Bana doğru hafifçe eğilip alnımı öptüğünde çok mutlu olmuştum. Bir erkeğin kızın alnından öpmesi helalim anlamına geçerdi ve gerçekten ben bu anlama inanıyorum. Her şeyden önce sadakat vardı. Bir kızı şımartmak için ideal bir davranıştı. Alkışlar hiç susmuyordu, fotorafımızı çekenler bile vardı. Bu hayatımda gördüğüm en güzel itiraftı.

 Birbirimizden ayrıldığımızda yüzümde ki gülümsemeyi tarif edemezdim. Can elini belime dolayıp beni kendine çekti bizi izleyen ve dağılmak üzere olan insanlara baktı "Bizi izlediğiniz için teşekkür ederim." dediği gibi "Sınıfa gidelim hadi." diyerek yürümeye başladık. Sınıfa doğru giderken etraftaki insanlar bizi izlemeye, yanındakine bir şey söylemeye devam ediyordu. Beni sınıfıma bıraktı, maalesef aynı sınıfta değiliz. Sınıfa girdiğim gibi ooo gibi sesler çıkarmaya başladılar. Hiçbirini umursamadan yerime oturdum. O sıra içeriye Erim girdi kızların fısıldamaları artmıştı. Erim yanıma oturunca :

"Burası benim sıram." dedim. Sen ne ayaksın der gibiydim.

"Artık benimde sıram, bizim sıramız." Biz ? Hayırdır Erim ne oluyoruz ??

Kaşlarımı çattım "Biz diye bir şey yok ! " dediğimde sırıttı, bedenini tamamen bana doğru döndürdü

"Lafın gelişi söyledim. Herneyse... Burada oturmak istiyorum, senin yanında oturmaya da meraklı değilim." Hahh bu çocuk gerçekten beni deli ediyordu. Ona bir şans verecektim, anlaşma yapacaktık. Kazanamayacağını düşünüyorum ama onu arkadan vurabilecek koz bulmak gerekiyordu, sanırım bu da uğraştırıcı olacaktı.

"Anlaşmaya var mısın ? Yenersen istediğini yaparım; yenemezsen bu sıradan gideceksin ve herhangi istediğimi yapacaksın. Var mısın yok musun ?" dediğimde gözleri açılmıştı, eliyle çenesini ovuşturdu. Düşünüyordu bir iki dakika geçtikten sonra "Varım." dedi, şimdi zorlu bir mücadele onu bekliyordu fakat ne yapacağını bilmiyorum. Düşünme sırası bendeyken almanca hocası içeriye girdi.

"Tenefüste ne yapacağını söyleyeceğim." dedim. Tamam anlamında başını sallayıp cebinden telefonunu çıkardı ders boyunca onunla uğraştı ben ise tüm dersi düşünmekle geçirdim. Ne yapsaydım ? Onu zorlayacak şey ne olmalı ? Buldum ! Bu okula geldiğim ilk zamanlar fizikçiye çok gıcık oluyordum, benle uğraşıyordu. O kadın açığımı bulmak için çok çabalıyordu. Beni hiç sevmediği için disiplinlik için çeşitli planlar kuruyordu ama onun planlarını hep bozuyordum. Şimdi bunun teker teker hesabını Erim'i kullanarak verecektim. Zil çaldığında Erim telefonu cebine koyup bana baktı:

DİRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin