Fuat Erdağ anlatmaya devam ediyor ;
Aslında hafif bir uykum vardır... Çıt sesi duysam uyanırdım çoğu zaman ama o gece ne kapı sesi ne
de gülüşme sesi duymuştum...
Sabah olunca aşağı inip heykeli görünce anladım eve birinin getirdiğini...
"Füsun , bu nerden geldi" dedim... Olanları anlattı.
Allah Allah dedim , gecenin üçünde neden bizim evimizi izlesinler ki diye düşünüyordum.
Fazla üstelemeden devam ettim... Kahvaltı için mutfağa geçtik.
Karlar eriyince bahçede kahvaltı etmek keyifli olacaktı.
Füsun'a bir isteği olup olmadığını sordum , köy kahvesine gidip köylü ile tanışacaktım.
"Fazla geç kalma , uyuyabilirim belki" demişti.
Merak etmemesini söyleyip yokuşu inmeye başladım... Sokakta kimse görmemiştim yine.
Penceler kapalı perdeler çekiliydi.
Heralde yaşam belirtisi olan tek ev bizimkiydi... Ve köyde sadece muhtarı , çay ocağında çalışan
çocuğu ve Füsun'un gördüğü hediye bırakan çocuğu görmüştük.
Köy kahvesine oturduğumda da ortalık yine sakindi.
Bi çay isteyip beklemeye başladım.
Yine kahveye ilk muhtar geldi...
Ofisine geçmeden doğruca yanıma gelmişti... Muhtar sıcakkanlı , sevecen , çalışkan bir adamdı.
"Nasılsın öğretmen bey , rahat uyudun mu gece" dedi.
"Çok şükür , evimizi aramadık muhtar bey." dedim.
Geceler biraz daha da serin olur ama alışırsınız dedi.
Muhtar bir şey söylemek ister ama söyleyemiyor gibiydi... Daha sonra dayanamadı , lafa atıldı
"Bu köye tayinin çıktığında hiç endişelenmedin mi ?" diye sordu.
Söylentilere kulak asmadığımı , endişelenmediğimi söyledim.
"Ama bu taş atma olayı canımı sıktı biraz muhtar" dedim.
Muhtar biraz sıkılarak ;
"Bu köyde evlerin pencerelerine , insanlara , hayvanlara sürekli bir yerlerden taş fırlatılır... Kim
fırlatır , neden fırlatır kimse bilmez öğretmen bey" dedi...
"Nasıl yani nasıl oluyor bu" dedim...
Soruma cevap alamadan ara sokaktan genç bir çocuk koştu...
"Muhtar , Cemil ağanın evine koş" dedi... Sesi korkmuş ve heyecanlı gibiydi.
Apar topar kalktık , Cemil denen adamın evine doğru koştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cin Çıkmazı
HorrorAşağıdaki hikaye Öğretmen Fuat Erdağ ve eşi Füsun Erdağ'ın başından geçen olayları konu alacaktır. Kişilerin izni sonucu buraya ve belli sosyal ortamlarda yazıya geçilmesi için izin alınmıştır. "De ki ; Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden Allah'...