12.BÖLÜM:YURT..

52 13 5
                                    

         Sabah uyandığımda yatakta yarım saat kadar oturmuştum. Yurda erken gitmek istiyordum. Ancak işlerim biterdi.

       Banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım. Üstüme yarım dar kazak ve yeşil-siyah bir etek giydim. Vazgeçilmez olan yeşil benim herşeyimdi özellikle de saçlarımdaki yeşile aşıktım. Saçlarımı açık bıraktım ve kahküllerimi taradım. Vazgeçilmez amber kokulu parfümümü sıktım ve valizimi alıp aşağıya indim.

         Jung jae aşağıda oturmuş kahve içiyordu.

Jung jae: Bu kadar erken mi??
Ben: Evet, artık okulda görüşürüz.
Jung jae: Yolda sana eşilik edebilir miyim?
Ben:Tabii...

               Yanıma geldi ve valizimi aldı. Dışarıda bekleyen arabaya bindik.

             Okula varmak üzereydik. Jung jae, elini elimin üzerine koydu.

Jung jae: Ekin.. Bir şey lazım olursa beni araman yeterli..
Ben:Zaten..

              İkimizde güldük . Elimi çektim ve kapıyı açtım çünkü varmıştık.

             Şöför valizimi verdi. Jung jae' ye el salladım ve araba hareket etti.

           Tam yurttan içeri girecektim ki büyük jeep tarzı bir araba okulun önünde durdu. Arabalardan az bir şey anlıyordum kardeşim sayesinde. Ama baya pahalı bir arabaydı ki zaten buraya bu yakışırdı. Valizimi alıp yurdun kapısından içeri girdim.

            Yine önüme iki blok çıktı. Acaba hangisi kızlar yurdu diye merak ettiğim için birine sorma isteği geldi.

             Arkama baktığımda 7 tane çocuk vardı. Hepsinin saçları farklıydı ama birinin ki en farklı olandı , saçı yeşildi. Aynı benim ki gibi.

           Saçımın bir tutamını elime aldım ve baktım sonra tekrar önüme döndüm.

         Kahverengi saçlı olanlardan bir çocuk önde yürüyordu. Yanına gittim.

Ben: Merhaba, siz hangisinin kız yurdu olduğunu biliyor musunuz??
Çocuk:B blok kızların..
Ben: Teşekkürler...

        Koşarak B bloğunun oraya gittim ve içeri girdim. Asansöre bindim ve 4. Kata gittim..

       Asansörden indiğim gibi 36 numara karşımdaydı elimle koymuş gibi bulmuştum.

       Kapıdan içeri girdim odada 2 tane yatak vardı. Bu demek ki- oda arkadaşı!!

       Valizimi pencereye yakın olan dolaba yerleştirdim ve rahatça yatağa oturdum.

       Telefonumu elime aldım ve Şeyda yı aradım. Açar diye umarken açmamıştı. Hem de çaldığına rağmen..

         Telefonu sinirle yere attım. O kadar sinirli atmıştım ki Iphone 6'nın camı patlamıştı. Ben telefona sinirli sinirli bakarken kapı çaldı. Kapıdan içeri bir kız gitmişti. Muhtemelen oda arkadaşımdı ama o kadar sinirliydim ki telefonu yerden aldım ve hızla dışarı çıktım . Merdivenlerden koşarak aşağıya indim. Parka benzer yerde 2-3 tane bank vardı.

         Zaman o kadar hızlıydı ki hava kararmak üzereydi. Banklardan birine oturdum. Elimdeki telefona sinirli sinirli bakıp onu tekrardan yere attım. Kızlara o kadar kızmamam gerekirdi. Ama koskoca 1 ay olmuştu hiç mi beni özlememişlerdi??

Ben:(türkçe ile) Hiç mi??!

        Gözümden 2-3 damla yaş gelmişti. Birden bir çocuk yerden telefonu aldı ve bana uzattı . Yere baktığım için yüzünü görememiştim.

ŞEHRİN IŞIKLARI!! (BTS)~(5NG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin