Şu an Barış in omzuna kafami koymuş şaki dinliyorduk birlikte.Saate baktığım da saatin 7.30 oldugunu gördüm.Kafami Barış in omzundan kaldirip,
"Barıs arrik ben gitmeliyim saat çok geç olmuş,annem kızar"dedim."Tamam o zaman ben seni eve bırakayım"
"Tamam o zaman,gidelim"diyerek çantami alıp yola arabaya doğru yürüdük.Arabaya bindiğimde Bariş a baktim."Daha iyisin değil mi"dedim"Ya zaten artik alıştim onlarin tepkisine,sorun yok yani,sadece seninle birlikte zaman geçirmek istedim"dedi pis bir gülüş atarak.
"Pislik o yuzden çağirdin demi beni,her zaman kafaniz esip çağirdığiniz da gelemem Barış bey,benim evde terlikle bekleyen annem var" dedim gülerek.
"Ben izin alirim terlikle bekleyen annenden"dedi gülerek.Ben de gülmeye başladim.
Kafami koltuğa dayayip yolu izleken uykuya daldim.Bir elin beni dürttüğunu hissettim."Deniz güzelim kalk hadi evine geldik"dedi.Gözlerimi açtim.Allah allah bu çocuk benim evimi nerden biliyorduki."Barış sen benim evimi nerden biliyorsun ki "dedim.
"Abinden dolayi biliyorum,farkındaysan sen yokken de abinle arkadaştim" dedi.Gülerek yüzüne baktim."Barış okulun ilk günü abime sarıldığim da niye bana kötü kötü baktin" diye bir soru yönelttim.
"Çünkü sevgili olduğunuzu zannettim Burağin kardeşi olduğunu bilmiyordum,o yüzden baktim.""Ne yani benim sevgilim olamaz mi?"dedim.
"Olamaz canim,oldu bi de elalemin erkekleriyle el ele tutuş sevgili ol."
"Allahim ya senin var ama düne kadar Azraydi, bugünlerde Asya filan,sen bana emir veremezsin,karışamazsin diyerek arabadan indim.Kapi da Barışa dil çikardim, binaya girdim.Off ya şimdi ne yapıcam ben ya annem beni öldürecek.Bittim ben dedim.Sonra eve girmek için anahtarimi çikardim.Annem eminim elinde terlikle bekliyordu.Eve girdim.Annem gercekten terlikle bekliyordu.Su an kaçmaktan başka şansim yoktu.Terlik yemek istemiyordum."Hakim bey valla açiklayabilirim"Nediyorum ben ya.
"Nerdesin kiz sen saaat 8 baban gelcek simdi,iyiki baban gelmeden geldin yoksa terliklere bogardim seni,bida ha biryere gitmek yok otur oturduğun yerde,ama şimdi benden bir terlik yiyeceksin"dedi.Hemen koşmaya başladim."Anne,anne,!"lakin çoktan terliği bacak kısmıma yemiştim.Hemen koşarak odama ciktim.
"Off ya delirmiş kadin".Üstüme rahat birşeyler giydim.Sofraya indim direk.
Yemekte kuru fasulye vardi.En nefret ettiğim yemek,iğrenç ya.
Ama bir bahane bulup bu yemeği yemeyebilirdim.Evet,buldum.
"Anne ben Asyalarda yedim gercekten çok tokum zaten o yuzden geç kaldim.Kadin israr etti kal diye kıramadim o yuzden size afiyet olsun" diyerek odama çiktim.Sonra abimin odasindan sesler duydum.Galiba telefonla konuşuyordu."Doğukan bak sen şu Barış olacak kardeşine sahip çik ,kardeşimle ilgilenip durmasin,peşinde koşmasin,kızı kendine aşik edecek,olan kardeşime olucak,senden arkadaşin olarak bunu istiyorum,kardeşimle oynamasini istemiyorum,sırf benimle kavgali olduğu için onunla takıldığıni biliyorum"dedi.Duyduklarim karşisinda ne yapacağimi bilmiyordum.Gerçekten Barış beni kullanmış miydi?Sırf kavgali diye.İnanmiyorum ya.Koşarak odama girdim.Yalancı,pislik,adi.Ben ona göstericem.Bir anda ağlamaya başladim.Zaten ne bekliyordum ki aşik olmasini mi,ilk 3 günden beni sevmesini mi?Hemen gözyaşlarimi sildim.Onunla bir daha asla konuşmayacagim,yaptiklarini göstericem.
Şu an en yakin arkadaşim olan Nisayi aradim.Bize gelmesini söyledim,saat gec olmuştu ama Melek teyze her zaman annem gibiydi.Biz her zaman buluşurduk,saat kavrami bizim için önemli değildi.Nisa gelirdi birazdan.En iyi dert ortaği olan nutellayi mutfaktan almaya gittim.İki kaşık aldim.Odaya çiktim."Kızım Nisa geldi,in bir aşagi"diye bağiriyordu."Anne odama gönder"diye bağirdim.
Nisa içeri girdi."Kizim niye çagirdin beni ya tam da ders yapiyordum,ne oldu önemli birşey olmuş"diyerek yatağima oturdu.Olan biten herşeyi anlattim,en baştan."Oha ya kızım sen üç günde ne çok şey yaşamışsin ya, ve sen bana bunlari yeni anlatiyorsun,hani biz dert ortağiydik ne oldu,"dedi.
"Kizim ya ancak vaktim oldu,onu bunu birak çocuk bildiğin beni kullandi ya,onaçok iyi bir ders vermeliyim,vermeliyiz daha doğrusu..."Tabi ki kızım sen benim arkadaşimsin,ama önce şu çocuğun tipini filan göster"
"Kizim Barış Çetin,Çetin holdingin sahibi babasi,hiç duymadinmi ismini filan"
"Yuh gerçekten mi kızım en baştan söylesene zengin oldugunu ama benim arkadaşimi kimse üzemez,göstereceğiz ona ,ya ben bu çocuğu magazin de filan görüyodum ya kizim çok şanslisin ama seni üzmüş"
"Dur ben sana fotoğrafini göstereyim"diyerek çantami elime aldim.O sira da çantamdaki Barışin aldiği biralari gördüm.
Nasıl unuttum ben bunlari çöpe aticaktim off."Kızım ya sen benden habersiz bira içmeyemi başladın aşk olsun yani ilk içki sözümüzü birbirimize vermiştik görüyorum ki sen benden önce keş olmaya başlamışsin yani"
"Kızım ne keşi ya,ben içmedim ki dedim ya Barış la buluştum diye iste o da o zaman almis ben de içmesine izin vermedim çöpe atarim diye de çantama koydum,unuttum atmayı"
"Sakin çope atma ne dersin bunlari içmeye ama bugün değil ama yarın olabilir?"
"Tamam ya içelim, benimle unutmaya varmı siniz Nisa Hanim"
"Tabiki Deniz Kara"
İkimizde gülmeye başladik.Arkadaslar gerçekten izlenme sayısi çok düsuk biraz daha artarsa elimden gelen herseyi yapicam ama hala yapmaya devam edicem.Lütfen vote ve yorum yapin.Lütfen emin olun ben bu kitabi 100 uncu bölümlere kadar çikarticam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GALATA KULESİ
Teen FictionDeniz hiç aşık olmamış bir kızdı.Tam aşık olmuşken aşık olduğu çocuğa en yakın arkadaşının da aşik olduğunu öğrendi.Şimdi ne yapacakti? Aşk mi arkadaşlık mı? Siz olsaniz neyi seçerdiniz?