-Dördüncü Bölüm.

1.4K 136 100
                                    

Yemek yemeden 4 günü geçirmişlerdi. Jongin, Taehyung ve Lu Han zorluk çekmemişlerdi. Güçlü bünyeleri vardı. Yoongi, Sehun, Xiumin ve Chen ise zorluk çekmelerine rağmen kimseye bir şey  belli etmemeye uğraşıyorlardı.  

Jin ve Jungkook ise çektiği güçlükleri, istemeden de olsa yüzlerine yansıtıyorlardı. Bir gün boyunca, eli karnında gezmişti Jungkook.  Hareketlerini yavaşlatıyordu açlık. Jin ise yemek yemeyi seven biriydi. Canı, sürekli yemek istiyordu ve o  bunu bastırmak için zihninde iğrenç şeyleri düşünüyordu.

 Jimin ise, güçlü bir bünyesi olmasına rağmen dikkat çekmek adına çok acı çekiyormuş gibi davranıyordu.

 Chen'in getirdiği şekeri, sularına kattıkları için   kan şekeri düşmesi gibi sorunlarla karşılaşmamışlardı.

Askeriye'nin yatakhanesi'nin  eski bir bina olmamasına karşın duvarları paslanmıştı. Bazı yerlerde, çizikler atılıp üzerlerinin karalandığı görülüyordu. Mavi'nin huzur verici tonu, Askeriye duvarlarına yakışmamıştı.  Sıra sıra dizili ranzalar yağı ve pası tutmuştu, kirli gözüküyordu. İçine oturduğunuz zaman iç gıcırdatan o ses, en çok Xiumin'e zarar veriyordu. Yemekhaneye yakın olduğu için, değişik kokuları da barındırıyordu burası.

Taehyung ve Jongin birbirlerine çok ısınmışlardı. İkisi de benzer karakterde olduklarını düşündüklerinden, burada kaldıkları zaman diliminde iyi anlaşacaklarını düşünüyorlardı. Ama bu sadece düşüncelerinde kalan bir durumdu. Fiziksel olarak, bir araya gelmiyorlardı bile pek.

'' Sahiden, insanların ölmesini istiyor musun? '' 

Jongin, endişesi ve paniğini tok sesinde saklayıp, keskin bakışlarını Taehyung'a gönderdikten sonra sormuştu. Kendine güveni olduğunu belli etmek istercesine, üniformasının cebine sokmuştu sadece üç parmağını. Güzel bir görüntüydü. Hoştu.

'' Sen istemez miydin? ''

Taehyung, Jongin'i kendisine yakın bulsa bile hemen  arkadaş olabilecek biri değildi. Bu yüzden, alayla havalandı dudağının üst kenarı. Jongin'e yüzünü tamamen çevirmişti. Konuşurken, göz teması kurulmasından çok hoşlanırdı. 

'' Kıvrak cevaplarının olması, bu askeriye sınırları için hiç iyi değil. ''

Jongin, ilk kez birinin geleceği için endişeleniyordu. Kadın komutana zerre güvencesi yoktu. Tek isteğinin kan ve savaş olduğunu düşündüğünden, ilk olarak Taehyung ile kendisini harcayacağını düşünüyordu.

Taehyung ise bu sefer gerçek bir gülümseme sundu Jongin'e. Hayatında ilk kez, belki de birisi yaşasın isteyebilirdi. 

'' Sorunun cevabına gelirsek, sadece biri hariç diğerlerinin ölmesini umursamıyorum. ''

Jongin, kendisinden bahsettiğini düşünmemişti bile. Ama Taehyung, Jongin'i düşünerek sarf etmişti sözlerini.

Taehyung, Jongin'e son sözlerini söyledikten sonra gıcırtı çıkaran yatağına geçip gözlerini dinlendirdi. Yemek yememe olayı onu çok fazla etkilemezdi. Uzun süre aç kaldığı zamanlar olmuştu, hatırlamayı düşünmediği kadar eski zamanlarda...


Jimin, üst ranzasında sürekli hareket eden Xiumin'den oldukça rahatsız olmaya başlamıştı.

'' Bir sorun mu var? ''

Bu, umursamazca sorduğu bir soruydu. Kesinlikle,  sorunu olması Jimin'i ilgilendirmezdi. 

'' Dün gece rüyamda özlediğim birini gördüm. ''

Xiumin, uyku sersemliğiyle cevap vermişti. Biliyordu, Jimin birilerinin sorunlarıyla ilgilenecek birine benzemiyordu. Yine de konuşma isteğini uzunca süre bastırdığı için vücudu artık farklı tepkimelerde bulunmaya başlamıştı.

EXO & BTS OC │ Ordu.  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin