Kahvaltı salonundan bir bir dışarı çıkmaya başladık. Korkumu belli etmek istemesemde korkudan altıma doldurmak üzereydim.Chris oldukça rahat görünüyordu. Normalde somurtarak dünyadan bezdirten bu adamın karşımızda kahkahalar atmadığı kalmıştı. Onun bu denli rahat olması beni rahatsız ediyordu. Tanıdığım kadarıyla kötü bir insan olmayan Chris ölümü göze alabilecek kadar da cesurdu. Bunları aklımdan geçirirken omzumda bir el hissettim. Bu kişi Peter'dı. "Herman bu taraftan gidiyoruz, yine hangi rüyalara daldın?"diyerek beni sağ tarafa çekti. Onunda korktuğu her halinden anlaşılıyordu. Biraz daha yürüdükten sonra laboratuvar odasına varmıştık. Oda oldukça büyük ve ferahtı. İçinde bir takım adını bilmediğim aletler , beyaz önlükler , hijyenik malzemeler, ameliyat gereçleri ...vb bir çok eşya bulunuyordu. Dr. Veek bir takım testlerden geçeceğimizi belirtterek
bizi laboratuvar da bir köşeye oturttu. 34 kişiyi sırayla muayene olmak için yanına çağıran Dr. Veek kan gruplarımızı öğrenerek farklı kan gruplarının nasıl tepki göstereceğini test edecekti. Oturmuş sıramı beklerken Eva'nın yanına geldiğini gördüm. Eva oldukça sevimli ve alımlı bir kızdı. Vera gibi sert ve lider ruhlu ya da Noora gibi oldukça narin ve kırılgan biri değildi. Sakince yanıma oturdu ve "selam Herman "dedi ve hafifçe gülümsedi. "Merhaba Eva " dedim ve yanıma oturması için el işaretiyle yan koltuğu gösterdim. Yanıma oturan Eva söze girdi "Çok korkuyorum Herman belkide hayatımızın hatasını buraya gelmekle yaptık üstelik bizi hiçbir şekilde görmek istemeyen anne ve babalarımız için. "Gözlerinin dolduğunu fark edip sözünü kestim. "Bak Eva ,yaptığımız hatalar bizi insan yapar ki zaten bu bir hata değil. Anne ve babamızı görmek istememiz bizim en doğal hakkımız!"bunları konuşurken Daniel'in sesiyle konuşmamızı böldük ."Evet,arkadaşlar kan guruplarını öğrenmediklerimizi perdenin arkasına alalım. "dedi.Eva' ya dönüp "sanırım sıra bize geldi."dedim ve beraber perdenin arkasına ilerledik. Dr Veek bizden aldığı 5 tüp kanı üstüne isimlerimizi yazarak Daniel'in elinde tuttuğu kaba yerleştiriyordu. Daha sonra gözlerimize ışık tutarak ışığa verdiğimiz tepkileri inceliyordu. Yaptığımız birkaç testten sonra dışarı çıktık. Vera ve Noora ,Eva ile birlikte arkamdan ilerliyorlardı. Önceki yerime oturup onların da yerlerine yerleşmelerini izledim. Yerime oturduğumda Peter ve Chris çoktan muhabbete dalmış, kahkahalara boğulmuşlardı. Hemen konuya dahil olup biraz gülümsemeyi ihmal etmedim. Konuşmalarımızı sürdürürken Dr Veek bir duyuruyla öğle yemeğine inmemizi ve karnımızı doyurduktan sonra bu günlük odalarımıza çekilebileceğimizi duyurdu. Buna oldukça sevinen Chris en önden koşmaya başladı. Arkasından da Peter ve ben ilerlemeye başladık. Yemekhaneye vardık ve en öndeki masaya kurulduk. Sonradan gelenler birer birer yerlerine geçerken Eva,Noora ve Vera da bizim masaya oturmuşlardı. Hep beraber önümüzdeki patates yemeğine ve salataya daldık. O kadar açtık ki yemek yerken tek bir çıt bile çıkarmadan yemeklerimizi bitirdik. Yemeğimizi bitirdikten sonra odalarımıza geçmek için hep beraber yürüdük . Noora ilerlerken "Umarım yarın hepimiz için iyi bir gün olur."dedi ve söze girdi. Ardından Peter "Hepimiz için çok güzel bir gün olacak. Ailemize kavuşmamıza bir gün daha yakınlaşacağız. "dedi. Ardından Chris buna sert bir kahkaha attı ve imalı bir şekilde kafa salladı. "Umarım " dedim ve Noora'yı onayladım.*******
Odalarımıza vardığımızda ne kadar yorulduğumuzu bir kez daha anlamış olduk. Hepimiz bir tarafa kendimizi atıp uyuklamaya başladık. Vera yatağa Eva da koltuğa yayılmış gözlerini de sıkıca kapatmışlardı. Bende kendimi kendi yatağıma attım ve iyice yatağa yerleştim. Ardından bugünü düşünmeye başladım. Bugün yaptığımız testler beni oldukça korkutmuştu. İğneden korkan bir kız olarak günün bir an önce bitmesi için çokça dua etmiştim. En başta buradan gitmek istesemde şu an burada olmak beni mutlu ediyordu. Boşuna umut fakirin ekmeğidir. dememişler. Hem belkide her şey yetimhane hayatından çok daha iyi olur diye düşündüm ve derin bir uyku çekmek için kafamı yastığa iyice gömdüm.
