Merhaba sevgili günlük;
Bugün yine gece oldu. Gerçi odamdan pek çıkmıyorum ve perdelerimide pek açmam o yüzden ne zaman sabah oldunu bile bilmiyorum. Bu çok fazla üzmüyor beni çünkü sabahı sevmem. Çünkü sabahları yıldızlar yok, karanlık yok ve insanlar uyumuyor. Her gün ağlamak için geceyi beklemekte zaman kaybı. Yine gece oldu ve ben ağlıyorum. Ama bu sefer karanlıkta değil. Ufak bir ışık var odamda şimdi. Kapıya arkam dönük, yine hüzünlü birkaç müzik ve gözyaşı...Sessizce birkaç damla düştü yanağımdan. Sonra birden kapı açıldı, babam girdi içeri. Belli etmeden gözyaşlarımı sildim. babam yanıma geldi, biraz konuştu benimle. Güldüm, gülümsedim. Sonra babam odadan çıktı. Kendimden utandım babama sahte gülücükler yolladım için kendimden utandım ben.
Yine sessizce ağlamak istedim, Ama yorgundum. Gözyaşım bitmişti. Bu yazdıklarımı oda okurmu acaba? Belki denk gelir, o yazmış der bakar sonra farketmez okur belkide. Peki ya okursa geri dönermi? Bak canını ne kadar yakmışım, ne kadarda özlemiş beni diye düşünüp dönermi sence? Evet bencede sönmez Çünkü o başkasıyla artık. Gördüm. Onları sarılırken gördüm. Onun adını söylerken istemeden yüzünde nasıl gülümseme oluştunu, onu düşünürken gözlerinin nasıl parladını gördüm ben.
Oysa o gittikten sonra ben kimseyi almamıştım hayatıma. Güvenememiştim kimsenin sevgisine. Neden gittiki günlük, neden? Ben ona ne veremedimde o verdi? Ben tüm hücrelerime kadar sevmiştim oysa ama o sevmedi işte. belkide özler ve gelir.
Umarım gelir..