Korkuyorum

19.9K 357 76
                                    

Ertesi gün

Asel

Sabah saat 8.00 alarm çalıyor. Benim okula gitmem lazım. Aslında her şey normal, her zamanki olan şeyler tekrar ediyor. Ama son 10 gündür hayatımın değiştiği inkar edilemez. Tanımadığım tehlikeli bir zoraki arkadaşa sahibim. Daha çok beni kuklası gibi gören bi arkadaşa..

O saçma sapan günden sonra normale dönmeyen hayatım gittikçe beni yoruyordu. Son 10 gün film gibi gözümün önünden geçerken içimdeki sıkıntının artmış olası beni korkutuyordu.

Dün akşam yemekte neler olmuştu öyle. Resmen kuklam olacaksın demişti. Aptal şey. Sinir bozucu pislik. Bütün gece konuşmamıştım zaten sinirimden, tabi korkuda vardı.

Nefret kelimesini en çok yakıştırdığımsın Emir, tam karşılığı sensin.

Kendimle olan kavgamı ve Emir e olan nefretimi bi kenara bırakıp yataktan kalktım.

Duşa girmeye karar verdim. Ilık suyun altına attım kendimi.

Gevşe Asel her şey düzelecek. Diyerek terapi niteliğinde bi duş aldım. Dolabımın karşısına geçip her kadının vazgeçilmezi olan o soruyu kendime yönelttim.

"Ben ne giyeceğim?"

Rutininden vazgeçme diyen iç sesimi dinleyip siyah pantolon ve siyah şört çıkardım. Siyah fularımıda boyuma bağladım. Siyah ayakkabımlarımıda giyip sırt çantamı aldım.

Buse de hazırlanmıştı.

"Günaydın sabah busem"

"günaydın baldan tatlım, hadi çıkalım geç kalacaz"

İşte bir adet telaşlı ve panik buse yani kısaca aşık Buse.

"Geç mi kalıyoruz yoksa Sedat ı mı göreceksin" 

Şapşal şapşal sırıtmaya başlayan yüzünden mutlu olduğu belliydi.

Bu iyi haberdi işte, demek ki her şey yolundaydı.

Kapıyı çekerken  dün akşam geldi aklıma. Kapıyı Emir kapatmıştı. Gülümsemiştim ben ben o pislik aklıma gelince Gülümsemiştim.

Saçmalama Asel hadi okula diyen iç sesime hak verdim. Ne oluyordu bana.

Sessiz geçen yolculukta kulaklıklarımız eşlik etti bize.

Bahçeye girince her zamanki bankımıza yürüdük. Sessiz, sakin bi gün geçirmem için gerekli temennilerde bulunup masaya oturdum.

Buse çevreye bi göz gezdirdi yüzü düştüğüne göre Sedat bey daha gelmemişti demekki.

"merak etme Buse hanım gelir birazdan" dedim kıkırdayarak.

"Kim Asel"

"ay Buse aşıkken hiç çekilmiyormuşsun"

"Of sabah kahve içelim dedi ondan bakıyorum"

O arada bahçe kapısından giren Sedat ı görmem ile

"Bekletme o zaman çocuğu"

"Ay tamam derste görüşürüz" diyerek yanımdan ayrıldı.

Sarıldılar güzel olmuşlardı bunlar aslında.

Tek başıma kalmanın verdiği yalnızlık hissi beni kulaklıklarıma yönlendirmişti. Derse yarım saat vardı ve ben yarım saat uyuyabilirdim.

Kendimi huzurlu uykuma teslim edeceğim anda kulaklıklarımın çekilmesi ile onları benden ayıran ellere baktım ve sonra bedenin sahibine.

EMİR!

ZORLA GÜZELLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin