M7/ Kliniğe Doğru

36 10 16
                                    

Merhaba ben Vera , bunlarda kardeşlerim Noora ve Eva .diye söze başladım. Oldukça sert bir şekilde tepki gösteren Chris hiçbir şey söylemeden anlamsızca yüzüme bakıp aşağılayıcı bir tavır takınmıştı.Sessizce önüme döndüm ve nereye gittiğimizi kontrol etmek için pencereden dışarı bakmaya çalıştım. Fakat çabalarım boşaydı.Kara bir filmle örtülmüş olan arabadan dışarıyı görmek neredeyse imkansızdı. Annemiz ve babanızı bulmak uğruna peşinden tereddütsüz geldiğimiz bu insanlara neden bu kadar güvenmiştik anlamıyorum doğrusu. Tek bildiğim anemin ve babamın bizi isteyerek yetimhaneye bırakmadığı düşüncesi. Buna hiçbir zaman inanamadım. İnanmak istemedim. Arabada oldukça sessiz duran Herman ve Peter ise çoktan anne ve babalarıyla olan düşlere dalmışlardı sanırım. İkiside pencereye kafalarını dayamış ve uzun uzun düşünüyorlardı. Karşımda duran Chris ise hala öfkeli görünüyordu .Asabi tavırlarının yanında iri kahverengi gözleri ve kahverengi saçları dikkatimi çekti. Oldukça yuvarlak hatlı bir yüze sahip olan Chris gergin duruşu ve sinirlendiğinde alnında beliren kırışıklıkları saymazsak yakışıklı sayılabilirdi.

Araba yavaşlamaya başladığında hepimiz heyecan içerisinde doğrulduk.Dr Veek Evet arkadaşlar geldik. Burada iniyoruz.demesiyle birer birer arabanın arka kapısından inmeye başladık. Bize yolu gösteren Daniel el işaretiyle bir kliniği işaret ediyordu. Burası mıydı? Yani anne ve babamız burdamıydı? Anlamsızca ben Eva ve Noora birbirize baktık. Şaşırdığımız her halimizden anlaşılıyordu ki Dr Veek merak etmeyin lütfen beni takip edin diyerek kliniğe doğru ilerlemeye devam etti.Bizde arkasından onu izleyip kliniğe doğru yürüdük. İçeri girdiğimizde oldukça soğuk olan klinik bir o kadar da korkutucuydu.Kendimi bildim bileli hastanelerden nefret ederim.Hastanelerdeki o anlamsız kokununda hüzünden kaynaklandığını düşünüyorum. Klinik olmasına karşın içeride kimse yoktu. Duvarlar klasik beyaz duvar boyasıyla boyanmıştı ayrıca yoğun hastane kokusunu bu klinikte de hissedebiliyorduk doğrusu.

Bizi kliniğin bir odasına alan Dr Veek hepizin oturması için yer gösterdi ve kendisi de baş koltuğa oturup gözlerini üzerlerimizde gezdirmeye başladı. Biraz süzdükten sonra hafifçe tebessüm edip söze girdi. Burası benim kliniğim buraya sizi niye getirdiğimi hepiniz merak ediyorsunuzdur.Bunu size açıklayacağım.Ama açıklamam gereken 34 kişi daha var.Onlarda sizler gibi yetimhanede yetişmiş ve anne babalarından haberleri maalesef yok.Dediğim gibi buraya sizlere ailenizi vermeye geldim. diyerek sözlerini tamamladı.Peter beklediği cevabı almışçasına gülüyordu.Herman söze girdi , umarım çok beklemeyiz.diyerek Dr Veek 'a sordu.Dr Veek merak etmeyin araştırmalarımızı rapor haline getirir getirmez sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz. diyerek Hermana hafifçe kafasını onaylarcasına salladı.Herman da cevap olarak peki deyip onayladı. Chris oldukça sert bir şekilde onlara bana yaşattıklarını yaşatacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum diyerek herkesi şaşırmıştı. Bu kadar acımasız olmak zorunda değilsin Chris, diyerek Eva söze atıldı. Noora da onaylarcasına kafasını aşağı yukarı salladı. Kızlar yapmayın Chris haklı beklediğimizi bulamayabiliriz. Anne ve babamız belkide hayallerimizi süsledikleri kadar mükemmel değillerdir. diyerek Chris' i onayladım.Chris onaylamama şaşırırcasına ters ters baktı.Korkudan kafamı çeviremeden önüme eğildim.

Dr Veek söze girdi ve Evet sanırım bu kadar açıklama bugünlük yeterli oldu sanırım. Şimdi sizlere odalarınıza kadar eşlik edeyim isterseniz.Buyrun gidelim diyerek bizi bir üst kata çıkmamız için yolu gösterdi. Burada bizi yan yana dizilmiş odalar karşıladı.