"Dikkat dikkat , acilen kahvaltı salonuna inilsin. Herkes en geç 30 dk içinde kahvaltı salonunda olsun. " bu ses Dr Veek 'ın yardımcısı Daniel 'e aitti. Hemen yataktan fırlayıp hızlıca banyoya koştum. Yüzümü iyice yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra hızlıca giyindim. Eva ve Vera da hazırlandıktan sonra kahvaltı salonuna gittik. Hala çoğunluğu olmayan salonda eski yerlerimize oturup kalanların gelmesini beklemeye başladık.Aradan 10 dk geçti ve kapıdan Herman ,Chris ve Peter da göründü. Herkesin toplanmasıyla Dr.Veek sözlerine başladı. "Evet arkadaşlar kahvaltımızı yaptıktan sonra burda bulunma amacımızı hayata geçireceğiz bu yüzden bir an önce kahvaltınızı yapın." dedi ve yerine oturdu. Eva ve Vera'ya döndüğümde ikisi de düşünceli görünüyordu. Haklıydılar belki de bu yaptığımızla hayatımızı mahvedecek ve bir daha hiç eskisi gibi olamayacaktık.
Kahvaltımızı yapmaya başladık. Ben pek bir şey yiyemesemde diğerleri iştahla kahvaltısını yapıyordu. Benim bir şey yiyemediğimi gören Eva bana dönüp "Hadi ama Noora ,bir şeyler yemeye çalış. "dedi ve ağzıma bir parça ekmek tıkıştırdı. Ağzımda ekmeği dolaştırırken suyu alıp ekmeği mideme indirmeyi başardım.
Karşımda oturan Peter ve Herman da o sırada kahvaltılarını tamamlamış bir şeyler konuşuyorlardı. Peter bana dönüp "Noora burnunda bir şey unutmuşsun."demesiyle burnuma dokundum ve bir şey olmadığını fark ettim. Hafifçe gülümseyip Peter'a "Salak mısın?"dedim. Beni hiç takmadan kahkaha atmaya Herman ile birlikte devam etti. Kahkahalarımız Dr Veek'in sesiyle bölündü:"Arkadaşlar,beklenen an geldi .Hep birlikte laboratuvara çıkıp şu deneye başlayalım. "
"Ahh! Beklenen an geldi demek. Hadi kızlar kalkalım. Bir an önce bitirelim şu deneyi."dedim ve kızlar da beni onaylarcasına kafalarını salladı. Yürümeye başladığımda Peter ve Herman iki tarafıma geçip biri sağdan biri soldan vurup eşek şakalarına başlamışlardı bile. Bir Herman 'a bir Peter'a karşılık vermekten laboratuvara nasıl vardığımızı fark etmedim bile. Sanırım onların yapmak istedikleri şey de tam olarak buydu. Beni bir an olsun rahatlatmak!
Ama kendime hakim olamıyordum. Korkumu yenemiyordum. Bunları düşünürken laboratuvara girdik. Daniel sırayla bize enjekte edilecek olan sıvıyı şırıngalara dolduruyordu.
"Evet, bu da sonuncusuydu. Veek enjekte etmeye başlayabilirsin." Dr Veek sırayla ismini okuduklarını yanına çağırıyor ve sıvıyı enjekte ediyordu. Sırasıyla Herman, Chris,Peter girdi. Uzun kalmıyorlardı.
Enjekte edilen kişi tekrar gelip oturuyordu. Sıra bana geldi. Içeri girdiğimde Dr Veek beni oturttu ve kolumu tuttu. Işlem uzun sürmedi. Ama kendimi tutamayıp oracıkta derin bir uykuya daldım. Tüm her şey karardı ve ben kimseyi göremiyordum.
"Hadi Noora kalk artık!" gözlerimi hafifçe araladım ve sesin sahibine baktım. Bu kişi Vera'ydı. "Ne oldu bana?" diyebildim."Önemli bir şey değil sadece bayıldın. "Burası neresi?"
diye sorduğumda "Şeyyy burası ...biz burada biraz kalacakmışız ilacın etkisini görmek için. "Yani buraya kapatıldık mı? İnanmıyorum. "
Üstelik bu sefer kaldığımız yer farklıydı . Kendimi doğrulttuğumda anladım ki burada ne yatak ne dolap.... hatta hiçbir şey yoktu. Sadece 34 kişi koca bir mahzende sıkışmıştık. Korktuğum başıma geldi. Buradan nasıl çıkacağız şimdi? Yoksa her şey yalan mıydı?
Anne ve babamız bizi buraya getirmek için bir tuzak mıydı? Korku dolu gözlerle Vera ve Noora 'ya baktım. Bir açıklama istesem de sadece susarak bana bakıyorlardı.Okumalarınız ve yorumlarınız için çook teşekkür ediyorum.
Yorumlarınız ve vote 'larınız bool olsun. Umarım beğenirsiniz.
Şimdiden teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mental
Science FictionSiz hiç bir laboratuvar faresi oldunuz mu? Ben yani biz olduk.Ben ve o 39 kişi... Hiç tanımadığımız bir adam tarafından ailelerimizi bulmak umuduyla denek olarak kullanılmaya razı olmuştuk. Şu zamana kadar hiçbir şekilde yüzümüze gülmeyen hay...