Psikomanyak

20. Bölüm "Sezon Finali"

Babam Uğur u döverek evden dışarı attıktan sonra kolumdan tutup beni de odama kilitledi. Uğur kapıyı açması için bağırıp çağırsa da nafile. Babam dışarı beyzbol sopasını alıp çıktı. Koleksiyonundan 1 tane daha eksildi. Uğur u acımasızca dövdü.. dövdü.. dövdü... Ben de Uğur un sesine dayanamayıp pencereden atladım. Babam tam yerde kanlar içinde yatan Uğur a vuracaktı ki önüne geçtim ve bağırdım.
"Baba yeter!!"
"Sen hemen odana gidiyorsun küçük hanım. Benim daha onunla işim bitmedi."
"Baba lütfen 🙏... Babaa.."
Annem saçımdan tuttu ve bana,
"Kes sesini!! Sıra sana da gelecek.."
Dedi. Ama benim hiçbirşey umrumda değildi. Tek derdim Uğur u kurtarmaktı. Babam Uğur u dövmeyi bıraktı ve karşısına aldı. Bende annemin tesiri altında kapıdan olanları izliyordum. Babam konuşmaya başladı.
"Bana bak şerefsiz. Senin hiç utanman yok mu lan. Karın komadayken sen nasıl fırsattan istifade bir kıza.. Hele hele benim kızıma yan gözle bakarsın lan."
Dedikten sonra Uğur içinden çıkan son sesle bağırdı.
"Çünkü seviyorum 💖"
Ayy çok tatlıı..
Babam tam öfkelenip beyzbol sopasını Uğur un kafasına vuracakken evin önünde bir taxi durdu ve içinden Uğur un annesiyle babası indi. Tabi ki annem aramıştı. Sevinçten çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Tuncay amca babamın karşısına geçip,
"Sen ne yaptığını sanıyorsun AHMET? Bu güne kadar ben oğluma 1 fiske dahi vurmadım. Bu ne terbiyesizliktir."
"Sen bana terbiyesiz diyeceğine oğlunun yaptığı şerefsizliğe bak."
"Ne yapmış benim oğlum?"
Dedi Uğur un annesi.
"Benim kızımın odasına gizlice girip ona saldırmış. Bundan daha büyük şerefsizlik olabilir mi?"
Tuncay amca Uğur a dönüp,
"Doğru mu bu?"
Dedi. Uğur cevap vermeyince bağırdı,
"Doğru mu lan bu!!!"
Elini kaldırdı. Tam vuracak tı ki ben bağırdım.
"Yalan! Yok öyle bişey. Biz birbirimizi seviyoruz. Niye anlamıyorsunuz."
Annemden kurtulup babamın karşısına dikildim ve konuşmaya devam ettim.
"Ben verdim kendimi ona. Ben istedim. Ben söyledim yapmasını. Bütün suçlu benim. O da her erkek gibi karşı koyamadı istekli bir kadına. Onun hiçbir suçu yok.
Ben arzuladım onu..."
Demeye kalmadan suratımda bir tokat hissettim. Kafamı çevirdiğimde babam bana öfkeyle bakıyordu.
" Defol git!! Defol bu evden. Senin bir daha yüzünü görmek istemiyorum. Benim senin gibi kızım yok artık. "
Dedi. Annem babama karşı çıktı. Ama babam onu kolundan tuttuğu gibi eve tıktı. Ben üzerimde bir havluyla dımdızlak ortada kalmıştım. Uğur un annesi Uğur u taksiye bildirirken Uğur arkasına dönüp,
" Gelmiyor musun aşkım? "
Dedi ve elini uzattı. Tuttum ve gözlerine baktım. Tam o sırada lafa Mehtap yenge girdi.
"Sen gelemezsin. Oğlumun başına yeterince dert açtın zaten. Birde senle uğraşamam."
Uğur karşı çıkmaya yeltendi ki babası devreye girdi.
"Annen haklı oğlum. Hem senin bir karın var. Bu kızın senin aklını daha fazla bulandırmasını istemiyorum. Baksın başının çaresine. Hem evli adamları ayartmak neymiş görsün."
Elimi Uğur un elinden çektim ki Uğur birden elimi kavrayıp,
"O gelmeden hiçbir yere gitmiyorum. Siz gidebilirsiniz. Biz başımızın çaresine bakarız."
O an sanki Uğur a bir kere daha aşık olmuştum. Elimden tutup yürümeye başladık. Yanımda o varken hiçbirşey umrumda değildi.
"Nereye gideceğiz aşkım?Bu soğukta ne yapacağız?"
Diye sordum. Uğur üşüdüğümü görünce sımsıkı sarıldı bana. Benim üstümde havlu, onun üstünde ise sadece bir pantolon vardı.
Yürüdük... Yürüdük... Yürüdük... Ve sonunda Uğur un liseden arkadaşı Cenk in yanına geldik. Saolsun bizi hemen içeri aldı. İçeri girdiğimizde her yer her yerdeydi. Tam bir bekar evi. Cenk üstümüze birşeyler getirdi. Tabi bana uygun bir şey yoktu ama sadece 1 tişört giydim. Cenk bize birşeyler hazırlamak için mutfağa gitti. Bende biraz ortalığı toplamaya başladım. Yerden kola kutusunu almaya eğilmiştim ki popomda bir çift el hissettim. Bir anda doğruldum ve Uğur un kulağıma fısıldayan narin sesini bütün bedenimde hissettim.
"Sadece bir tişörtle bu kadar seksi olabiliyorsan.. Ahh.."
Önümü döndüm ve öpüşmeye başladık. O sırada elinde tepsiyle yiyecek getiren Cenk ağzı açık bir şekilde bize bakıyordu. Cenk i görür görmez Uğur u ittim. Ve yerin dibindeki odama gittim. Cenk yiyecekleri getirdi ve yemeye başladık. Çok acıkmıştım ama belli etmedim. Ağır ağır yedim. Sonra Uğur a döndüm,
"Aşkım bundan sonra ne olacak? Cenk'e yük olmak istemiyorum."
"Yok yenge ya ne yükü. Benimde zaten tek başıma canım sıkılıyordu koca evde. Geldiğiniz iyi oldu. Hep burda kalın."
Uğur, Cenk in omzuna dokunup,
"Saol kardeşim."
Dedi ve gülümsedi. Cenk te gözleriyle onayladı. Yemek yedikten sonra Cenk bize yatacağımız yeri gösterdi. Odaya girer girmez Uğur beni kucakladığı gibi yatağa yatırdı ve o gece gerçek anlamda birbirimizin olduk. Sabah çırılçıplak bir şekilde kalktım ve Uğur yanımda yoktu. İçime bir korku girdi. Çarşafı üzerime dolayıp evde Uğur u aramaya başladım. Evde kimse yoktu. Mutfağa gittiğimde harika bir kahvaltı sofrası vardı. Ve ocağın başında üstü çıplak altında Boxer olan ve mutfak önlüğü takan Uğur şef vardı. Onu görünce içimde kelebekler uçuştu. Ben ona bakıp hayaller kurarken Uğur,
"Üstünüze birşeyler giyin hanımefendi yoksa bu mükemmelliğin tadına varamazsınız."
Dedi. Üstümü giyip geldim. Uğur bana sandalyeyi çekerek,
"Buyrun hanımefendi.."
Dedi. Bende,
"Teşekkürler beyefendi."
Dedim ve bir öpücüğü hakettim. Uğur beni öptükten sonra karşıma geçti ve mükemmel bir kahvaltı ettik. Kahvaltının ortasında kapı çaldı.
"Ben bakarım hayatım."
Dedim. Cenk zannedip kapıyı açınca karşıma 3 tane polis çıktı. Bir tanesi söze girdi.
"Uğur Yılmaz içeride mi?"
"Evet. Neden sordunuz?"
Uğur arkadan gelip,
"Buyrun benim.. Sorun nedir?"
Dedi. Diğer polis,
"Hakkınızda ihbar var. 18 yaşından küçük bir kızı kaçırmaktan tutuklusunuz."

😱!! İnanmıyorum. Babam bizi şikayet etmiş..!! 😱