Ben , Eva ve Noora merdivenin solundaki odada kalacaktık.Yan odada ise Peter , Chris ve Herman kalacaklardı.Dr Veek bize dönüp şöyle dedi; Klinikteki tek kural benim iznim olmadan hiçbir odaya girmeyeceksiniz. Eğer ailenizi görmek istiyorsanız tabi.diyerek yanımızdan uzaklaştı. Odaya girdiğimizde odada 3 adet yatak ve çalışma masası bulunduğunu gördük. Oda sanki bizim için özel olarak tasarlanmış gibiydi. Dolaplarda uygun kıyafetler bile vardı. Hemen üzerimize olan kıyafetlerden gece giymek için bir şeyler ayarlayıp üzerimizi hızlıca değiştirdik. Eva ve Noora biz acıktık galiba Vera şu dolapta yiyecek bişeyler var mı bakalım deyince elimi dolabın kapağına uzattım. Dolabın içinde atıştırmalıklar vardı. Karnımızı iyice doyurduktan sonra pencerenin önündeki kanepede biraz oturmaya karar verdik.Noora annemden ve babamdan bahsetmeye başlamıştı bile.
Annem de bizi özlemiş midir acaba! Belkide bizi bırakıp gitmek istememiştir.Belkide çok fakirlerdir ve bize bakamadıklarından bizi yetimhaneye bırakmışlardır. Eğer öyleyse bu onları suçlu yapmaz. Bizim iyiliğimiz için yapmışlar sonuçta.
Ah Noora onları bulunca hepsini sorarsın ve kendi ağızlarından öğrenirsin dedim.Bunu defalarca düşünüp kafa yormak istemiyorum artık.
Eva da sana katılıyorum Vera , bunu öğrenmenin zamanı geldi.Bende artık gerçekleri duymak istiyorum.dedi ve sözlerini tamamladı. Umarım Noora haklı çıkar.

Hadi kızlar bu kadar gevezelik yeter! Hadi bakalım yatağa diyerek onları yataklarına yerleştirdim.Yetimhanede kaldığımız süre boyunca onlara ablalık görevini hep ben üstlendim. Onlarda aynı yaşta olmamıza rağmen benim bu tutumumu bir kez olsun yadırgamadı. Annemin yokluğu onları zaten korunmasız ve çaresiz hissettiriyordu. Belkide anneleri gibi davranıp onları sahiplenmeyi kendime görev edinmiştim bilmiyorum. Tek bildiğim şey onlardan daha güçlüydüm. Herkese ve her şeye karşı onları korumak istiyordum. Yataklarımıza yerleşeli tam 3 saat olmuştu. Ve beni hala uyku tutmamıştı. Yataktan kalkıp pencerenin önüne geçtim. Dışarıda ağaçlardan ve banklardan başka hiçbir şey görünmüyordu. Dışarıyı izlemeyi bırakıp odanın kapısını açmaya karar verdim. Kapıyı araladığımda koridordan tek bir ses bile çıkmıyordu. Herkes uykuya dalmıştı sanırım.Koridorda biraz yürüyüş yapmak için adımlarımı koridora yönelttim.Hem zaten koridorda yasak değildi ya!
Biraz hava almak bana iyi gelecekti. Sesizce koridorda yürüyüş yapmaya başladım. Allah aşkına saatin üçünde bu koridorda napıyorum ben? Dr Veek umarım bir şey demez , , gerçekten ,odadan çok bunalmıştım diyerek içimden kendimi haklı çıkarmayı başarmıştım. 2.defa koridorun sonuna geldiğimde burda bulunan odanın bizimkilerden farklı olduğunu anlamıştım. İçeriden farklı bir koku geliyordu. Aklına kötü kötü şeyler getirme Vera .Belkide havasız kalmıştır. İçerde ölü olacak hali yok ya! Peki ya bizi öldürmek için buraya getirdilerse .
Ahh bunu hic düşünememiştim. Tabi ya bizi öldürüp organlarımızı aaaa düşünmek bile istemiyorum. İçerde ne olduğunu öğrenmeliyim. Kardeşlerim için bunu yapmalıyım. Diyerek kapıyı açmaya karar verdim. Elimi kapıya uzatıp aniden geri çektim. Hayır Vera peki ya ailen. Ailemi görmek istiyorsam Dr Veek'in izni olmadan hiçbir yere giremem. Offf seçim yapmak neden bu kadar zor. İyi düşün Vera. Annen ve baban mı yoksa kardeşlerin mi?

Sonunda kararımı vermiştim. Daha önce hiç görmediğim anne ve babamı kardeşlerime tercih edemezdim. Kapıyı açmak için bu kez gayet kararlıydım. Kapıya dokunduğumda her hangi bir kilit olmadığını farkettim. Gözlerimi sıkıca kapatıp kapıyı bir hamlede açıverdim. Kapıyı açmıştım ama gözlerimi açmak o kadar kolay olmuyordu. Burnuma dolan bu pis koku midemi de iyice bulandırmıştı.
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda karşımda kocaman bir labaratuvar duruyordu. Sanırım burada kokan şey şu masada duran şırıngadaki sıvıydı . Rengi kahverengiye kaçan sıvıyı elime aldığımda yanılmadığımı anlamıştım. Bozuk yumurta gibi kokuyordu.
Labaratuvar sanki daha önce hiç temizlenmemişçesine berbat görünüyordu. Çöp kutusunun yanında bulunan ölü fareleri saymıyorum bile. Şırıngayı tam yerine bırakacakken aniden kapı sesiyle irkildim. Sanırım biri kapıyı açmaya çalışıyordu. Ve o kişi kilidi olmayan kapıyı tek seferde açarak içeri girmişti bile.
İçeri giren kişiyi seçmek zor olmadı. Bu kişi bizi hiçbir yere ondan habersiz girmememiz gerektiğini söyleyen Dr Veek 'idi.

MentalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin