Heartbeat

14

(Lisa)

Odamda belim çıkana kadar (!) Yattıktan sonra telefonumu alıp salona indim.

Jimin ve Taehyung bir koltuğa oturmuş 7 yaşında bir kişinin adam öldürdüğünü görmüş gibi Biribirlerine sarılıyorlardı.

Onların yanına gidip oturucaktım ki kafama bir terlik yedim.

Terliğin geldiği yere baktığımda ise bi bakiim Rose unni.

Rs: "Pardon jimine atacaktım" Diyip jiminin yanına yürüyerek gitmeye karar verdi ve yanaklarını tutup mıncıklamaya başladı.

Rs: "bu surat ne lan sanki biyerimi gördün. Havlu vardı üzerimde. Neyse ben dışarı çıkıyorum bir süre evde olmayabilirim."

Jm: "bende geliyim mi?"

Rs: "hayır."

Jm: "o zaman nereye gitceğini söyle."

Rs: "hayır."

Jm: "amaa~"

Rs: "kes lan neyse tek gitmiyom zaten sakin ol. "

Jm: "nedense daha çok endişelendiriyor."

Rs: "bay  bay~."

Diyip gitti Jimin arkasından gidecekti ama Suga onu yakasından tuttu.

Sg: "dur durduğun yerde velet kardeşimi gezdircem."

Diyip çıktı.

Gülmeye başladım.

Jiminin surat ifadesi çok komikti. Ayy. Neyse.

"Kardeşim derken ne demek istedi?"

Jm: "bilmem."

"Gelince sorarız."

Taehyung odasına gidiyordu bende peşinden gittim. Herhalde sinirliydi ki ortalığı yerle bir etmeye başladı. Kapısı aralıktı. kendisi de ocak. (😂 espiri taym)

Kapısındaki aralıktan onu izliyordum. Çok sinirliydim görünüyordu ama aynı anda da ağlıyordu.

Kapıyı açıp arkasından Ona sarıldım. Hızlı nefes alıp verişleri yavaşladığında bana döndü ve dudaklarını benimkilerle buluşturdu.

2 dakika sonra ayrıldık.

V: "benim sevgilim olurmusun?" (Çok romantik bir insanımdır (!)😂 )

(Jisoo)

Jungkookun suratına bardaktaki suyu boşalttıktan sonra söylenmeye başladım.

"Kaç kilosun lan sen."

Jk: "69 neden"

"Bide soruyo ufff."

Jk: "ne ara odama geldik? Yoksa sen mi taşıdın?😂"

"Evet jungkook ben taşıdım."

Jk: "kesin o yüzden belim acıyordur."

"Muhtemelen."

Jk: "de neden taşıma gereği duydun ki?"

"Bi iyilik yapmışım onu da burnumdan getirdin."

Jk: "Pardon KARICIM."

"Jungkook kafana taş mı düştü yoksa Rose kafana mı vurdu. NE KARISI LAN!"

Jk: "tamam sakin ol açıklıyorum. Haftaya evleniyoruz."

"Ve benim haberim yok. Bensiz neden böyle bir karar verdin?"

Sakin olmaya çalışıyordum.

Jk: "Çünkü babam eğer 1 ay içinde sevdiğim biri ile evlenmezsem beni zorla istemediğim biriyle evlendireceğini söyledi."

"Jungkook tamam anlıyorum ama 1 hafta içinde nasıl hazırlanayım ben?!!?"

Jk: "kızlar yardım eder. Hem bende ederim."

"Ben şimdi sana bi uçardım jungkook. Neyse hazırlanmam lazım çekil."

Deyip kapıya koştum.

Jk: "önünde bile değildim."

(Rose)

"Erdin mi?"

Yg: "ne ermesinden bahsediyorsun."

"Kahveni öyle içince.."

Kahvesini elini kullanmadan uçuracak içiyordu.

Yg: "hayır da neyse. Sana anlatacaklarım var."

Dizimi ayağımın üstüne attım. Ve koltuğa kıyıcam bi yayıldım.

"Dinliyorum... köle!"

Yg: "hyung."

"Hyung."

Yg: "Neyse benimle gelicekmisin?"

"Nereye?"

Yg: "annemin soyunu devam ettiren ben yarın akşam dolunay ayda periymiş dönüşücem ve benimle birlikte başka birini de peri yapabilirim. Sen olmak istermisin?"

"Hyung seni yalnız bırakmak istemiyorum ama ben yapamam... Yani seninle gelemem. Benim jiminim var."

Yg: "anlıyorum."

"Peri olunca nereye gidiyorsun?"

Yg: "peri olunca bir peri ormanı diye bir yer var. Yerini bir tek periler bilir. Peri olunca direk oraya gidiyorsun. Yani söylemek gibi bir şansın kalmıyor."

"Annem?"

Yg: "babam ormanı bulmuş bir peri yardımıyla. Nasıl ya da hangi peri bilmiyorum."

"Yani seni bir daha göremiyiceğim."

Yg: "öyle deme. Elbette birgün belki görüşürüz."

Gözümden yaşlar akıyordu. Hemen sildim.

"Ama sen... tek başına olacaksın."

Yg: "bana birşey olmaz."

"Bence Jennie unniyi al. Seni seviyor gibi duruyor."

Yg: "olabilir. Neyse eve gidelim."

"Tamam."

Finale yaklaşıyorum. Daha doğrusu bir daha ki bölüm final olabilir.

Yalan söylemicem çok karışık oldu la.

Neyse baii.