ARKADAŞLAR BU BENİM İLK HİKAYEM. UMARIM BEĞENİRSİZİNİZ... 😌
Karanlık sokakta evime doğru ilerliyodum. Kafede çalışıyodum ve yaz günü olduğu için geç kapatıyoduk. Saat 1 falan olmalıydı. Belkide geçiyodu. Kafede iki devriye çalışıyoduk. İki kişi sabahtan öğlen 3e kadar üç kişi de 3 ten kapanasıya kadar duruyodu.Çünkü akşamları bayaa kalabalık oluyodu.Çok kalabalık olduğu zaman kalıp birbirimize yardım ediyoduk tabi. İşlek bi caddede olduğu için kafede kalabalık oluyodu.
Okul olduğu zamanlarda ise ben ve eylül okul çıkışı kafeye gidip çalışıyoduk. Diğerleri de sabahtan gidiyodu. Lise 4e geçmiştim. Eylül de benle yaşıttı. Kafenin sahibi orhan amca 6 yıl oluyodu burayı açalı. Annemin arkadaşıydı ve 2 yıl önce işe girmek istediğimi söylediğimde kabul etmişti.
Eylül yeni girmişti işe. 2ay falan oluyodu. Oda Orhan amcanın yeğeniydi. Eskiden de sıkıştığımızda gelip yardım ediyodu. Kafede çalışan bizden hariç 4 kişi daha vardı. Berk,Aşçı Hasan amca , Çınar Abi ve Hazan Abla. Berk bizden bi yaş büyüktü ama okumadığı için ortaokul bitereli burda çalışıyodu. Çınar Abi Orhan amcanın oğluydu. Askerden gelmişti ve Hazan Ablayla nişanlılardı. Çınar Abi Hazan ablanın başka yerde çalışmasına izin vermiyodu . O yüzden burda çalışıyodu. Orhan amca ve karısı da çok seviyolardı Hazan ablayı.Aşçı Hasan amca Orhan amcanın arkadaşıydı. Kafe açılalı ordaydı oda, ordaymış yani . Yapılan pasta,poğaça, börek vs. o yapıyodu.....
Evin kapısına gelmiştim düşünürken. Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ,kocaman olan eve girdim ve ışığı açtım. Kocamandı ama yanlızdım. Dedemden kalmıştı burası bana. Anneannemin ölümünden beri yani 3 yıldır dedemle yaşıyodum ve geçen yıl dedem ölmüştü. Aslında dedem almıştı beni yanına yanlızlık zor diye. O zaman ciddiye almamıştım ama doğruymuş. Yanlızlık gerçektem zormuş.
İlerleyip kendimi yorgunlukla koltuğa attım. O sırada telefonum çalmaya başladı. «karđeşcağızım» yazısını görünce gülümsedim. Eren benim kardeşim gibiydi ve tatile gitmişti ailesiyle İzmir'e. Özlemiştim onu. Daha fazla bekletmemek adına açtım.
-Efendim kuzuuu. Birbirimize kuzu diye hitap ediyoduk. Erenin buna sinir olduğunu biliyodum ve inatla diyodum.
-SALAAAAK. diye bağırdı birden. Arkadan kahkaha sesleri yükseldi.
-Ne diyos- dememe kalmadan telefon kapandı. Nolduğunu anlamamıştım. Yarın sorardım hesabını.Daha fazla durmamaya karar verip ayaklandım ve yukarı çıkmaya başladım. Odama girdiğimde ışığı açtım ve üzerimi değiştirdim. Gece lambasını yakıp ışığı söndürdüm ve yatağa girdim. Laf aramızda biraz! korkuyorum da karanlıktan. Yatağa girdiğimde telefonu alıp biraz oynadım ve müzik açtım. Müziksiz uyuyamıyodum. Telefonu sarja taktım. «Sanırım hayatımdaki en büyük şans yatağımın hemen yanındaki prizdi.» Ve yastığıma sarılıp kendimi uykuya teslim ettim..
BEĞENMENİZ DİLEĞİYLE...😊