12

1.1K 74 28
                                    

(Rose)

Burnuma pis kokular geliyir. İçimden bir ses birinin kardeşlerimden (kızlar) kan içtiğini söylüyor ve kesin öyle de oluyor.

Giyinip jungkookların odasına koştum. Bu güce nerden geliyor lan diceniz. Bende bilmiyom. Ay sanırım dünkü olay yüzünden. Adam öldürdüm lan. Neyse.

Odaya girdiğimde tahmin ettiğim kişi Jisoo unninin kanını içiyordu. Ama Jisoo unni çoktan bayılmış gibiydi.

Koşup jongkooku savundum ve unnimi kucağıma alıp nefesimi tutarak odama gittim. Yatağa yatırıp banyoya girdim ve kanın kokusunun beni çekmemesi için burnuma parfüm sıktım. Çok işe yaramasada rahatlamıştım.

Havluyu ıslatıp unniyi kandan temizlemeye başladım. Bileğini de ilaç sürüp sardım.

Ama sonra aklıma iyileştirme gücüne sahip olduğum geldi. Ve elimi boynuna yaklaştırıp hissetmeye çalıştım. Gücümün parmaklarından inip unninin boynunu yani jungkookun ısırdığı yeri iyileştirdiğini düşündüm ve gözümü açtım.

İşe yaşamıştı! Unninin boynunadaki yata gitmişti. Şimdi koluna da aynı şeyi yaptık mı tamamdır.

...

Sargısını açmıştım. Üzerini örtüp çıktım ve aşağı inip odalarına girdim.

Jongkook bıraktığım yerde oturup ağlıyordu.

Koştum ve yakasından tutup ayağa kaldırdım ve suratına bir yumruk geçirdim.

Çok sert vurmuş olmalıyım ki dudağı patlamaştı.

Sonra onu camdan aşağı attım.

(Jongkook Lisa ve Taehyungun odaları alt katta. Salon ve mutfak ta)

Arkasından bende indim pencereden. O sadece psikopat gibi gülüyordu.

"Sen nasıl unnimin kanını içersin!? Nasıl bir yüzsüzsün sen? Hem de unnimin bayıldığını bile bile. Dur hatırladım kolunu kesende sendin ya saldırsaydım ona? "

Birinin kanını içmek ona sahip olmak gibi birşeydi ama bunu sadece vampirler hissederdi.

Yine gülmeye başladı.

Karnına bir tekme attım. Özür dilemeliydi. Hem ondan hem de unninin kardeşlerim olan bizlerden. Yetişmeseydim ölüyordu. Jungkooka kötü davranıyor olabilirim ama o unnimin canını yaktı.

Birkaç saniye sonra herkesin kapıdan bizi izlediğini fark ettim. Bir tek Unnim ve suga yoktu.

Jk: "kanının tadı güzeldi." (Jungkook tan nefret etmeyin 😉)

Tam suratına bir tane daha geçirecektim ki biri beni durdurdu.

Sonra da Jisoo unninin sesini duydum.

Js: "Rose d dur ne yapıyorsun."

Diyip jungkooka koştu. Saçını okşamaya başladığında geriye doğru çekildiğimi hissettim.

Durduğumda arka bahçedeydik.

Arkamı döndüğümde bir Suga görmeyi hiç ama hiç beklemiyordum.

Sg: "onun çocukluğundan beri sorunları var."

"Kimin."

Sg: "jongkook böyle anlarda sadece sevgi onu sakinleştirebiliyor."

"Sana bir sır veriyim mi? Dışarıdan soğuk görünsem de sevdiğim biri zarar gördüğünde kendime hakim olamıyorum."

Sg: "Evet savcı ol o zaman.😂" (😂)

"Sağol... önerin için.😒"

Sg: "ben de sana bir sır veriyim mi?

Ben senin kardeşinim."

Güllü bir bölüm oldu. Ayy yine kafayı yedim la. Neyse yorumlarınız ve oylarınız için teşekkürler.

Baii!

Heartbeat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin