6. BÖLÜM

81 4 4
                                    

Herkeze selam aşkilettalarım beni özledinizmi umarım özlemişsinizdir hepnizi seviorum gec yazdığım için beni dövneyin plss umarım istediğiniz gibi bir bölüm olmuştur iyi okumalar canlarım nedyada beste ve öykü var  😍💙

Bestenin ağzından 💙

Sabah gözlerim yanarak uyandım Allahım ağlamaktan nefret ediorum yatağımdan huysuzca kalkıp banyoya ilerledim hayret bu gün öykü beni uyandırmadı başımıza taş yağacak die  düşündüm dün gece fena bir şekilde ağladığım için gözlerim şişmişti banyodaki işlerimi halledip kahvaltıya indim.

Aşşağiya indiğimde herkez kahvaltı masasındaydı benim geldiğimi fark ettiklerinde sanki dün gece hiçbirşey olmamış gibi gülmseyip günaydın die bağırdılar kahvaltıya oturup yemeğimi yemeye başladım.

Okul bahçesine geldiğimizde herkez bize bakarak birşeyler konuşuyordu bu duruma fazla alışık değildim sınafa ilerleyip yerimize oturduk ön sıradaki boşluğu fark edince şaşkınca etrafıma baktım "nereye gitti bu ikizler daha demin yanımızdalardı" dedim kısık bir sesle meriç duymuş olacak bana dönüp "kantine felan inmişlerdir" dedi anladım anlamında kafamı salladım derse tarih hocamız abdi hoca gelince derse odaklanmaya çalıştım sonuçta önümüzde büyük bir sınav vardı.

Son dersin son dakikalarındaydık ve hala ikizlerden haber alamıştım sorduğum sorulara doğru düzün cevap vermeyen arkadaş topluluğuma bakıp burun kıvırdım "zaten bende salağım beni geçiştirdiğinizi anlamıyorum dimi" dedim kafamı test kitabımdan kaldırmadan kısık bir sesle meriç ifadesiz bir biçimde önündeki edebiyat sorusuna kafasını gömmüştü eşit ağırlıkcı olduğumuz için hepsinde biraz iyiydik ama meriçin edebiyatta biraz sıkıntısı vardı ona yardım etmek amacıyla kalemi elinden çektim şaşkınlıkla bana bakarken konuşmaya başladım " nekadar beni geçiştirmeye çalışsanızda ne sakladığınızo öğreniceğim ama şimdilik şu soruya odaklanabiliriz sanırım" dedim mdriç hoşnut olmuş bir şekilde gözlerime bakarken zil çaldı soruyu evdede çözebileceğimizi açıkladı bende kabul ettim ve eşyalarımızı toplayıp okulu terk ettik.

Eve geldiğimizde ikizleri koltukta yaylmış bir şekilde bulduk hemen yanlarına gidip neler olduğunu sordum gerkez etrafımızda toplanınca ciddi bir konuşma yapacağımızo anladm ve olduğum yerde dikildim oğız boğazını temizleyip konuşmaya başladı " bestecim güzel kardeşim sana bunu kim yaptığını bulduk ama sana söylemedik çünki biz çoktan hallettik o işi ama şimdi söyleyebiliriz sana bunu sude ve yusuf yaptı"

3 saat önce oğuzun ağzından...

"Uğur biz şimdi bu iki salağa napalım sence"dedim sandalyede oturan yusuf ve sudeye bakarak yusufa birkaç yumruk atmıştık ama sudeye karışmadık nekadar sürtük olursa olsun bir kadına el kaldıramazdık  ama onun için başka yöntemlerimiz vardı mesela babasına smyleye bilirdik babasını uzaktan tanıyordum ciddi bir disipline sahip olduğu için onu hemen yurt dışına gönderirdi düşüncelerimi aralayıp uğura sorar gözlerle baktım uğur "bence bir video çekelim bu iki bok yığını benim kardeşimden özür dileyip herşeyi onların planladığını anlatsınlar" bu fikiri sevmiştim iki salağa dönüp sordum "siz ne dersiniz bok yığınları?" die alayla sordum sonra bağırarak devam etttim "sizin yaptığını bulamicağımızomı sandınız lan!!!" suda bağırdığım için sıçrasada yusuf pişkin pişkin yüzüme bakıyordu tap elimi kaldırıp gözünün altına yumruğumu geçirecekken uğur araya girdi "tamam kardeşim bu kişiliksiz bize lazım" dedi ve telefonunu çıkartıp kamerayı açtı bende onların ne söyliyeceğini anlatıp geri çekildim video başladığında ikiside aynı anda konuşmaya başladılar "beste ile ilgili çıkan haberlerin hepsi uydırmaca hepsini biz planladık onların arkadaşlıklarını kıskandığımoz için çok pişmanız bestenin bizi affetmesi için yalvarıyoruz ve özür dileriz beste" dediler uğur kamerayı kapatıp sırıttı yusıfa yaklaşıp birtane vurdu sonra arkamızı dönüp çıktık kapıdaki adamlara onları yolun menarına bırakmalarını söyleyip arabamızo eve doğru sürdük.

Şimdiki zaman bestenin ağzından...

"Ya bana nasıl söylemessiniz böyle bir şeyi" die cırlafım hepsi afallamış bir şekilde bana bakakaldılar telefonumu alıp olulın internet sitesine girdim o iki salğın videosunu görünce biraz sinirlerim yatışsada hala bizimkilere sinirliydim odama çıkıp kapımı serce kapattım arkamdan kapı açılıp kapanınca öykü sanıp tepkisizce "öykü konuşmak istemiorum çık dışarı !!" die bağırdım "yanloz ben öykü deilim bu bir ikinciside konuşmak istiormusun die sormadım konşucaz felanda demedim sadece iyimisin die bakıp çıkacaktım bukadar sinirleneceğini bilmiordum" arkamdaki kişinin meriç olduğunu anladığım anda bütün sinirim kaybolmuş yerine heycana bırakmıştı bu adamı seviorum ama bana bukadar yakınken nasıl bukadar uzak görünüyor anlayamoyordum nasıl yapacaktım ben  yanıbaşımdayken yokmuş gibi nasıl yapacaktım yapamazdım ki ama yapmalıydım çünki eğer hislerim karşılıksızsa ki bana göre öyle  bunu bilmemeli içimde ne varsa gömmeliydim düşüncelerimi dağıtan şey meriçin bana birkaç afım yaklaşmış olan sesiydi sesinde öyle bir ton vardıki ruhuma ruh katıyordu arkamı döndüğümde burun burına gelmiştik çok yakındık ve bu iyi birşey deildi çünki kalbimin nekadar hızlı attığını duyabilirdi meriçin bana bir adım daha yaklaşmasıyla bende geriye bir adım attım eş zamanlı adımlar atarken sırtımın duvara deymesiyle irkildim meriçin gözlerine baktığıöda farklıydı sanki bir süredir içinde tuttuğu birşey varmışta bunu şuan açıklayacakmış gibi kendine gelmek istermiş gibi kafasını salladı ve birkaç adım geriye gitti ve geçmeme izin verdi ben odadan çıktıktan sonra kapıda bizi izleyen bir çift öykü ve tahaya rastladım bunların işi gücü yok bizi izliolar heralde ya.

Yemeğimizi yiyip derslerle ilgili birkaç not tutup odalarımoza dağılacaktık ama meriç yoktu odasındadır heralde diyip pdama doğru ilerledim odamın ışığına bastığımda yatağımın üstünde sırt üstü uzanan meriçle karşılaştım onu hafifçe dürtüp uyanmasına diliyordum ama çocukta ne uyku varsa tık yok tam arkamı dönüp çıkacaktım ki kolumdan tutulup yatağa çekildim meriç gözlerini çma lütfünda bulunmadan konuşmaya başladı  " benimle kalsana çok yorğunum ama bedenen deil bu yorgunluk ruhen bir yorğunluk hani bütün gün uyursun ama yinede istinden tır geçmiş gibi olursun ya hıh tam öyle işte lütfen gelde biraz ruhum dinlensin"cevap vermeden daha doğrusı cevap veremeden gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama o söyledikleri aklımdan çıkmıyordu hem ruhu yorgunsa benimle nasıl geçicek ki ben napabilirmki onun ruhuna düşüncelerim arasında uyumaya çalışırken meriçe döndüm ve onu izleyerek uyuya kaldım.

Sabah kalktığımda yanımın boş olduğunu gördüm yüzüm düştü ama olsundu okul için hazırlanmaya başlafığımda sakin bir gün olması için dua ettim.

Okuşa gelmiştik birde üstüne 5 der işlemiştik şuan bir sıkıntı yok tabiki meriçin 3. Deraten sonra gitmesi haricinde kafamı sıraya koyup şu lanet lisenin cabucak bitmesi için dualar etmeye başladım.

Eve geldiğimizde miriç hala yoktu yemek masasına oturup yemeğimizi yedik masayı kaldırmaya ayşe ablaya yardım ettikten sonra masada toplanıp günün özetini çıkardık ve odakarımıza dağıldık uyku modumu alır almaz gözlerim kapanmaya başlamıştı ama meriçi düşünmedende edemiyordum acaba nerdedir die düşünirken kapının hızla açıldığını duydum aşşağı koşar adımlarla ilerlediğimde ayakta durmaya çalışan meriç ve onu tutmaya çalışan tahayla karşılaştım benimle  beraber dierleride aşşağıya inmişti meriç beni görünce ağzı kulaklarına gelecek bir şekilde sırıttı ilk defa onu böyle görüyordum sanırım içimişti sanırım deil bildiğin içmişti şuan çok tatlı görünse de içtiği için ayrı bir hesap vericekti tamam meriç reşit olabilir ama bu onun içeceği anlamına gelmez. Meriç ağzı kulaklarında parmağıyla beni işaret ederek " seni seviyorum kadın" dedi ve olduğu yerde sızdı.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir aşklarım biliorum en hayecanlı yerinde kestim sizi seviorum bay bay canlarım kendinize iyi bakın aşkilettalarım 😍💙



5i bir arda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin