(Multideki VERA...)
O an şok oldum. Başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim. Karşımda daha 3-4 saat önce bu kliniğin tek kuralının izinsiz başka odalara girmemek olduğunu söyleyen Dr Veek vardı. Son derece sinirlendiğini gösteren bir şekilde kolumdan tutup beni odadan dışarı çıkardı. Sonra kolumu sertçe bırakıp kapıyı kilitledi. Mavi gözleriyle tamda gözlerimin içine bakıyordu. Bakışları titrememe neden olduğu için hemen başımı yere indirdim. Ardından Dr Veek hafif yüksek bir tonla konuşmaya başladı. "Sanırım bugün tek kuralı duymadınız Vera!"
deyince lafını kesip ''B -ben ş-şey öz ür dil-''lafımı bitiremeden sertçe lafımı kesme diye bağırdığı için hemen sustum.Dr Veek derin bir nefes alıp düşük ama oldukça öfke barındıran bir ses tonuyla konuşmasına devam etti. Bana bak Vera bir daha bu kliniğin kuralını çiğnersen -dediğinde "ne oluyor burda !"diyen başka bir ses duydum. Dr Veek sesin geldiği yöne baktığında yüzündeki ifade bir an için nefret dolu bir hal alıp sonra hemen eski haline dönmüştü. Sesin geldiği yöne baktığımda bu kişinin Chris olduğunu gördüm. Biraz şaşırsamda belli etmedim ve önüme döndüm. Ardından yine Dr Veek söze girdi. "Bu kliniğin tek kuralını unutan birini gördüm bu yüzden uyarıyordum. "dedi. Seside suratı kadar sertti. Sonra Chris konuşmaya başladı. "Sizce hakkınızda bir şey bilmeden peşinizden gelip merakına yenik düşmesi çok mu olağan dışı" dediğinde çok daha fazla şaşırmıştım. Dr. Veek gecikmeden cevap verdi " Sizi gelmeniz için zorladığımı hatırlamıyorum Chris, sizlere iki seçenek sundum ve siz de kabul edip benimle geldiniz bu yüzden merakınıza yenik düşmeniz çok anlamsız ki eğer bir daha böyle bir şey olursa geldiğinizde pişman olmanın ne demek olduğunu iliklerinize kadar hissedersiniz. " dedi sertçe. Chris cevap vermek için ağzını açmıştı ki, Dr sesini yükseltip "Şimdi odalarınıza, yarın yoğun bir gün olacak" dedi ve seri adımlarla yanımızdan uzaklaştı.CHRIS:
Uyku tutmadığı için odada gezinip yaşadığımız şeyleri düşünüyordum. Neden bir adam bizim ailemizi bize geri vermek istesindi ki.Hoş eğer onları bulursam onlara yapmadığımı bırakmayacaktım da. Bu adamların elbette bir amaçları olmalıydı. Çünkü bu devirde kimse kimseye karşılıksız iyilik yapmazdı.Bunları düşünürken dışarıdan sesler duyduğumda hemen dışarı çıktım ve arkadan gördüğüm kadarıyla o Veek pisliği bir kıza bağırıyordu.Onların yanına gidip burda ne olduğunu sorduğumda o Veek pisliği tükürür gibi yanıtlamıştı beni. Bağırdığı kız bana bakınca onun bu günkü şu üçüz kızlardan biri olduğunu gördüm. Adı neydi bunun ya! Hemen lafa girip merak etmesinin doğal bir şey olduğunu söylediğimde beni tehdit etmişti pislik herif! Tam ona küfredip yumruğumu suratına geçirecekken odalarımıza gitmemizi söyleyip yanımızdan ayrılmıştı. Korkak it! O gidince ben de odama gitmek için geri döndüğümde kolumda bir el hissettim. Kolun sahibine döndüğümde kızın bana baktığını gördüm. Şu aptal kızın adını bir türlü hatırlayamıyorum! Elini kolumdan çektiğinde hafif bir tebessüm edip ''Teşekkür ederim Chris.'' dedi. Kızın ismini boşverip ''Senin için değil, kendim için yaptım zaten birazdan ben de burayı keşfe çıkacaktım. '' deyip odama gittim. O pislik Veek 'in de dediği gibi yarın yoğun bir gün olacağı için kendimi uykuya teslim ettim.
***
Gözlerim kapalıyken duyduğum siren sesiyle şaşırdım çünkü gördüğüm rüyanın kesinlikle bu sesle alakası yoktu. Küfür edip gözlerimi açtığımda benim kadar şaşkın bir şekilde etrafına bakan Herman'ı gördüm. Yatakta doğrulduğumda siren sesi sustu ardından o Dr. pisliğinin sesi duyuldu "Herkes 20 dakika içinde kahvaltı salonunda olsun." Anons üç defa tekrar edip durdu. Aklıma takılan soruyu sordum" Peki nerde şu lanet kahvaltı salonu?" Ben soruyu sorduktan 5-10 saniye sonra yeni bir anons duyuldu "Kahvaltı salonu ikinci katın sol tarafında." Bu anons da 3 defa tekrar edip sustuğunda odadakilere dönüp alaylı bir şekilde "Şu pislik bizi mi dinliyor?" dedim ve üçümüzde gülmeye başladık. Sırayla banyoya girip işlerimizi hallettikten sonra aşağı indik.
Bahsedilen 34 kişi de dahil hepimiz buradaydık. Dibimizdeki masalardan birine geçmek için yürüdük. Geçeceğimiz masanın karşısında şu dün yakalanan kız ve kardeşleri oturuyordu. Masaya gectiğimizde "Merhaba ."dedi ve bana bakmaya başladı.İçimden " Neydi şu kızın adı be!" dedikten sonra "Selam "deyip yerime oturdum. Dr. bozuntusunu beklemeye başladık.Yaklaşık beş dakikadır buradaydık ama Veek pisliğinden iz yoktu. Herman konuşmaya başladı " Bu adam ergen sanatçı kaprisi yapıyor sanırım herkes burda bir o yok. " Dediği şeye gülüp yavaşça omzuna vurdum. Peter'a baktığımda o da gülüyordu. Biz gülmeye devam ederken Veek ve adını bilmediğim başka bir adam kapıda göründü. Ters bakışlarım eşliğinde salona girip en baştaki masanın başına geçti ve söze girdi. " Hepinize merhaba, burada ne için bulunduğunuzu henüz bilmiyorsunuz. Hepiniz ailenizi bulmak adına buraya geldiniz. Yalnız size ailenizi karşılıksız vereceğimizi düşünmüyordunuz umarım. "Ne diyor bu pislik".dedim ve masamızdakilerle birbirimize baktık. Karşımızdaki kızlar birbirlerine kenetlenmiş ve korku dolu bakışlarla Veek'e bakıyordu. İçimden" Bir işler çevirdiğini tahmin etmiştim ama bizim gibi yıllarca yetimhanede kalan insanlardan ne gibi bir istekte bulunabilirdi ki? diye geçirdim. Veek sözlerine devam etti."Burada bir deneyin denekleri olmak için bulunuyorsunuz. Ben ve Daniel'ın (Daniel derken yanındaki adama bakmıştı) uzun yıllar süren araştırmalarımızın sonucunda insan genlerinin belli bir kısmını değiştirip onları daha farklı yetenekler kazandıran bir ilaç bulduk bu yüzden onları denemek için sizleri kullanacağız. " Oha! dedi Herman.Bu ciddi miydi? Bize buldukları ilacı test mi edeceklerdi? Söylediklerimin kulağa biraz korkunç geldiğinin farkındayım bu yüzden şimdi vazgeçmek isteyen varsa gitsin sonradan vazgeçmek gibi bir seçeneğiniz olmayacak çünkü " dedi ve sustu. Salondan bir uğultu yayıldığında vazgeçmek aklımın ucundan bile geçmedi çünkü biyolojik ailemi bulup bunca senenin hesabını ödetmeyi çoktan aklıma koymuştum. Peter bana soran gözlerle bakınca " Asla vazgeçmeyeceğim ucunda ölüm olsa bile" dedim. "Ben de " dedi Herman kararlı bir şekilde. "Peki o halde ben de vazgeçmiyorum" dedi Peter. Karşımızda duran kızlar bizim kadar kararlı değillerdi.Hatta bir kız ağlamaya bile başlamıştı. Dün yakalanan kızda onu teselli ediyordu. Anladığım kadarıyla adının Noora olduğunu öğrendiğim bu kız gitmek istiyordu. Diğer kızlar ise kalmak istiyor ve onu ikna etmeye çalışıyorlardı. Aşırı dram içeren bu sahneyi elimde çekirdekle daha güzel izleyebilirdim ama maalesef kahvaltılıklarla idare etmek zorundaydım.Veek ellerini çırpıp " Karar verdiğinizi düşünüyorum gitmek isteyenler için çıkış kapısı birinci katta." dediğinde ön taraflardan bir kızın yavaş yavaş ayağa kalktığını gördüm kafasını eğip salondan çıktı. Bizim taraflara yakın bir masadan bir erkeğin de masasını terk edip dışarı çıktığını gördüm. On dakika kadar sonra altı kişi kliniği terk etmişti. Veek tekrar konuşmaya başladı "Başka gitmek isteyen?" diye sordu ama kimse bir yere gitmemişti. Sanırım uzun çabalardan sonra kalmayı kabul etmişti Noora. Şu diğer kızın adı neydi ya! Hala hatırlamıyordum. Veek salona bakıp kafasını aşağı yukarı sallayıp " Evet gerçek cesurlarla deneyimize devam edeceğiz. Şimdi kahvaltımızı edelim." dedi ve kahvaltıma devam etmeye başladım. Kahvaltımıza devam ederken Peter ve Herman ile şakalaşmaya devam edip kahkahalar atıyorduk. Çatalımı zeytine batırmaya çalıştığımda zeytin sıçrayıp şu adını bilmediğim kızın yüzüne fırlamıştı. Kahkalara boğulduğumuz sırada onlarda gülmeye başlamışlardı. Zeytinimi geri istemeye karar verdiğim sırada kızın adını bilmediğim kafama tekrardan dank etti. Ama söze başlamıştım bile "Zeytinimi geri alabilirmiyim şeyyy." Off neyse dedim ve söze devam ettim."Senin adın neydi?"
Sinirli bir şekilde bana bakmaya başladı." Dünden beri karşılaşıyoruz ve sen ismimi bilmiyor musun?" Dedi. 'Evet bilmiyorum hafızam kötü, hem olamaz mı insanlık hali!" Diye üste çıkmaya çalışsamda beceremedim. ''Vera"dedi."Adım Vera!" Dr.Veek kahvaltısını bitirmiş olacak ki tekrar konuşma yapmak için masasının başına geçti ve konuşmasına başladı. "Herkes kahvaltısını bitirdiyse labaratuvara geçelim. " dedi ve toparlanmaya başladı. Yaptığımız seçim doğru muydu? Hiç görmediğimiz anne ve babalarımızı bulmak adına yaptığımız bu şey gerçekten doğru olan mıydı? Bunu öğrenmenin yalnızca tek yolu vardı. Sonucu burdaki 34 kişiyle beraber öğrenecektik....Şimdi!!!!!
( EVA )
( NOORA )
****Eveetttt yeni bir bölümle karşınızdayız. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz.
Şimdiden çoooooook teşekkür ederiz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mental
Science FictionSiz hiç bir laboratuvar faresi oldunuz mu? Ben yani biz olduk.Ben ve o 39 kişi... Hiç tanımadığımız bir adam tarafından ailelerimizi bulmak umuduyla denek olarak kullanılmaya razı olmuştuk. Şu zamana kadar hiçbir şekilde yüzümüze gülmeyen hay...