#1

1.3K 32 5
                                    


1950'li Yılların başıydı... Genç bir öğretmendim. Eşimle de çalıştığım okulda tanışmıştım. Kendisi daha

sonradan sağlık problemleri nedeni ile işi bırakmıştı.

Çocuğumuz olmuyordu , o dönemin şartlarıyla bir çok tedavi yöntemi uygulasak da Allah bize bir

evlat sahibi olmayı bağışlamamıştı.

Hayatımı eşimin mutluluğuna adamıştım , birlikte güzel bir yaşantımız vardı.

Füsun'un bir ailesi yoktu... Çocukluğundan beri yalnızdı , zaten 10 yaşından beri yetimhanede yetişmişti.

Birbirimize hem aile hem arkadaş hem de hayat arkadaşı olmuştuk.

Bir gün yine babamlarla birlikte otururken eve faks gelmişti... Faksın içeriğinde tayin olduğum şehir

yazıyordu.

Aslında internette araştırırsanız yine göreceksinizdir.Şanlıurfa'nın Karakeçi köyündeki N*** C***

A*** Orta okuluna tayinim çıkmıştı.

Okulun adını okumamla evdekilerin suratı düşmüştü... O dönemler Karakeçi köyündeki hikayeler bütün

ülkece yaygındı... Büyüye , cine inanan birisi değildim...

Bana yapılan uyarılara da gülüp geçiyordum... Eşimle 1-2 ay gibi bir sürede hazırlandık ve yarı yıl

tatilinin gelmesiyle Şanlıurfa'ya yola çıktık.

Cin ÇıkmazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin