2. bölüm: ŞAŞKINLIK

80 5 5
                                    

  Eyvah! Seslimi düşünmüştüm? Gözlerim birden pörtledi, yanaklarımın da ısındığını hissettim. Kesin ondan hoşlandığımı falan düşünecekti. Şuan yerin yarılmasını ve içeri girmeyi istedim. Kızaran yanaklarımı görünce alayla güldü. Bende bu utanca daha fazla dayanamayıp odama kaçtım. Ne kadar da aptalım böyle bir şeyi düşünecek zaman mıydı ? Üstüne birde sesli düşünmüştüm. Umarım yanlış anlamamıştır. İçim içimi yerken telefon çaldı, ekrana baktım prensim arıyordu.

  Hemen telefonu açtım. “Alo Çınar” “Aşkların en güzeli saat kaça hazır olursun?” Ahh unutmuşum Çınar ile beraber sahile gidecektik.”1 saate hazır olurum sevgilim .” Oda tamam diyerek telefonu kapattı. Hazırlanmak için 1 saatim vardı, kendimi banyoya attım sıcak suyun altına girdim.Sıcak su tenime değer değmez gevşedim.Banyoda saatlerce vakit geçirebilirdim ama hazırlanmam lazımdı. Banyoda asılı olan havluyu alıp bedenime sardım. Saç havlusunu da sarıp banyonun kapısını açtım. Kapıyı açmamla beraber karşımda duran Ekin’i görünce irkildim. Oda beni bu halde görmeyi beklemiyormuş gibi mahcup oldu. “Şey odanın kapısını çaldım ama ses gelmeyince merak edip içeri girdim, kusura bakma.”  

“Sorun değil, bir şey mi oldu?” Oda “Hayır bir şey yok. Sadece buraya gelmeyi uzun zaman oldu, gelirken etrafı izledim de baya  değişmiş. Eğer senin de işin yoksa biraz gezelim mi diyecektim.”

Bende “Çok isterdim ama randevum var çıkmam lazım.Ama söz başka zaman gezeriz.” Çocuk kandırır gibi geçirdim resmen ama ne yapabilirim sevgilim beni bekliyordu. Oda “ Pekala, başka zaman olsun.” Diyerek odadan çıktı. Yarım saattim kalmıştı,Saçlarımı kuruttum. Ne giyeceğime kara vermek için dolabın kapağını açtım. Hava çok güzeldi bu yüzden çiçekli beyaz bir elbise onun üzerine de kot ceket giydim. Koluma da birkaç tane bileklik taktım, makyaj yapmayı çok seven biri değildim bu yüzden bir eyeliner ve göz kalemi yetiyordu. Onları da sürdükten sonra artık hazırdım. Ayaklarımı da beyaz converselerimi geçirerek merdivenlerden aşağı indim. Ekin aşağıdaydı beni gördü ve baştan aşağı gözleriyle süzdü. Bende bu durumdan rahatsız oldum, “Hoşça kal” dedim ve biran önce evden çıktım.

  Allah’ım bana bakarken o kadar tatlı görünüyordu ki, yine neler düşünüyorum ben derin nefes alıp verdim. Çınar karşıda beni bekliyordu, Siyah pantolon üzerine de kot gömlek giymişti. Giydikleri vücuduna tam oturmuş modelleri aratmayacak bir biçimde karşımda duruyordu. Yanına gittim, “Çok güzel görünüyorsun prenses.” dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.  Gözlerinin içine baktım ve gülümsedim o da bana baktı ve gülümsedi. O kadar iyi ve masumdu ki sevgimiz, evde düşündüklerimden dolayı kendimi çok suçlu hissettim. Çınar hadi gidelim dedi bende arabaya doğru ilerlerken gözüm bizim evin penceresine kaydı Ekin bizi izliyordu sanırım ama benim baktığımı görünce kendini hemen pencereden çekti. Kafam da soru işareti oluştu. Neden gizli ,gizli izliyordu ki ? Belki de ben yanlış görmüşümdür diyerek arabaya bindim. 5-10 dk süren bir yoluculuktan sonra sahile gelmiştik. Her zaman ki yere oturarak sohbet etmeye başladık. “ Size biri gelecekti bugün değil mi, Kimmiş ?”  “Ah evet , söylemeyi unutmuşum üvey annemin oğlu geldi.”

  Söylediklerimden sonra Çınar biraz huzursuz oldu  üvey anne lafı bile onu huzursuz etmeye yetiyordu.Tabi hemen soru yağmuruna tuttu. Neden gelmiş? Geri dönecek mi ? Seni üzecek bir şey söyledi mi ? “Sakin ol bir tanem bana beni üzecek hiçbir şey söylemedi.Artık hiç geri dönemeyecek bizimle kalacakmış.” Çınar iyice sinirlendi. “Ne diye sizinle kalıyor bu, koskoca adam değil mi? Gitsin ayrı bir evde yaşasın.” “Çınar, annesi ve babamın evli olduğunu unutuyorsun herhalde.” Gözlerini devirerek “Neyse ne” Onun bu kıskanç halleri çok hoşuma gidiyordu. Hava kararmaya başlayınca eve döndük.

    Kapıya kadar bana eşlik etti “Hoşça kal pamuk şekerim.” Güle güle kurabiyem diyerek boynuna sarıldım, erkeksi kokusunu içme çektim ve yanağından öptüm. Evet biz birbirimize hep böyle tuhaf  tuhaf  lakaplar takardık. Kilidi çevirip kapıyı açtım.Karşımda Ekin duruyordu, hafiften başımı sallayarak selam verdim. O hiç tepki vermedi, yanından geçip odama gidecekken kolumdan tuttu ve beni durdurdu. Ben anlamayan gözlerle ona bakarken konuştu

“Bir sevgilin olduğunu bilmiyordum.”

SONSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin