4

1.9K 108 25
                                    

(Rose)

Uyandığında göreceğinin beyaz olacağını bilerek uyanırmıydın?

Siyaha o kadar alışıkken, siyaha aşıkken, beyaz rengini sevebilirmiydin?

Siyah benim ruhum.

Sevdiğim kişi.

Ve hayatım.

Hepsi siyah, karanlık.

Kötü bir geçmişim var. Kötü bir sevdiğim var.

Artık geleceğim de koyu...

(Yazar kafayı yedi. Akşamları duygusal oluyorum 😅)

Ne yapmalıyım?

Bunu bir akşam ben bestelemiştim. Minik kardeşime bu şarkıyı her söyleşimide bana kanserden kurtulup benimle lunaparka gitmek istediğini söylerdi.

Birgün kurtulamayacağını söylediklerinde bana sormuştu.

"Lunaparka gidemez miyiz yani?"

"Gideceğin yerde çok lunapark olacak. Ama ben gelmiyebilirim. Sen eğlen olur mu?"

"Peki! Senin içinde oynayacağım!"

Jimin?

Birtek sen beni kurtarabilirsin.

Seni seviyorum.

(Jungkook)

Suga hyung gidip kızları getirmemi söylemişti. Bende olur deyip gittim.

...

"Kimsiniz?"

"Jungkook."

Kapı açıldı.

Karşımda Lisa vardı. Beni içeri aldı.

Salona vardım ve gördüğüm şeyle gülümsedim.

Jennie ile Jisoo sarılmış uyuyorlar.

Jisoo uyandı.

Js: "Uffff... kafamı çürüttün hayvan!"

Jn: "sen çarptın!"

Js: "bana o kadar sırnaşmıyacaktın"

L: "ahem... unnilerim jeon jungkook geldi."

İkisi de bana baktı. Jisoo hemen jennienin üzerini örttü.

Js: "Noldu? "

Jk: "Rose..."

Js: "Noldu Rose ye?"

Jk: "gelmeniz lazım."

...

Üçü salonda oturuyordu. İçeri Suga hyung lar girdi.

Js: "Rose nerde?"

Jn: "Evet ve ne oldu?"

L: "çabuk anlatın işim var."

Sg: "Rose... ..."

Herşeyi anlatmıştı hyung.

Jennie şok olmuş Lisa ya sarılarak ağlıyor Lisa bir yandan onu sakinleştirip diğer yandan da Jisoo yu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Jisoo ayağa kalktı ve düşünmeye başladı. Bu kızlar hiç mi düşünmez?

Js: "bahçeye inmem lazım. Hayır diyorum neden yanımızda bina yokta komşumuz var. Al işte vampir çıktı. Şu jongkooku sevmiştim ama şimdi ben yaşlanırım o yaşlanmaz falan olmaz öyle. Hem kan içiyorlar. İyk!"

O bahçeye indiğinde ben de arkasındaydım. Bir ağacın kenarına oturdu. Ben de yanına oturdum.

Jk: "eğer bir vampir olmasaydım beni sever miydin?"

Js: "huh? Ne-"

Sözünü kesen benim onun alnını öpmem olmuştu. (Alın 😏)

(Jimin)

Hala uyanmamıştı. Çok sinirliydim. Nasıl yapardı bunu bana. Benden izin istemeden onu dönüştürebilirdi.

Suga hyung kapının kenarına yaşlanmış uyuyor gibiydi. Ona baktığımı fark edince gözlerini açıp bana bakmaya başladı.

Sg: "gel vur."

Ben: "hyung?"

Sg: "Ben öldürdüm onu. Gel döv. Ölebileceğini bile bile ısırdım onu. Neden biliyor musun. Dönüştürülen vampirlerin de insan hallerindeki gibi kanı güzel. Sonsuza kadar kullan sonra kopar boynunu ya da kazık sapla ölsün."

Beni sinirlendirmişti. Ona doğru yürüyüp yakasına yapıştım. Yumruk atmaya başladım. Baya iyi dövüyordum çünkü karşılık vermiyordu. Sonra hıncımı alınca ayrıldım ve uzaklaştım.

Gülümseyip
Sg: "rahatladın mı"

Ben: "Evet."

Suga hyung iyileşti ve beraber kapıdan çıktık.

"Oppa!"

Bu ses Rose nindi.

Ona döndük. Hemen yanına gittim.

"Rose!"

"Sen benim oppam değilsin ki."

Var ya tam yerinde kestim. 😊

Heartbeat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin